Ýran-Ýsrail Savaþý'nýn perde arkasý

Ýran ve Ýsrail arasýnda yaþanan süreç kamuoyunu ikiye böldü. Ülkemizde Ýran taraftarlýðý da karþýtlýðý da görece yüksek. Meseleyi ise duygusallýðý býrakarak jeopolitik gerilimle anlamak zorundayýz.

Ýran ve Ýsrail uzun zamandýr Suriye'de savaþ halinde. Baþka ülkelerin topraklarýnda savaþmak, maliyetleri de kýsmen azaltmakta. Ýsrail bu savaþta yalnýz deðil. Suudi Arabistan, BAE, Ürdün ve Mýsýr gibi ülkeler Ýran'a karþý farklý düzeylerde tepkilere sahipler.

Ýsrail, Suriye'de bugüne dek Ýran milislerine dönük yüzlerce saldýrý gerçekleþtirdi. Ancak Netanyahu'nun en sýkýþýk zamanýnda Ýran'ýn diplomatik misyonuna yönelik yapýlan Ýsrail saldýrýsý, uluslararasý hukuka göre Ýran'ýn egemen topraðýný hedef aldý. 1961 tarihli Viyana Konvansiyonu diplomatik misyonlarý güvenceye alýr. Ýran bu egemenlik ihlaline BM 51. madde kapsamýnda cevap verdi.

Ýsrail iç siyasetiyle Ýran iç dengelerinin karþý karþýya kaldýðý bu atmosfer her iki taraf için de kazançlý hale dönüþtü. Ýran, dron ve füze saldýrýlarýyla tepkisiz kalmayacaðýný gösterdi. Netice itibariyle Ýran bölgedeki varoluþunu Ýsrail karþýtlýðýna borçlu bir rejime sahip. Hem iç kamuoyunu rahatlatmak hem de bölgedeki vekil örgütleri dinamik kýlmak için bu atýþlara mecburdu.

Her iki taraf için de mevcut savunma sistemlerini gösterme, kapasite ve imkanlarýný kanýtlama çabasý da hesaba katýlmalý. Savunma endüstrisi artýk ülkelerin ticaret hacminde hafife alamayacaðýmýz bir yere sahip.

Netanyahu ve Likud Cephesi, 7 Ekim sonrasý oluþan kamuoyu tepkisini sýðýnaklara sürüklemeyi baþardý. Gün boyu cep telefonlarýna gönderilen kýrmýzý alarmlar Ýsrail'deki sokak hareketlerini sönümleme hedefindeydi.

Gazze'de yaþanan süreç mevcut statükoyu ortadan kaldýrdý. Doðu Akdeniz'de çarpýþan küresel devler için yüzeye en yakýn patlama noktasý Gazze oldu.

7 Ekim Hamas eylemini sadece Filistin-Ýsrail veya Hamas-Ýsrail çatýþmasý içinde deðerlendirirsek asýl aktörleri ve enerji-ticaret savaþlarýný göremeyiz. Oysa ki esas sýkýþma Rusya-Çin ile ABD-Ýngiltere geriliminde.

Bölgeyi hareketlendiren süreç Hint-Ýbrahim Ýttifaký ile kendisini gösterdi. Bu ortaklýðýn misyonu þöyle özetleniyor. "Bu benzersiz ülke grubu (Ýsrail-Hindistan-BAE-ABD) su, enerji, ulaþým, uzay, saðlýk, gýda güvenliði ve teknoloji alanlarýndaki ortak yatýrýmlara ve yeni giriþimlere odaklanarak, dünyamýzýn karþý karþýya olduðu en büyük zorluklardan bazýlarýnýn üstesinden gelmeye yönelik güvenilir proje ve giriþimleri belirliyor."

Rusya-Çin-Ýran çýkarlarý bir blok oluþturdu. Ýran bu yapýnýn bölgedeki etkin gücüne sahip; bölgede yetiþmiþ insan kaynaðý ve vekil aktörleri ile sahada varlýk gösteriyor. ABD müttefikleri ile bölgedeki dengeyi lehine korumak için Orta Doðu'da yeni üsler oluþturmak istiyor.

Türkiye ise Ýran-Ýsrail sýcak çatýþmasýnýn geniþlemesini istemiyor. Türkiye'nin kýrmýzý hatta yürüttüðü süreç, medya tarafýndan anlaþýlmadý. Oysa ki ABD ve Ýran arasýnda krizi yumuþattý. Taraflarýn iç dinamiklerini en iyi bilen ve sahadan veri toplayabilen Ankara geliþmeleri dikkatle takip etmeye devam ediyor.