Ferudun Niðdelioðlu
Ferudun Niðdelioðlu
Tüm Yazýlarý

Kulüpler Birliði patron olsun

Bayern Münih Onursal Baþkaný Uli Höeness'in VAR ile ilgili açýklamalarýný okuyunca aslýnda benzer sorunlarýn baþka ülkelerde de farklý bir biçimde tartýþýldýðýný görebiliyoruz. Höeness konuyu ofsayt incelemesinin gol sevincine etkisi ve VAR incelemesi ile neticelenebilecek açýk ofsayt durumlarýnda pozisyonun hakem tarafýndan kesilmemesinin olasý sakatlanmalara etkisi üzerinden görüyor. Bizde ise durum son derece vahim. Henüz böylesi ince bir tartýþma olgunluðunda deðiliz. Bizde VAR tartýþmasý, VAR odasýnýn kozmik bir oda olduðundan tutun da, MHK Baþkanýnýn dahi giremeyeceðine, naklen yayýna verilen görüntülerin MHK baþkaný tarafýndan kulüp baþkanlarýna verilmesini ceza kanunu kapsamýnda deðerlendirilmesi gerektiðine varan bir düzeyde yapýlýyor. Eski hakem yorumcularý içerden gelen bilgiler ile savcýlarý göreve çaðýrmaya kadar vardýrýyor iþi. Sosyal medyada takým taraftarlarý konuyu mahkemeye taþýyan tartýþmalar içerisinde.

Ben en baþtan söyleyeyim; VAR Odasýna MHK Baþkaný girer. MHK Baþkaný VAR odasýna giremeyecek ise bu görevi nasýl yapacak? Yayýncý tarafýndan VAR odasýna aktarýlan görüntüler devlet sýrrý da deðil. MHK Baþkaný bu görüntüler ile kendi hakemini müsabakada verdiði bir kararla ilgili kulüp baþkanýna karþý savunabilir. Bu gayet normaldir ve asla bir suç deðildir. Esas bunu bir suçmuþ gibi lanse etmek, kamuoyunun önünde MHK Baþkanýný ya da söz konusu kulüp baþkanýný zan altýnda býrakmak baþlý baþýna suçtur. Bu boþ tartýþmalarla iþin özünden uzaklaþmaktan baþka bir sonuca da varýlmýyor. Aslýnda mesele ülkemizde VAR'ýn doðru kullanýlýp kullanýlmadýðý. VAR'ýn kullanýmý ile müsabaka sonucuna etki eden hakem hatalarý ne kadar azaltýlabildi. Meselenin özünde bu olmalý. Hakemlerimizin zaten olmayan eðitimi, mesleki yetersizlikleri bu denli ayyuka çýkmýþken VAR'ýn onlarý ne kadar tembelleþtirdiðini söyleyen yok. Yine VAR'ýn baþýna geçen, aktif hakemken göstermiþ olduðu düþük yönetim kalitesi ile tartýþýlan eski hakemlerin, VAR sonrasý müsabaka sonuçlarýna hakemden çok etki ettiðini gören de söyleyen de yok gibi.

Hedef Premier Lig olmalý

Tartýþmalar büyürken çözüm önerenin hiç olmamasý da dikkate deðer. Hakemlik müessesinde köklü bir deðiþim þart. Belki de Kulüpler Birliði iþin daha çok içine girmeli. O vakit eleþtirecekleri, þikâyet edecekleri bir merci de kalmayacak. Yine hakemlerin eðitimi, ölçme ve deðerlendirmesi iþinin içine de Kulüpler Birliði dâhil edilebilir. Bu durumda hakemlerin eðitim ve istihdam yatýrýmý da Kulüpler Birliði tarafýndan saðlanarak hakemlerin patronunun Kulüpler Birliði olmasý saðlanabilir. Ha diyeceksiniz ki Kulüpler Birliði bu iþin üstesinden gelebilir mi? Neden olmasýn? Gerçi ihalelerine Kulüpler Birliði taraf olduktan sonra naklen yayýn bedeli neredeyse 10 kat azaldý ama hiç deðilse þikâyet edecekleri bir merci kalmadýðýndan kulüpler sesini çýkaramaz oldu. Hakem iþine Kulüpler Birliði girdikten sonra da hiç deðilse kulüplerin ve dolayýsýyla taraftarlarýn sesi çýkmaz, futbolda bugün olmayan huzur ve güven ortamý yeniden geri gelir. Durum bugünkünden de kötü olmaz. Hatta belki de daha iyi bile olabilir.

Futbolun geleceði de dünyada bu yönde geliþiyor. Kulüpler Birliði, Lig A.Þ. fikrini bir ara çok dillendiriyordu. Hedef Premier Lig benzeri bir yapýnýn Türkiye'de kurulmasý, liglerin ticari haklarýný bu yapýnýn yönetmesiydi. Bu modelde TFF sadece milli takýmlar ve alt yapýnýn geliþtirilmesi ile meþgul olacak, hakemlik tamamen bu yapý altýnda profesyonel olarak yürütülecekti. Ýngiltere, Almanya, Ýtalya, Fransa bu yönde ilerlerken Türkiye'de hiçbir geliþme olmadý. Tam tersine yeni yasa ile býrakýn ticari haklarýn Kulüpler Birliði tarafýndan yönetilmesini, neredeyse TFF'nin ve tüm kulüplerin yönetimi devletin denetimine girdi. Sayýn Aziz Yýldýrým, Kulüpler Birliði baþkanýyken Lig A.Þ.nin kuruluþu konusunda uzmanlar buldu, görüþler aldý ve bir yola çýktý. Onun baþlattýðý süreç 3 Temmuz ile bir daha konuþulmamak üzere kapandý. Ýpler kulüplerin eline geçecekken tam tersi yönde geliþme ile inisiyatif neredeyse tamamen devletin eline geçti. Avrupa Kulüpler Birliðinin yönetim kurulunda üye olan Sayýn Ali Koç ayný zamanda Kulüpler Birliðinin Baþkaný bu konuda yüksek sesle olmasa da Aziz Yýldýrým'la benzer düþüncelerini zaman zaman açýklýyor. Kulüp sahipliði de derinden derine tartýþýlmaya baþlandý. Bu iki dinamik bir arada geliþirse bakarsýnýz Türk Futbolu sözde deðil gerçekte Avrupa'nýn beþ büyük liginden biri olabilir. Ya da futbol yeni yasa ile görünüþte özerk aslýnda tam bir devletleþtirme modeli ile özerklik öncesi günlerini mumla arar. Bakalým geliþen dinamikler bize nasýl bir futbol dünyasý gösterecek?