*Ýstanbul'dan Erol Kýlýç, 29.10.1339 (Milâdî-1923) tarihli Meclis zabýtlarýndan bir metni göndermiþ..
O metinden ilk 2 madde þöyleydi:
'Madde-1: 'Hâkimiyet bilâkaydüþart (kayýtsýz-þartsýz) Milletindir. (...) Türkiye Devletinin þekl-i Hükûmeti, Cumhuriyet'tir.
Madde-2: Türkiye Devleti'nin dini, 'Dîn-i Ýslâm'dýr. (...)'
Sonrasý, n'oldu? Nasýl olmuþtu da, 1928'de, 'Devlet'in dininin 'Dîn-i Ýslâm' olduðu hükmü, sahi, Müslüman milletin iradesiyle mi atýlmýþtý?
Hür olarak tartýþýlabilecek mi, bu konu?
*
*Manisa'dan Necati Engeç, 2015'de vefat eden Prof. Oktay Sinanoðlu'nun bir videosunu göndermiþ.. Linkini yazýyorum. (https://www.instagram.com/reel/CyoPgKIN2Ky/?igshid=MTc4MmMYml2Ng=)
Diyor ki, Sinanoðlu: 'Batý'da insanlýk anlayýþý yok.. Baþkalarýný insandan saymak yok.. (...) Ýnsanýn sabrý tükeniyor. Bu kadar ahmaklýkla uðraþýlamaz..
Amerika'nýn sadece 100 yýllýk tarihini bilen var mý? (...) Her tarafý alavere-dalavere, milletleri kandýrmak, katliâm yapmak.. Yaptýðý anlaþmalara hiç bir zaman uymamak.. (...) Yani, bin senedir senin kanýna susamýþ.. Sen onlardan medet umuyorsun.. (...) Sömürgecinin (...) dilini öðreneceðim diye çocuklara senelerce, (...) hazýrlýk sýnýflarý, kurslar bilmem ne diye; milleti boþ kafalý býrakmak için bunlarý yapýyorsunuz da.. Haftada birkaç defa eski yazýmýzý öðrenseler de atalarýnýn yazdýklarýný okusalar, olmaz mý? Bunlarý artýk konuþmayacak mýyýz?'
--Evet, soru hepimize..
*New York'tan Mustafa Kadýzâde, 'Hz. Îsâ'nýn Çilesi- The Passion of The Christ' isimli filmiyle ünlü yönetmen Mel Gibson'ýn adýna, 'X'te, 'Ýsrail rejiminin sonunun geldiði, onun için her þeyi yok ettikleri'ne dair bir mesajý yayýnlanmýþ.. 'X'te onun öyle bir hesabýnýn olmadýðý ileri sürülüyor.. Ama, Mel Gibson'dan bir açýklama yok; susuyor..
Onu bilmem, ama, Mel Gibson'ýn filminin, Hristiyan kitleler arasýnda Yahudi düþmanlýðýný nasýl daha bir tahrik ettiðini biliyoruz.
Mel Gibson'ýn duygu ve düþünce dünyasýný, onun geçmiþ yýllarda bir tv. programýnda söyledikleri ilginç þekilde yansýtmýþtý.. Hatýrýmda kaldýðý kadarýyla, Mel Gibson'ýn, "Dünyadaki tüm savaþlarýn sorumlusu Yahudilerdir" þeklindeki bir sözü tartýþýlmýþtý.
Bilindiði üzere, 'Ýncil'de, 'Armageddon' denilen ve 'iyilerle kötüler arasý ve iyilerin galip geleceði'ne inanýlan bir 'büyük savaþ'tan söz edilir ve Gibson da bu bekleyiþ içindedir.. '1960'lardan, 90'lara ve þimdi de yeni milenyumda, Orta Doðu'da giderek artan bir yangýnýn olduðunu görülebilir..' diyordu. Programýn sunucusunun, 'Bu durumlara bakarak, bütün savaþlarýn sorumlusunun Yahudiler olduðu söylenebilir mi?' sorusuna ise, Gibson, 'Þey.. Açýkçasý, suçsuz deðiller.' demiþti..
Evet, modern denilen dünya böylesine 'özgürlükçü'dür! 'Sionist Yahudi'lerce idare olunan medya imparatorluðu tarafýndan 'anti-semitizm'le suçlanma ihtimali yüzünden, en yüreklileri bile görüþlerini açýkça söyleyemezler; zihinleri kelepçelidir.
*Mardin'den Azize Caner ortak bir acýmýzdan bahisle, diyor ki: 'Aðýr bombardýman altýnda ezilen 2,5 milyonluk Gazze yerle bir olduðu halde 'Amerikan Baþkaný Biden'ýn, 'öldürülen Gazzelilerin 7 bin'i geçtiði' söylenince, 'Ben Filistinlilere inanmýyorum' demesi, çok ilgi çekici.. Biz de ona inanmýyoruz. '40 bebeðin baþlarýnýn koparýldýðý' iddiasýný sonra kendi devleti bile yalanlamak zorunda kaldý.
Ama, Müslüman toplumlar bugün, 'fâsýq birisinin haberini tahkik etmeden, araþtýrmadan kabullenmememiz gerektiði'ne dair 'Kur'an' hükmüne ne kadar riayet ediyor?
*Erzurum'dan Lâle Okumuþ diyor ki: 'Serbest býrakýlan rehine hanýmlarýn, HAMAS'ýn kendilerine Kur'an'a göre davranýlacaðýna dair söz verdiklerini ve 'Kendileri ne yedilerse, bize de onlardan verdiler, ilaçlarýmýzla bile ilgilendiler' derken öyle samimî idiler ki, gurur duydum.'
*Berlin'den Oðuzhan, 'Ýsrail Gazze'yi bombardýman etmeye baþlayýnca, Almanya'daki okullarda ders programlarý bir kenara býrakýldý, Ýsrail'i destekleyen dersler yapýldý.' diyor.
--Ýlginç deðil mi? Bizde ise, birileri hâlâ, 'Gazze'den bize ne?' diyebiliyor, maalesef..
*