Osmanlı'nın son durağı: Malta Adası!

Osmanlı İmparatorluğu'nun tarih sahnesine veda ettiği dönemde, Birinci Dünya Savaşına devleti sürükleyen hükümet üyeleri, komutanlar, valiler, fikir adamları ve her alanda görev almış kişiler yargıç karşısına çıkarılmadan, apar topar Malta Adasına sürülür. Damat Ferit Paşa Hükümetlerinin ısrarlı taleplerini öne süren İngilizlerin asıl amacı, uluısal bir kalkışmayı sürdürebilecek kişileri kilit altında tutmaktır. Dahası topluma korku salmak, herhangi bir baş kaldırıya engel olmaktır.

Teşkilat- ı Mahsusa Reisi Kuşçubaşı Eşref Bey, adaya ilk sürülenlerin arasındaydı. Hayber Savaşında ağır yaralı olarak ele geçmiş, ardından da adaya gön derilmişti. Eşref Beyin notlarından derlenen "Siyasi Mahkumlar Adası Malta" adlı eserde bu sürgün dönemi bütün ayrıntılarıyla anlatılır.

Yazar, şair Süleyman Nazif, İngiliz'in İstanbul işgalini "Kara Bir Gün" başlıklı yazısında anlatan Nazif, bu yazısından dolayı Malta'ya sürülmüştü. Döndükten sonra adadaki yaşantısından söz edermiş sık sık:

"Malta'da mahkumlara sık sık et konservesi verirlermiş. Ebüzziya zade Velid Bey, Süleyman Nazif'e sormuş:

"Üstad...bunlar acaba ne etidir?

"Süleyman Nazif gülmüş:

"İnsan eti değildir. Çünkü insan etini sadece İngilizler yer!"

Malta'da bir falçı kadından söz ederler sıkça:

"Ayakkabısının altına kimin adını yazsa bir hafta içinde başına mutlaka bir felaket gelir" demişler. Süleyman Nazif hemen bir kağıt almış; üstüne de "İngiliz Devleti" yazmış:

"Verin şunu falcı kadına da ayakkabısının altına zamkla yapıştırsın. Bakarsınız eğrisi doğrusuna denk gelir de İngiliz'den kurtuluruz!"

Evet! İngiliz'den kurtulmak! Yıllar boyu İngiltere bütün dünyayı sömürmüş, Afrika, Asya ve Avustralya kıtasında yaşayan milyonlarca insanı köle olarak kullanmış, çıkardığı savaşlarda cepheye sürmüş. Kralı kraliçesi, Lordu Ladysiyle kendi kafasına göre oluşturduğu soylu bir sınıfı,bütün gariban milletlerin boynuna, engerekli yılanlar gibi dolamış, soluğunu kesmişti. Son üç yüz yıla bakıldığında yoksulun daha da yoksullaştığı, varlıklınınsa malına mal mülküne mülk kattığı bir dünya görürüz. Bu adaletsizliğin. bu sömürü düzeninin nedeniyse İngiltere'dir sadece.Malta Adasında da Osmanlı'nın son dönem devlet adamlarına, komutanlarına, yazarına çizerine kan kusturan da başkası değildir elbet!