Millet İttifakı'nın yaşadığı ''alacakaranlık kuşağı''...

6'lı masayı sımsıkı bir kördüğümle bağladı Gürsel Tekin... HDP'ye bakanlık verilebileceğinden söz etti. Aslında 6+1 olan masanın 7. ortağının maskesinin indirilmesi, görünmezlikten çıkıp adeta bedenlenmesiydi bu ve işler karışıverdi. Muhalefet için ne güzel bir şeydi oysa, süpürdüklerini halının altına sakladıkları günler...

Son 5 gündür ise işler iyice kızıştı, 6+1 masanın fay hatlarında deprem var... İyi Parti'den yükselen itiraz sesleri, HDP'nin el yükselterek rest çekmesi derken, masa paramparça oldu bile diyebiliriz. Aslında '7 benzeşmeyen'den oluşan muhalefet cephesinin çimentosu; 'Erdoğan karşıtlığı'dır. Bunun dışında tam anlamıyla bağdaşık oldukları hemen hiçbir içerik yok. Esas problemleri de bu içeriksizlik zaten. İçerik uyumsuzluğu, misyon paradoksu var... Seçim geri sayımı ilerledikçe muhalefet açısından bu açmaz daha çarpıcı şekilde görünmeye başladı...

HDP'nin kendisini terör örgütü PKK'dan bağlantısız hale getiremeyişi, 6'lı masayı rehin alıyor aslında. Özellikle 15 Temmuz sonrasında terörle mücadeledeki başarımız, savunma sanayindeki ciddi yol alışlarımız ve dış politikada ülkemizi küresel liderlik ligine taşıyan değerli adımlar düşünüldüğünde, seçimlerin anlamı daha da kuvvetleniyor. Çünkü bu konular siyasi parti meselesini aşan, devletin ve milletin varoluşuyla ilgili meseleler.

Soru şu: Şayet seçimleri Millet İttifakı kazanacak olursa, terörle mücadele konseptimiz ne olacak, savunma sanayindeki atılımlarımız duracak mı, çünkü CHP'den İHA ve SİHA'ların insani olmadığına dair sesler yükselmişti, bu durum ne olacak mesela? Ya Mavi Vatan, Abdülhamit Gemisi, Ukrayna Krizinde dünyaya nefes aldırtan diplomatik yörüngelerimiz, onlar ne olacak? Muhalefet cephesinden sadece şu birkaç soruya verilecek cevaplar bile, Türkiye'nin rotasını değiştirecek bir dönüşümü tetiklemez mi?

Biraz daha ileri gidelim, terörle bağlantısını bir türlü bitirememiş HDP'ye, Gürsel Bey'in dediği gibi Bakanlık verilecek olursa, acaba hangi bakanlığın verilmesi düşünülüyor? Dışişleri Bakanlığı mı, Milli Savunma Bakanlığı mı, yoksa İç İşleri Bakanlığı mı verilecek? Milletimizin bunu bilmeye hakkı var!

Muhalefetin hapsolduğu bu; ''HDP tutulması'', önümüzdeki seçimleri Türkiye'miz için hayat memat meselesi haline taşıyor.

Öte yandan HDP sadece masanın sorunu değil. TBMM'nin meselesi... Çünkü zaten Meclis'te temsil edilen ve seçimlere giren, oy alan bir parti... HDP, TBMM'nin önünde de önemli bir paradoks olarak duruyor... Öyle ya, madem TBMM'de, öyleyse niçin ittifaklarda çekincesiz yer alamasın diyorlar...

Tamam diyorlar da, peki ittifaklar niçin HDP ile dolaysız ilişki ve dolaysız ortaklıktan kaçınıyorlar? Kaçınıyorlar, çünkü HDP maalesef terör örgütü PKK ile bağlantısını kesip atabilmiş değil. Hala fırsat buldukça; aslında kendisini çepeçevre kuşatarak rehin almış dağ kadrosunu aklayan atıflar yapabilmekte... Dağ kadrosu da parti için; şehirdeki izdüşümümüzdür diyor zaten.

Peki HDP, terör örgütü PKK ile bağlantısını kesebilir mi, böyle bir imkan var mıdır? Kuşkusuz bu mesele onların meselesi ama, HDP birkaç kere önüne gelen fırsatları ne yazık ki ya görmezden geldi ya da elinin tersiyle itti... Çözüm süreci esnasında neredeyse varoluş imkanları bitirilecek kaygısıyla, süreci sonlandıracak 'serhildan' ilan etmediler mi? Bese Hozat'ın ilan ettiği 'halk savaşı' neyin nesiydi? Yasin Börü'nün vahşetengiz şekilde katledilişinde olduğu gibi, kan revan içinde yürünen o geçitte, HDP, PKK'nın gölgesi haline dönüşmedi mi?

Kemal Kılıçdaroğlu için HDP'nin salt bir seçim matematiğinden ibaret olduğunu ise hiç zannetmiyoruz. HDP ile bu teklifsiz ilişkisi sayesinde, CHP'yi aşındırıp, deforme ettiğini elbette farkında... Burada HDP'nin CHP'lileşmesine değil, CHP'nin HDP'lileşmesine gidiyor tüm ibreler. Kemal bey bir transformatör gibi, CHP'yi adım adım, etnik fraksiyoner bir partiye dönüştürüyor. Yüksek illüzyon gücüyle.. (Erdoğan karşıtlığı onun en güçlü illüzyonu ama aslı gayesi bu değil)

CHP'li taban, partinin genetiğinin değiştirilişine bakalım karşı çıkabilecek mi veya Erdoğan karşıtlığı aşkına etnik daraltılmayı, terörle iltisakı, sineye mi çekecek?