Hadsizler!

Ülkemizdeki seküler kesimin bu ülkenin asli unsuru olan Ýslam'a ve dindar Müslümanlara karþý beslediði kin ve nefret gün geçmiyor ki sýrýtmasýn.

Týpký Ýsraillin Filistinlilere insan muamelesi yapmadýðý gibi bu kesim, dindar Müslümaný insan olarak görmüyor, ortadan kaldýrýlmasý gereken bir varlýk olarak görüyor.

Ve bu nefretini sürekli Atatürk'ün arkasýna sýðýnarak yapýyor.

Azýnlýkta kaldýklarý için de doðrudan Ýslam diyemiyorlar, kinlerini diyanet, Ýmam Hatip okullarý, Kur'an Kurslarý, tarikat ve cemaatler üzerinden kusuyorlar.

Son günlerde tarikat cemaat söylemiyle saldýrýlarýna yenisini eklediler.

Þunu hemen belirteyim ki, Ýslam'ýn ahlak müessesenin adý tasavvuftur. Onun somutlaþmýþ örnekleri olan tarikatlar ise toplumun yaþayan gerçeklerindendir.

Tarikatlar içinde yozlaþmýþ sahih Ýslam'dan uzaklaþmýþ olanlar yok mu? Var elbette ve onlara seküler kesimden önce dini istismar ettiði için dindar Müslümanlar karþý çýkarlar/çýkýyorlar.

Ülkemizdeki seküler kesim Ýslami olan her þeye karþý tavýr alýp düþmanlýk yaptýðý için adýnýn tarikat olmasý onlara yetiyor.

Bu haliyle seküler kesim mensuplarý insani duygulardan da yoksundurlar. Sapkýn dernekleri bile baþ tacý edip savunurken güzel ahlaklý Müslüman yetiþtirmeyi hedefleyen tarikatlar onlar için terör örgütünden daha tehlikelidir.

Cemaatler ise tüm dünyada dini gruplar olarak bilinir ve Müslümanlara mahsus deðildir. Her dinin deðiþik cemaatleri vardýr. Amerika'da da Avrupa'da da Asya'da ve her ülkede deðiþik dini cemaatler/gruplar vardýr.

Tehlikeli olan izoterik yapýlardýr. Gizli ve þeffaf olmayan denetim harici gruplardýr.

Ülkemizde tarikat ve cemaatler resmen tanýnmadýðý için deðiþik dernek ve vakýflar adý altýnda faaliyet göstermektedirler. Bu cemaatlerin dini eðitim alaný denetim dýþý kaldýðý için FETÖ'de olduðu gibi kimi sapkýnlýklar görülebilir. Dini gruplarýn denetimi baþlý baþýna tartýþma konusudur.

Ancak seküler kesim hiçbir dini cemaate veya tarikata baðlý olmayan Ýlim Yayma Cemiyeti gibi Ensar gibi TÜGVA gibi sivil toplum örgütlerine de karþý çýkmaktadýrlar. Sebep de bu kuruluþ mensuplarýnýn dindar olmasýdýr!

Milli Eðitim Bakanlýðýnýn benzer kuruluþlarla iþbirliðine seküler kesimin muhalefeti ve saldýrmasýnýn temelinde de o kuruluþ mensuplarýnýn muhafazakâr/dindar olmalarý yatmaktadýr.

Milli Eðitim Bakaný'nýn o kuruluþlarla iþbirliðine devam edeceðini açýklamasýndan sonra bakanýn azledilmesi için imza toplayýp açýklama yapmalarý bizdeki seküler kesimin dindarlara kaþý taþýdýðý kin ve düþmanlýðýn farklý bir tezahürüdür.

Tuzla Piyade Okulunda yaþanan Atatürk resmi tartýþmasý üzerine seküler kesimin yine Atatürk'ün arkasýna sýðýnarak tarikat cemaat söylemiyle konuyu saptýrdýðý görülüyor

Çünkü olay aydýnlandýkça meselenin Atatürk resmi olmadýðý bir gurup teðmenin dindar arkadaþlarý hakkýnda fiþleme yaptýklarý, namaz kýlanlarý tespit ettikleri, fýrsat bulurlarsa kim vurduya gidecek þekilde onlarý infaz edecekleri gibi yasal olmayan yollara saptýklarý anlaþýlýyor.

Yasalara yönetmeliklere aykýrý bir durum varsa bunun adresi idaredir, yargýdýr, ihkâk-ý hak (kiþinin yargýdan baðýmsýz olarak adaleti kendi yöntemiyle saðlama giriþimi) deðildir.

Olay idareye intikal etmiþ, tedbirler alýnmýþ soruþturma açýlmýþ, dosya Yüksek Disiplin Kuruluna intikal etmiþ.

Soruþturmasý devam eden bir olay hakkýnda ana muhalefet liderinin savunma bakanýný tehdit edercesine yaptýðý açýklama ise had bilmezlikten baþka bir þey deðildir!

Ordu içinde disiplinsizliði ve cuntalaþmayý dindar subaylar da yapsa seküler subaylar da yapsa yanlýþtýr.

Anlaþýlýyor ki açýða alýnanlar da Atatürkçü olduklarý için deðil disiplinsizlik sebebiyle alýnmýþlardýr.

Seküler kesimin en büyük siyasi temsilcisi ana muhalefet partisidir. Çocuklarýn Kur'an öðrenmesini Orta Çað zihniyeti olarak gören yeni liderinin tarikat cemaat söylemiyle Savunma Bakaný'na parmak sallamasý hem hadsizliðini hem siyasetsizliðini hem de ülke gerçeklerinden ne kadar kopuk ve uzak olduðunu gösterir.

Ayrýca, Atatürk'ü kalkan yaparak dindarlara saldýrmalarý sermayesiz olduklarýný gösterir.

Atatürk'ün arkasýndan çýksalar söyleyecek söz bulamayacaklar!

Dünya 21. yüzyýlda, onlarsa yirminci yüzyýlýn ilk yarýsýnda kalmýþlar maalesef!