Macron’un iç politika malzemesi olarak, Türkiye Cumhurbaþkaný Erdoðan karþýtý cümleler kullanmasýna “Avrupa’nýn diðer liderlerinden nasýl tepki gelir” sorusuna yanýt esasýnda gecikmedi. Olaya net bakýldýðýnda Ýspanya, Ýtalya, Malta gibi ülkelerin liderlerinden, Macron’un konuþmasýnýn kibar ve profesyonel bulunmamasý, þunu bize izah etmekte. Macron, seçim öncesi sancýsýný yaþamakta ve bu durumdan kendisini Erdoðan karþýtý tutumun kurtaracaðýný hesap etmekte. Ve bu söylemin dýþ politikaya yansýtmasý baþka taraftan bize þunu da anlatmakta. Türkiye öyle bir duruma ve noktaya geldi ki; Avrupa ülkelerinin seçimleri dahil, küresel sistemde denge oluþturan seçim profili belirleyen bir belirleyici oldu.
Evet, bunu Erdoðan baþardý. Erdoðan’ýn, Türkiye’nin milli menfaatlerini savunan tutumu fiili boyuta geçtikçe, küresel sistemdeki yeri ve konumu pekiþmeye baþlýyor ve haliyle önünü kesmek isteyen de, öne çýkmak isteyen de bu durumu derinden kullanma niyetinde.
Fransa’da Macron’un bu tutumuna kamuoyundan pek yüksek alkýþ gelmese de, muhalif partilerden bile destek seslerinin çýkmasý, esasýnda bize Fransa’nýn sadece Macron bazlý deðil, totalde çýkmazýný anlatmakta! Fransa için Afrika’nýn nasýl bir vazgeçilmez can damarý olduðunu biliyoruz. Ve þimdi Libya özelinden olaya bakýldýðýnda, Fransa elinden çýkmasý mümkün gözüken konumun ileride büyük sýkýntýlar çemberi oluþturacaðýný hesap etmekte.
Anlaþýlan her fýrsatta Türkiye’den rol çalma peþinde olan Fransa, Türkiye’nin karþýsýna daha fazla ve farklý yerlerde de çýkmanýn peþinde. Yani meseleye Libya merkezli bakan Fransa, bu çýkmazýný yeni sorunlu alanlar oluþturmakta görmekte. Libya’da ve Doðu Akdeniz’de, Türkiye’nin önünü kesmek için Türkiye’nin baþka ilgi ve etki alanlarýndan Fransa frekanslý seslerin çýkacaðýný da þimdiden görebiliyoruz.
Macron, iç politikadaki acizliðinden verdiði sözleri tutamamasý, kamuoyunda popülaritesinin ortadan kalkmasý ve tabi kendisinden beklenen “kurtarýcý CEO” profili iþe yaramadýkça, saldýrganlýðý keskinleþmeye baþladý.
Kendisinin zikzaklarýna bakýldýðýnda, bir taraftan NATO’ya “beyin ölümü gerçekleþti” tanýmýný koyan Macron’un, yeni dönemde Fransa ve kendisi için yeni pozisyon dizaynýnda olduðu açýktýr. Tabii ki burada sesi hiç çýkmayan Ýngiltere’nin, Fransa’ya nasýl bir gelecek arzuladýðýný da hesap dýþý koyamayýz. Burada iliþkiler ve yöntemlerin deðiþeceði beklenendir.
Fransa, Doðu Akdeniz’de Yunanistan’a destek veriyor, diðer taraftan da Ermenistan’dan çýkan provokatif seslerin de altýný oluþturmakta. Anlaþýlan, Rusya bu durumdan memnun! Kendisine yönelen geniþleme tehdidini, küçük savaþ alanlarý ile minimize peþinde olan Rusya, bu durumda NATO üyeleri arasýndaki çýkmazý kendi lehinde duruma evirilmesini beklemekte!
Ýþte ABD ve Ýngiltere’nin tavrý ve pozisyonu burada etkileyici olacak. Macron her ne kadar da gayri profesyonel siyasetçi profiline sahipliðiyle, dengesiz denge oluþturma peþinde olsa da, bunun kalýcýlýk ihtimali oldukça azdýr.
Meselenin þekli, ABD ve Ýngiltere faktörünün etkisi ile de belirleniyor açýkçasý. Lakin burada Türkiye’nin þimdiki pozisyonu ve geldiði noktanýn üstünü kapatmaya çalýþanlara raðmen, net gözükmesine vesile olmakta Macron. Macron’un; Erdoðan’a karþý pervasýz tutumu, bize açýk ve net Erdoðan milli politikalarýnýn içeriðine odaklanmamýz gerektiðini ve bu içeriðin, Türkiye’nin uzun vadedeki daha da etkili geleceðinin çerçevesini izah etmekte. Tabii ki eðer bakýlan yer, milli merkezli yer ise...