Her þeye, ayýrým yapmaksýzýn karþý olmak, insaný rahatlatýr. Nasýl olsa karþý olduðunuz þeylerden biri konusunda haklý çýkarsýnýz. Ortalýkta salýnýr, "Söylemiþtim böyle olmayacaðýný, böyle yürümeyeceðini" der, piþmiþ kelle gibi sýrýtýrsýnýz!
Gün geldi; gerek Batýlý, gerekse de Sovyet ve Bulgar istihbarat birimlerinin silahlandýrdýðý gençler sokaklara doluþup "hýrsýz-polis" oynamaya baþladý... Gerçek tabanca ve tüfeklerle. Caddenin bu yakasýndaki camiiden öðle namazý sonrasý cenaze kalkýyor, ikindi namazýndan sonra da öte yakadaki camiinin önü aðlayan, yas tutanlarla dolup dolup taþýyordu.
Bu "yeni gençlik" her þeye karþýydý. Örneðin Boðaz Köprüsü’ne. Gösteri yürüyüþleri, polisle yuýmruklaþmalar, boþ polis kulübelerini kurþunlamalar falan da falan! Efendim Boðaz Köprüsü yapýlmamalýydý. Çünkü Boðaz’a köprü, tüketimin körüklenmesi demekti! Tüketim toplumu mu olacaktýk yani?! Laf aramýzda, o saate kadar salt üretim toplumuyduk sanki!
Onca itiþ kakýþtan sonra 1. Boðaz Köprüsü açýldý. Aman efendim; MÝLLETTE BÝR COÞKU! ÇALSIN SAZLAR OYNASIN KIZLAR! Ancak ayný direnmeler, sokak kavgalarý 2. Köprü yapýlmadan önce de sahnelendi.
Taþ taþ üstüne koyduk mu mutlaka kapitalistlerin tezgahýna geliyorduk. Ülkede her yeniliðin karþýsýna dikilenler vardý! Köprüye, otoyola, Atatürk Barajý’na hayýr da hayýr! Neden diye sormak gafletinde bulunursanýz da, karþýnýza dikilenler saatlerce konuþuyor konuþuyorlardý!! Kulaklarýnýzdan kan geliyor; sussa bu herif diye duaya duruyordunuz.
Bu her ota karþý olanlarýn sokaklara dökülmesinin ardýndan, mutlaka bir darbe oluyor, halkýn oyuyla seçilenler iktidardan kovuluyordu. Ýlk darbe 12 Mart 1971'de oldu ve üç delikanlý daraðacýnda can verdi. Ardýndan 12 Eylül 1980 darbesi teþrif etti ve Kenan Evren'in kimliðinde, askerlerin eðitim düzeyini sorgulamamýza neden oldu. Evren, 17 yaþýnda bir çocuðun yaþýný büyüterek ipe çekti, niye diye soranlara da "N'apacaktýk? Asmayýp da besleyecek miydik" gibi buram buram vahþet içeren bir cevap verdi!
Ýnsanlar asýlmýþ, ocaklar sönmüþ, milletçe kan aðlamýþ olmamýza raðmen köpüler de yapýlmýþ otoyollar da...
Geldik düþe kalka bugüne. Ve tabi, KARÞI SHOW yeniden sahneye kondu.
Bu kez neye karþýydýk abilerim ablalarým?
KANAL ÝSTANBUL'a.
Düne kadar adýný bile bilmediðimiz Ýstanbul Belediye Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu Beyefendi, KARÞI ÞHOW'u yeni bir kadroyla sahnelemiþti. Aslýnda çoðu kiþiye göre Ekrem Bey’in Kanal Ýstanbul tasarýmýyla uðraþmasýnýn nedeni, bundan sonra yapýlacak ilk CB seçimlerinde aday olmak istemesiyle ilgiliydi. Yerel sahneden, mancýnýkla ulusal sahnelere fýrlattýrmýþtý kendini.
Kanal Ýstanbul yapýlacak, Kýlýçdaroðlu bir punduna getirip engellemezse Ekrem Bey, CB aday adayý olarak sahnede yerini alacaktýr. Bu millet henüz laf üretmenin ötesinde hiçbir þey yapmamýþ birine oy verir mi? Karþýsýna kimin çýkacaðý belli. Eðer Tayyip Bey çýkarsa Ekrem Bey nal toplar…