Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etmesi çok önemli

CHP genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu bir konuşma sırasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığına aday olduğunu duyurdu.. Eğer bir saha yoklaması değilse bundan sonra 2023'e kadar yapılacak olan bütün analizlerde bu veri kullanılacak. Evvela hayırlı uğurlu olsun..

Bu durum, birkaç bakımdan çok önemli;

1) Sayın Kılıçdaroğlu, artık, gönül rahatlığıyla hükümete 'hodri meydan' çekebilecek.. Zira ne zaman 'hadi erken seçime gidelim' dese, haklı olarak şöyle bir tepki alıyordu; ".. Ya hu sizin daha adayınız bile belli değil, ne seçimi?".. Şimdi huzur içinde erken seçim isteyebilecek.

2) CHP seçmenlerinin yaşadığı kafa karışıklığı son bulacak. Nitekim uzun yıllar AK Parti'de siyaset yapmış ve senelerce eleştirdikleri politikanın mimarı olan isimleri benimsemek için hazmetmek için yoğun çaba sarf ettikleri görülüyor.. Artık yakasında 'CHP' rozeti olan bir ismi savunacak CHP seçmeni. Bu Ali Babacan ya da Abdullah Gül'e göre daha kolay olacak

3) Başta CHP olmak üzere herkesi üzerinde uzlaşılacak bir ortak ya da çatı aday arayışından kurtaracak bir hamle oldu. Bu şartlarda artık kimse Meral Akşener'e, 'neden aday oluyorsun?' diye soramayacak. İsterse Akşener de, Babacan da, Davutoğlu da, Karamollaoğlu da teker teker adaylıklarını gönül rahatlığı içinde ilan edebilecek

4) CHP'yi, 'kimlere ittifak ediyorsun?' sorusundan kurtaracak muhteşem bir hamle. Eğer HDP kendisi aday çıkarmaz da Kılıçdaroğlu'na destek vermek isterse CHP'liler çıkıp şunu söyleyebilecek; "biz kimin bize destek vereceğine karışmıyoruz. HDP'liler isterse bizim adayımıza da oy verebilirler kimseyle anlaşmış değiliz"

**

Bu tavrın pozitif taraflarını daha da arttırabiliriz. Her bakımdan çok önemli bir gelişme olduğunu kabul etmek lazım. Ancak altını çizerek söylüyorum ki bu, kuşkusuz işin politik tarafı. İşin bir de rasyonel tarafı var.. İşte asıl mesele o rasyonel kısımda.. Kemal Kılıçdaroğlu, bugüne kadar Erdoğan'ın karşısına defalarca çıktı.. O da çıktı, onun desteklediği ittifaklar da çıktı, onun kampanyasını yaptığı referandum başlıkları da.. Her defasında çok ağır yenilgi aldı Kılıçdaroğlu.. Tabir yerindeyse Erdoğan'a karşı adeta kafasını bile kaldıramadı.. Peki ne oldu da şimdi kolları sıvayıp sahaya inmeye karar verdi?.. Dün yenemediği Erdoğan'a karşı bugün yeni ne yapmayı hedefliyor?...

**

Elbette Kılıçdaroğlu'nu motive eden, Ekrem İmamoğlu'nun belediye başkanlığını kazanması oldu.. 'İstanbul'da yaptıysak Türkiye'de de yaparız' diyor özetle.. Ancak burada unutulmaması gereken bir önemli değişken var.. HDP... Daha doğrusu HDP ile İYİ Parti'nin ittifakı.. Bu her iki partinin seçmenleri için de kolay verilmiş bir karar değildi. Nitekim seçimden hemen sonra her iki tarafta da ciddi rahatsızlığa yol açmıştı.. O rahatsızlık hâlâ daha devam ediyor.. Dolayısıyla bu denklemle girilecek olan bir yarış, İstanbul'daki gibi iki değil üç aday arasında geçer.. Buradan da Erdoğan ipi çok çok rahat göğüsler.. Elbette benim anlatmama gerek yok bunu Sayın Kılıçdaroğlu da gayet iyi biliyor zaten. Bir sene içinde beyaz ata uçmayı öğreteceğini vaat eden seyis beklentisi içinde.. Bakalım öğretebilecek mi?..