Parça parçalar

Türkiye’deki, ABD/Batı ve Arap sermayesinin beslediği gazeteciler “AKP çöktü, AKP gidici” başlıklı videolar çekip yazılar yazıp görevlerini îfâ etmeye çalışıyorlar ama muhalefetteki partiler yüzünden ekmeklerinden olacaklar.

Hatırlarsanız ABD’de, Türkiye’de besledikleri gazetecilerle alâkalı yayımlanan raporda “Maaşlarını 6 kat artırdık ama kamuoyunda Erdoğan’ı iktidardan indirecek ortamı oluşturamadılar” diye memnuniyetsiz ifadeler yer almıştı. Raporun sonunda da, “elimizdeki malzeme bu, beslemeye devam edelim” deniliyordu.

Lâkin nereye kadar besleyecekler; tamam ABD’de matbaalar sürekli para basıyor ama ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, her ne kadar “toparlanmaya başladık” diyerek zevahiri kurtarmaya çalışsa da hâlâ derin çukurda olduklarını da söylemek zorunda kalıyor.

ABD’den maaş alan gazeteciler, bu fakire sorarsanız paranızı iktisatlı kullanın, patronunuzun durumu pek iç açıcı değil!

Yazımın başında, Türkiye’deki muhalefet partileri yüzünden beslemeli gazeteciler ekmeklerinden olacak dedim. Nasıl işlerinden olmasınlar; tam “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında muhalefeti birleştirdik artık Erdoğan’ın sonu geldi” diye sevinecekler muhalefet partilerinde bir maraza çıkıyor.

CHP’nin 2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak gösterdiği Muharrem İnce’nin bu aybaşı partiden ayrı olarak başlattığı “Memleket Hareketi” Erdoğan kör düşmanlığında birleşenlerde bir panik havası oluşturmuştu. Nihayetinde bugün yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Recep Tayyip Erdoğan en güçlü aday. Yaptırdıkları anketlerde bile Erdoğan birinci çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçileceğini bildiklerinden, kurdukları ittifaktan tozun kalkmasına dahi tahammülleri yok. Bir reyin hesabındalar.

İnce’ye tepkileri bu yüzdendi. Muharrem İnce’nin hareketi toplumda pek ses getirmeyince rahat nefes alır gibi oldular ama bu sefer CHP içinde çok büyük bir kavga çıktı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Atatürk yerine Gazi Mustafa Kemal demeyi tercih ediyorum” deyince CHP’de ortalık toz duman oldu. Besleme gazeteciler kendilerini parçalayarak, “Ne önemi var ha Atatürk ha Gazi Mustafa Kemal” diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışsalar da ortalık durulmayacak. Müstehcen kasetten CHP’ye ataması yapılan Kemal Kılıçdaroğlu da Kaftancıoğlu’na destek vererek ateşi harladı.

“Atatürk bugün gelse CHP’nin kapısından içeriye giremez” diyen Atatürkçüler, Kaftancıoğlu’nun söyleminin bir usûl meselesi olmadığını Atatürkçülük esaslarına taalluk eden itikadi bir mevzu olduğunun farkındalar. Zaten tepkileri de bu yüzden.

“Memleket Hareketi”ni başlatan Muharrem İnce de CHP’de Atatürkçüler’in tasfiye edildiğini, CHP yönetiminde Atatürk düşmanlarının yer aldığı her fırsatta söylüyor. CHP’deki mezkûr tartışma İnce’nin yelkenini şişiren bir rüzgâra dönüşebilir.

Sadece CHP’de değil, suni teneffüsle ayakta tutulan Meral Akşener’in İyi Partisi’nde de ortalık karışık. Partinin 2. Olağan Kurultay’ı sonrası Genel İdare Kurulu isyanı çıktı. Partinin önemli isimlerinin yer aldığı bir kâğıt kurultayda delegelere dağıtıldı ve bu isimlere oy verilmeyecek denildi. Parti yönetiminin listeye aldığı isimler delegeler tarafından çizildi ve İP’te de kıyamet koptu. İsmi çizilen arasında, Türkiye’ye sığınmış insanlar hakkında yalan haberler yayarak cemiyette infial uyandırmaya çalışan Ümit Özdağ adındaki ırkçı da var.

Delegelere dağıtılan kâğıttan partinin teşkilat sorumlusu Koray Aydın sorumlu tutuldu. Komitacılık yapmakla suçlandı.

Gelelim HDP’ye. HDP’de de metres sorunu var. HDP içinde bir grup kendilerini CHP ve İP’in metres gibi kullandıklarını düşünüyor. CHP ve İP’in HDP olan ilişkilerini halka açıklamaktan imtina etmeleri hatta utanmaları da HDP’lileri çok rahatsız ediyor. Gayrimeşrû bir ilişkide kullanılan taraf olmayı HDP tabanı kabullenemiyor.

Muhalefet partileri parça parça, besleme gazeteciler paramparça!