Kanal Ýstanbul'a neden karþýlar?

Son günlerde muhalefetin Kanal Ýstanbul projesine gösterdiði tepkide fark edilir bir artýþ var. Yatýp kalkýp Kanal Ýstanbul'un, Ýstanbul'un sonu olacaðýný söylüyorlar. Çevirdikleri reklam filmleri iç karartýcý. "Kanal yapýlýrsa Ýstanbul'da hayat kalmayacak, güneþ doðmayacak, sular çekilecek, tüm canlýlar ölecek, insanlar derin bir depresyona girecek..."

ÝBB Baþkaný'nýn "Kanal Ýstanbul projesinin bugünlerde peþinde koþanlar, gelecekte af dileme ile kurtulamayacaklar. Bugün bu iþe para vermenin peþinde koþanlar ya da 'ihaleydi, ne yapalým biz de almaya çalýþtýk' diyenler sadece basit bir þekilde süreçten sýyrýlamazlar" sözleri ise ayrýca çok vahim.

Verdikleri mesajlar hep bu yönde. Depremden suyun tuzlanmasýna kadar aslý astarý olmayan þeyleri risk olasýlýðý diye sýralýyorlar. Hükümetin verdiði bütçeyi neredeyse komple reklam ve PR iþine ayýrdýklarýndan algý oluþturmada baþarý saðlýyorlar.

Büyük projeleri yapacak kabiliyet ve tecrübeye sahip olmadýklarý gibi Kanal Ýstanbul gibi 'çýlgýn projeleri' hayal etmek için gerekli olan memlekete hizmet vizyonundan da yoksunlar.

Oysa Ýstanbul Boðazý'na alternatif su yolu projesi Osmanlý'dan bile öncesine dayanýyor. Ýstanbul'a hakim olan her imparatorluðun aklýndan geçmiþ böyle bir su yolu. Hemen hemen bugün planlandýðý güzergahta bir kanal projesi TÜBÝTAK'ýn 1990'da yayýnladýðý bir bilimsel dergide yer almýþ. 1994 yýlýnda Bülent Ecevit Karadeniz'i Marmara'ya baðlayan bir kanal açýlmasýný gündeme getirmiþ. Proje Ecevit'in seçim broþürlerinde de yer almýþ.

Projeyle ilgili ölçüsüz deðerlendirmelere geçmeden önce nispeten makul sayabileceðimiz bir eleþtiriyi ele alalým. Diyorlar ki yeterince tartýþýlmadan aceleyle millete dayatýlýyor bu proje.

En makulü bu diyeceðimiz iddia bile asýlsýz. Kanal Ýstanbul Projesi 11 senedir Ýstanbul'un ve Türkiye'nin gündeminde. Ýlk defa Recep Tayyip Erdoðan'ýn baþbakanlýðý sýrasýnda 2011'de "çýlgýn proje" adýyla basýnda yer aldý. Ayný yýl Haliç Kongre Merkezi'nde yapýlan basýn toplantýsýyla proje hakkýnda kamuoyu bilgilendirildi. O günden beridir Türkiye nice badireler atlattý ama proje hep gündemde kaldý.

Kanal Ýstanbul, 2013'teki Gezi eylemcilerinin de "istemezük listesi"ndeydi. Bugün hayata geçmiþ olan Ýstanbul Havalimaný, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Selim Köprüsü, yapýmý devam eden Çanakkale köprüsü de istemezükçülerin liste baþýydý. Hepsi bitti ve hizmete baþladý. Ülke CHP vizyonsuzluðuyla yönetilseydi þayet Sabiha Gökçen Havalimaný dahi yapýlmamýþ olacaktý. "Uçak inmeyen yere havalimaný yaptýlar" 'özdeyiþi' CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'na aittir, malumunuz.

2011'den bu yana Türkiye, ABD'sinden BAE'sine aðasý ve uþaðý bir çok ülkenin hasýmlýklarýyla ve PKK ve FETÖ terör örgütlerinin saldýrýlarýyla cebelleþirken bir taraftan da demokratik seçimlerini yaptý. O kadar çok seçim yaþadýk ki neredeyse her seneye bir seçim düþtü. Ve tüm bu seçimlerde Kanal Ýstanbul, Cumhurbaþkaný Erdoðan ve partisinin seçim vaadiydi. AK Parti girdiði her seçimden birinci parti olarak çýktý. Kendisinden sonra gelen CHP'den iki katý oy alarak hem de.

Yani "Kanal Ýstanbul yeterince tartýþýlmadý, bir dayatmayla karþý karþýyayýz" iddiasý küllüm yalan.

Uydurulan, bilimsel süsü verilmiþ iddialarý ise saymýyorum bile.

Bana kalýrsa muhalefetin Kanal Ýstanbul'a karþý çýkmasýndaki en temel sebep, bu projenin pandemi sonrasý süreçte Türkiye'nin ekonomik büyümesine ve dolayýsýyla istihdamýna yapacaðý ciddi katký. Hayat pahalýlýðý, vatandaþýn alým gücündeki azalma üzerinden yapýlan propagandanýn iþe yarayacaðý düþüncesiyle Kanal Ýstanbul karþýtlýðýný "milletin parasýný üç beþ kiþiye rant kapýsý olacak bir projeye yatýrýyorsunuz" iddiasýyla yürütüyorlar.

Oysa Kanal Ýstanbul, büyüklüðü nispetinde Türkiye ekonomisini de yeniden canlandýracak. Dolayýsýyla seçime giden süreçte ekonomik büyümeyi ivmelendireceði için iktidar için bir avantaja dönüþebilecektir. Zaten karþý çýkmalarýndaki temel motivasyon da budur.

CHP'nin klasiði, iktidara yarayacaksa Türkiye kazanmasýn mantýðý yani.

104 Amiral'in bildirisinde yer alan, hiç alakasý olmadýðý halde, Kanal Ýstanbul'un Montrö Sözleþmesinin feshine yol açabileceði iddiasýna da konunun CHP için ne kadar önemli olduðunu gösteriyor.

Hülasa Kanal'ý yaptýrmamak için ellerinden ne geliyorsa yapacaklar. Ama engel olamayacaklar.