Ölüm en aþikar sýrdýr demiþtim. Biz, irfânýn iç sesiyle konuþurduk böylesi zamanlarda. Kavgalar kül olurdu, þimdi yürüyen körükler var. O körüðün isiyle karalayanlar var. Savaþ ahlakýnýn züðürtleri, þeytanýn ümüðüne yapýþacakken ona acýdan taht kurdular. Bizi sarsan depremden ziyade ölüme hýrs çanaðýný tutan fitne kazmalarý.
Geçen hafta "Allahuekber" baþlýklý yazýmdan rahatsýz olanlar ergen sivilce tarlalarý, aðýzlarýndan kafataslarýný kusanlar, bu yað baðlamýþ iþkembe partikülleri bir kere daha okuyabilirler.
Allahuekber diye haykýrmak Allaha þükrün sesidir, rahatsýz olan varsa kulaklarýný zihniyetlerinin gübresiyle doldursunlar. Saðýrlýk iþitme özrü deðil bunlarda, saðýrlýk kulaklarýný Allaha týkamak! Hiçbir þeysiniz bir þey olduðunuz iddianýz üzerinde sinekler uçuþuyor. Büyükbaþ sineklerin Wc'si bir zihniyet sizdeki. Afet zamanlarýnda beyin külfeti olmaya and içmiþ kurak zihniyet! Sizi tanýyoruz.
Ýçlerinden bir tanesi gözlüklü olan! Kendisi "sarýklýlar" diyerek cümleye baþladýðý için ben de ona gözlüklü diyeceðim. Bu gözlüklü, stüdyo ýþýðýný yiyerek parlayan aparat diyor ki "Depremde sarýklýlar nerede" sen körlüðünü cilalarken, sen reklam arasý cüssenle bol köpekli kahveni içerken, sen rejiye "profilden iyi miyim" diye sorarken, onlar deprem yerinde bir sýcak çorba, bir ekmek, bir hýrka daðýtmanýn derdindelerdi.
Senin görmek istemediðin yerdelerdi. Senin bakýp da aðýz ayýrdýðýn esnediðin gecelerin gündüzüydü o kardeþlerimiz. Siz, cüruf kafataslarýnýzý önünüze çanak diye koyup laf gevelerken onlar enkaz altýndan "Allahuekber" diyerek bebekleri çýkarýyorlardý. Gövdesinin üstünde beyin yerinde kahve fincaný taþýyanlar inanan insanlara köpürüyor! Siz kimsiniz...
Evet deprem anýnda ilk patlayan kanalizasyon borularýdýr o kadar çoklar ki sýçramasýnlar diye kardeþlerimizin hatýralarýný nereye kaldýracaðýmýzý þaþýrdýk.
Böylesi zamanlarda bile hedefini vurmaya çalýþan þerefsizlikte keskin niþancýlarýmýz var bizim.
Böylesi zamanlarda acýlarýn üzerinde takla atan sirk çadýrlarýmýz var.
Böylesi zamanlarda çamurdan musalla olmuþçasýna ölü bekleyen sürüngenlerimiz var.
Kýzýlay, bu kadar kansýzlýða raðmen hilaline yaraþýr sükunetle canlarýn derdine düþtü, bütün görevliler o evlatlarýn annesiydi.
Bu acý olayda dua dua birleþen Kýzýlay, AFAD, ÝHH ve bütün vicdan ekipleri muhteþem bir sýnav verirken, çukurlarýnýn altýnda kalýp böðüren bu ergen sivilcelere iyi bakýn.
1999 depremindeki gibi enkaz altýnda canlý canlý çürüyen kardeþlerimiz varken müsamere bebesi gibi kýkýrdayarak açýklama yapan Eski Türkiye yok diye kuduruyorlar.
Siz kuduracaksýnýz, kendi nefret enkazýnýzý birbirinizin üzerine yýðýn. Kardeþler üzülür kalleþler sevinir diyerek ölü sayýsýnca gerdan kýrýp sývayýn.
Bu kenetlenme bu muazzam kardeþlik leke tutmaz. Yal tabaðýnýzýn lekeleriyle aranýzdaki çamurdan deterjan kutularý ilgilensin...
Biz duanýn kýyamýndayýz bugün.
O viranenin altýndan "Abla elimi tutar mýsýn" diye aðlayan çocuklarýn eli var kalbimizde.