28 Þubat darbesinin 25. yýlýna, darbeyi gerçekleþtiren cuntanýn askerî kanadýnýn cezaevinde olan unsurlarýnýn 'maðduriyet'lerini konuþarak giriyoruz. Çok yaþlýlarmýþ da bu yaþta cezaevine konulmalý zulümmüþ.
Daha önce de yazdým, 28 Þubat cuntasýnýn askerî kanadý evet maðdurdur ama cezaevine konulmalarýndan dolayý deðil. Maðduriyetleri, cezaevine sadece onlarýn konulmasýndan kaynaklanmaktadýr. Cuntanýn diðer unsurlarý hakkýnda yargýlama bile yapýlmazken, darbeyi yalnýz askerî kanat yapmýþ gibi paþalarýn cezaevine konulmalý bir maðduriyet oluþturmaktadýr.
Darbeci paþalarla birlikte cuntada yer alan yargý, medya, iþ dünyasý ve sendikalar içinde yer alan unsurlar da cezaevine konulsalardý ortada darbeciler zaviyesinden bir maðduriyet olmayacak ve biz 25. yýlýnda 28 Þubat darbesinin hâlen sebep olduðu maðduriyetleri konuþuyor olacaktýk.
Paþalarýn kapý eþiklerinde yatýp "Paþam ne zaman müdahale edeceksiniz, hadi paþam, aslan paþam" diye darbe histerisi geçiren gazeteci müsveddeleri hâlâ ahkâm kesiyorlar. Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan bu hususta, merhum gazeteci aðabeyimiz Hasan Karakaya'yý anma programýnda þunlarý söylemiþti: "... üzülerek ifade etmek isterim ki basýn yayýn camiamýzda darbeci zihniyetle samimi bir hesaplaþma yapýlamadý. O günlerde gazete manþetlerinden darbeciler adýna siyasete ihtar çekenler, korundu kollandý, hiçbir þey olmamýþ gibi piþkince köþe baþlarýný iþgal etmeyi sürdürdü. Dahasý bu kalemþörler cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarýna, 17-25 Aralýk'tan 15 Temmuz darbe teþebbüsüne kadar demokrasimize yönelik tüm giriþimlerde tetikçilik yapmaktan geri durmadý. Gün oldu çapulcularý savundular. Gün oldu teröristlere sözcülük ettiler. Gün oldu Türkiye'yi karaladýlar. Gün oldu yabancý güçlere, ülkemize müdahale çaðrýsý yaptýlar. Ama her seferinde gizlemeye çalýþtýklarý faþist karakterlerini ellerine geçirdikleri ilk fýrsatta ortaya dökmekten çekinmediler. 2023'e giden süreçte medyamýzýn bu iç hesaplaþmayý da yapacaðýna, bu habis zihniyetten kendisini bir an önce kurtaracaðýna inanýyorum."
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn darbecilerle alâkalý medya içinde iç hesaplaþma olmalý sözü aslýnda tüm kurum ve kuruluþlara þâmildir. 28 Þubat cuntasýna aman vermeyen gazeteci Hasan aðabeyin yâd edildiði programda sadece medya konuþulduðundan Baþkan Erdoðan da yalnýzca medyadaki darbecilerden bahsetmiþtir.
Hukuk devletinde kimse maðdur olmamalý; darbeci olsalar da. Yukarýda yazdým, ortada darbeci paþalarýn bir 'maðduriyeti' var. Haklý olarak "Darbeyi tek baþýmýza mý yaptýk da sadece bizi cezaevine attýnýz. Darbe yapalým diye bize gaz verenler keyif yaparken bizlerin hapiste olmasý adalet deðildir" diyorlar.
Evet, sonuna kadar haklýlar. Mâdem 28 Þubat cuntasýnda sadece askerle yer almadý o zaman diðer unsurlarý da yargýlayýp paþalarýn yanýna gönderilmelidirler. Adalet, hukuk, mâþerî vicdan bunu gerektirir.
Yazýyý baðlarken kendime þunu dedim: Yakup, bir darbeci paþalar kalmýþtý maðduriyetlerini yazmadýðýn onu da yazdýn ya...
Kendime cevap verdim: Ýnsanlýk bunu gerektirir!
