Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

IQ seviyemiz ve Robin Hood

Gündemimiz siyasi geliþmelerle o kadar dolu ki hayatý güzelleþtiren ve zenginleþtiren þeyleri kaçýrýyoruz. Tek bir noktaya odaklanmak ise bizi her alanda daha gerilere itiyor. Gündemimizde çeþitliliði yakalayamazsak korkarýz ki dünyaya at gözlüðüyle bakar hale geleceðiz.

Ýnsanlarýn ve toplumlarýn zekâ seviyelerini belirten IQ puaný sýralamasýnda 2015 yýlýnda 90 puanla 48. sýrada olan ülkemiz yeni yapýlan araþtýrmaya göre 86,8 puanla 76. sýrada yer almýþ. Bu puan, kabul edilebilir zekâ seviyesinin bile altýnda kalýyor.

Her ne kadar zekâ doðuþtan gelen bir özellik olsa da zekânýn artýrýlabileceði ve geliþtirilebileceði bilinen bir gerçek.

Düþünmede çeþitlilik, esneklik, hýz, doðaçlama becerisi, doðru tahminlerde bulunabilme, çok aþamalý planlar yapabilme, hayal kurma, yaratýcýlýk, kültür, sosyalleþme ve empati yeteneði kiþinin zekâ puanlarýný belirliyor.

Hayal kurma, yaratýcýlýk, kültür, sosyalleþme...

Ýþte bu noktalarda sýnýfta kalýyoruz.

Çünkü kendimiz olarak hayal kurabilmeyi unutmuþ bir millet haline geldik.

Baþka kelimelerle, baþka kavramlarla, baþkalarýnýn kültürüyle, baþkalarýna ait hayallere kendimizi mahkum etmiþiz.

Ýhsan Fazlýoðlu katýldýðý bir TV programýnda bu vahim durumu þöyle anlatýyor:

"Televizyon programlarýnda bir mahalledeki isimsiz yardýmsevere 'Robin Hood' deniliyor. Rize'de kuzusuna þefkatli davranana 'Rizeli Heidi" deniliyor. Bir vatandaþa 'Bana aþklarýyla ünlü iki kiþi söyler misin?' diye sorduðunuzda 'Romeo ve Juliet' diyorsa burada ciddi bir problem olduðunu düþünüyorum. Bizim masallarýmýz yok, bizim hikâyelerimiz kalmadý. Bir millet masallarýyla millet olur. Bir millet kendi mitleri ile millet olur. Baþkasýnýn mitleriyle olmaz bu. Bu, tehlike çanlarý çalýyor demektir."

Bilimsel araþtýrmalara göre erken çocuklukta öðrenilen kelime sayýsý, sembol ve imgeleri kullanma becerisi, bedenin esnek ve dengeli büyümesi ve bunlarla birlikte çocuðun merak ve motivasyonunun yüksek olmasýný saðlayan yaklaþýmlar zekânýn çeþitli yönlerini geliþtiriyor.

Bugün beþ yüz kelimeyle konuþan bir toplum haline geldik. Sembollerimiz ve imgelerimiz, Ýhsan Fazlýoðlu'nun da dikkat çektiði üzere, baþkalarýna ait.

Batý'nýn Drakula'sýný merak ettiðimiz kadar kendi kahramanlarýmýzý merak etmiyoruz. Batýnýn hayali kahramanlarýnýn peþinden koþtuðumuz kadar gerçek kahramanlarýmýzý araþtýrmýyoruz.

Araþtýrmadýðýmýz, beynimizi faal kýlmadýðýmýz, bize hazýr olarak sunulanlarý sadece seyrettiðimiz için beyin faaliyetlerimiz yavaþlýyor.

Etrafýmýzý çepeçevre sarmýþ olan kültür emperyalizminden kurtulamadýðýmýz sürece dünya sýralamalarýnda hep alt sýralarda kalmaya mahkûm oluruz.

Bugün yayýncýlýk dünyasýndaki kitaplarýn yarýdan fazlasý ithal ürünler. Çok satan kitaplar listesine baktýðýmýzda en çok satan ilk 100 kitap arasýnda yerli yazarlara ait 11 tane kitap var.

Çocuk eðitiminden teknolojiye, felsefeden saðlýða, tarihten sanata varýncaya kadar onlarca yabancý ürünün adeta istila ettiði bir toplumda yaþýyoruz. Özellikle kurgu yayýncýlýk ve roman alanlarýnda tam bir fecaat mevcut. Ýnanç ve ahlak kurallarýmýzla baðdaþmayan, tamamen haz odaklý yayýnlar gençlerimizi yaþayan birer zombi haline çeviriyor.

Kendi fikrini inþa edebilen ve kendi kültür harmanýnda yoðrulmuþ, inanç ve deðerlerine sahip çýkabilen bir toplum; tarih, dil, aktüel ve bilim kültürü alanýnda kendini yenileme ile mümkündür.

Hatýrlayýn, bir yarýþma programýnda Batý hayranlýðýný göðsünü gere gere ifade eden yarýþmacýnýn sorulan soru ve cevabý sonrasýnda yaþadýðý hayal kýrýklýðýný. Geliþmemiþliði içeren bir sorunun cevap þýklarýnýn tamamýnda Batý ülkeleri olduðunu gören yarýþmacýnýn, ruh dünyasýnda geçirmiþ olduðu çöküntü ve hayal kýrýklýðý yüzüne o kadar acý bir þekilde yansýmýþtý ki...

Bir toplumun zekâsý yaþamýþ olduðu kültürel savrulmalarla geriler.

Baþkalarýnýn zekice kurgulamýþ olduðu senaryolarýn hayranlýðý ya da takipçiliði, baþkalarýnýn zekasýna hayranlýðý yaþatmaktan ibaret kalýr. Öz kültürüyle zekasýný çalýþtýrmayan bir toplum gerilemeye müstahaktýr.

Baþta kültür ve eðitim olmak üzere kendi milli hamlelerimizi yapamadýðýmýz sürece gerçek manada bir millet ve toplum olamayýz.

Toplum tabanýndan baþlayacak ve üst kademelere kadar uzanacak bir kültürel uyanýþa ihtiyacýmýz var.