Karadeniz'de NATO ve Rusya gerilimi

Sessiz Ýngiltere'nin, Karadeniz'de inisiyatifi eline alma çabasý, mevcut gerilim ortamýnýn daha da derinleþeceði anlamýný taþýmakta. Ýngiltere, Rusya karþýtý pozisyonunu pekiþtirme peþinde ve bu da sýr deðil! Bölgede aktif varlýðýný gösterme isteðinin ise bir çok nedenleri mevcut.

AB'den ayrýldýktan sonra bir çok konularda yeniden aktif ve görünür pozisyon, hem yeni rol alma niyeti, hem de cesaretsiz sessizliðin arkasýna saklanan Almanya ve Fransa'nýn rekabet içinde aktifleþmesini tetikleme niyeti güttüðü açýktýr.

Almanya uzun zamandýr, Rusya ile kavga etmek istemediðini belirgin halde göstermekte. Burada tabii ki Rusya ile enerji konularýnýn etkisi vardýr. Lakin diðer taraftan Almanya, eskiden hep savaþtýðý Rusya ile savaþarak efor harcamak istemiyor. Yani Rusya ile savaþmak istemiyor. Fransa fiili olarak meydana çýkmaktan yana ama Rusya söz konusu olduðu için burada ihtiyatlý siyaset peþinde. Acý tarihi tecrübe, Fransýz liderlerini Rusya konusunda tedirgin ettiði bellidir.

Ukrayna siyasi elitleri, bir çok kanala bakarak hareket ettiði için ve Batý ile beraber yürümek isteyenler kadar, güvenmeyenlerin sayýca da fazla olduðu için, hesapsýz adýmlara sýcak bakýlmýyor.

Tabii ki Ukrayna toplumundaki sessizliði dikkate almak gerekiyor. Zelenski'nin çýkmazý da budur! Batý'nýn beklentileri, ülkedeki Ukrayna milliyetçilerinin talepleri ve Rusya baskýsý.

Tabii ki bu çýkmaz içerisinde ihtiyatlý gidiþat, NATO'daki Ýngiltere-ABD ittifaký için hoþ bir durum deðildir.

Biden-Putin görüþmesi sonrasý Ýngiltere'nin Karadeniz'deki agresif siyasi tavrýnýn, gerilimi zinde tutma niyeti güttüðünü de düþünebiliriz.

Burada Ýngiltere ile AB arasýndaki rekabeti de göz ardý edemeyiz. Ýngiltere sert mizaçtan hep kaçýnan siyaset anlayýþýna sahiptir. Sessiz kalýr ama her konuda parmaðý gözükür. Þimdi ise farklý bir tablo var ortada. Ýngiltere açýktan kavga ediyor veya ettiðini gösteriyor.

Rusya açýsýndan bakýlýrsa; Türkiye'de devreye sokamayan Anglo Sakson ittifakýn, Ýngiltere üzerinden meydana çýkmasý biraz da zorlama durumdur.

AB ile Ukrayna konusunda pek parlak sonuç elde edemiyor, ABD ve Ýngiltere! Diðer taraftan ise Ýngiltere'nin aktif meydana çýkma ve yeni siyasetin açýktan parçasý olmak istediðini Orta Doðu'daki geliþmelerden de görebiliyoruz.

Tabii ki burada Türkiye'nin mesafeli tavrý da tetikleyici unsurdur. Çünkü Anglo Sakson ittifak için Karadeniz'de Rusya ile karþý karþýya çýkarýlacak en güzel güç, Türkiye olarak hayal edilmiþtir hep. Zaten ýsrarla Rusya-Türkiye krizi çýkarma gayesi de bundandýr.

Türkiye, uluslararasý hukuka dayanarak hareket ediyor, lakin sinir uçlarýný zorlamýyor. Bu denge, Ýngiltere açýsýndan meydana çýkma ortamýný oluþturdu. Türkiye'den beklenen davranýþ, Ýngiltere'yi sakin tonu ile görmemiz ve Karadeniz'deki arzu edilen yüksek gerilim ortamýnýn kendi baþýna oluþamayacaðýnýn da sinyalini bile vermekte.

Rusya-Ýngiltere rekabeti ve mazisi olan düþmanlýk doðal olarak Londra-Moskova hattýný hep gerilimde tutmakta. Ýþin ilginç tarafý, ekonomik olarak iki ülke arasýndaki iliþkiler, siyaseten iliþkiler ile kýyasla çok daha yüksek durumdadýr. Rusya'daki yatýrýmlarýn çoðu, Ýngiliz merkezli yabancý yatýrýmlardýr.

Ýngiltere'nin; Kafkasya ve Orta Asya'da, Türkiye varlýðýna sýcak bakmasýnýn ve en zor siyasi adýmlarýn verilmesinde, dolaylý Ýngiltere desteðinin bu bölgelerde görünür olmasýnýn nedeni de, Rusya etkisinin azaltýlmasý içindir. Karadeniz'de þimdiki gerilim süreci; Rusya'yý köþeye sýkýþtýrmak kadar, hem de sessizlikten yana olan diðer güçlerin devreye girmesini tetiklemek maksadý da gütmektedir. Londra-Pekin hattý için de, Moskova'nýn etkili ve yetkili olmasý Ýngiltere açýsýndan arzu edilir durum deðildir. Bu sebepten Londra, Ankara-Moskova arasýndaki iyi iliþkilerden rahatsýzdýr. Ve Türkiye'yi, Karadeniz'de aktif olarak devreye girmesi beklentisi ile olaylarý gerilim modunda tutulmasýna özen gösterilecektir gibi bir hava söz konusudur. Bu ortamda Rusya-Türkiye ile daha fazla ortak payda arayýþýna girdi bile. Yeni dünya, yeni rekabet ortamý ve yeni ortaklýklar dönemi, bölgesel krizleri daha fazla tahriþ edecek hiç kuþkusuz. Lakin esas mesele; bu durumda baþkasýnýn deðil, kendi senaryosunun yürürlüðe girmesi, baþlý baþýna kazaným anlamý taþýmaktadýr.