CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023'teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kesinlikle aday olmayacak.
Bunu kaç defa anlattı. Yine de söz konusu olmayan adaylığı, gündeme geliverdi.
Kılıçdaroğlu, Haber Global'de, bir sorudan kaçamadı. "Gelecek seçimlerde Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı" sorusuna önce uzun bir cevap verdi. Lafı evirdi, çevirdi.
Programın sunucusu Buket Aydın üsteledi. "İttifak, sizin adaylığınız konusunda uzlaşırsa ne yapacaksınız?"
Ne diyecek bu soruya?
"Benim ismim üzerinde anlaşmazlar" diyemez.
Mecbur, "İttifak öyle bir karar verirse ondan kaçamazsınız zaten" dedi.
Akşener de zaten ciddiye almadı.
"Kılıçdaroğlu aday olmaz/olamaz" demedi. "Aday olmayı düşünebilir, burada bir sakınca yok" dedi.
Yani "düşünce hürriyeti, Kılıçdaroğlu için de var" dedi.
Buna rağmen tantana devam etti.
Vay... Kılıçdaroğlu adaylığı için işareti vermişmiş...
Kılıçdaroğlu'nun adamları, "içimizde en layık aday Genel Başkanımız" diye bir de kasılmazlar mı?
Aslında Kılıçdaroğlu'nun aday falan olmayacağını en iyi CHP'liler biliyor.
1. Erdoğan karşısında seçim kazanması ihtimali sıfır.
2. İttifakın diğer ortakları Kılıçdaroğlu'nu aday yapmazlar. Çünkü onlar da Kılıçdaroğlu ile seçim kazanamayacaklarını biliyorlar.
Benim anladığım şu.
Adayın ismi üzerinde ittifak ortakları önceden birlikte karar verecekler. Ama CHP içinden Kılıçdaroğlu'na rağmen kendisini hazırlayanlar var. Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu ısınma hareketleri yapıyorlar. Bu da diğer partileri rahatsız ediyor. Madem diyorlar, "ismi birlikte belirleyeceğiz, bu arkadaşlar kendi kendilerine neden gelin güvey oluyorlar? Dayatma ile olmaz bu iş..."
Kılıçdaroğlu sıkıntıyı gördü ve iki belediye başkanına ihtarı çekti. "CHP'den bir aday olacaksa elbette genel başkan olur" ikazını yaptı.
Muhalefet bloğunun kafası bu meselede karışık. İki alternatifleri var.
Ya birlikte bir isim belirleyecekler. Ya da, her parti adayını çıkaracak, en çok oy alan adayı ikinci turda destekleyecekler.
İkinci şık, onlara seçimi kesin kaybettirir. Çünkü en çok oyu alabilmek için birbirlerini yiyecekler. Yara bere içinde ikinci turda dağılıp giderler.
Adayı önceden belirlemeye elleri mahkûm.
Bu mahkûmiyette ikinci bir mahkûmiyet daha var. HDP'nin oylarına mahkûmlar...
Yani adayı belirlerken, HDP'nin onayını almak zorundadırlar.
HDP bu konuda henüz kesin bir tavır koymadı. Kendini ağıra satıyor, pazarlık için elini güçlendirme sevdasında.
Ancak Selahattin Demirtaş'ın, "Dışarıda olsaydım Başak ile Meral Hanım'ın kapısını çalar, 'Kahvaltıya geldik' derdim" çıkışı var.
Durduk yere bir laf değil bu.
Acaba, Kürt siyasî hareketi, Akşener'e mi göz kırpıyor?
Akşener, davete hemen sıcak baktı ama partisinden epey sert tepkiler oldu.
Yani Akşener'in adaylığı da kolay değil.
PKK'nın partisi HDP, muhalefetin tam bir karın ağrısı.
Muhalefetin işi gerçekten zor.
Yukarı tükürseler bıyık, aşağı tükürseler sakal.
Bir de erken seçim istemezler mi?