6'lý muhalefet bloðu hem de 28 Þubat'ta, "Güçlendirilmiþ Parlamenter Sistem" çaðrýsý yaptý.
28 Þubat 1997, demokrasinin kirli bir sayfasýdýr. Meþru hükümete karþý ABD'nin örtülü darbesidir.
Muhalefet, 28 Þubat gününü tercih etmekle, aslýnda bir defa daha meþru hükümete karþý baþka bir þekilde harekete geçmektedir.
Parlamenter sistemin güçlendirilmesini vaat edenler demokrasiden, barýþtan, özgürlükten ne anladýklarýný bildiðimiz karakterler.
Türkiye'nin bütün milli meselelerinde þu anda milletin deðil, millet düþmanlarýnýn politikalarýna destek veriyorlar.
S-400'lerin iade edilmesinden, Azerbaycan'a Karabað'da omuz vermemizden rahatsýzlýk duymaktan tutun da, "Libya'da ne iþimiz var?", Suriye'de ne iþimiz var?", "PYG/YPG bize mi saldýracak?" gafletine, PKK'lýlara ve FETÖ'cülere af vaadine kadar devlet/millet çizgisinden sapmýþ durumdalar.
Erdoðansýz Türkiye için bastýrmalarýn tek sebebi, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn, güçlü ve büyük Türkiye yolunda milletimize/devletimize tarihî bir hamle yaptýrmasýdýr.
Mesele, Erdoðan þahsý ile deðil Türkiye ile ilgilidir.
Parlamenter sistem Baþbakan Menderes'in asýlmasýný, Erbakan'ýn hakaretlerle görevden uzaklaþtýrýlmasýný, FETÖ'nün darbe giriþimini önleyemedi.
Çünkü parlamenter sistem, sivil iradeyi gasp edip bürokrasinin kontrolüne veren, asker içindeki cuntacýlarý azdýran sistemdir.
28 Þubat döneminde Baþbakan Yardýmcýsý olan Tansu Çiller, önceki gün Yeni Þafak'a, bu sistemin gerçek yüzünü anlattý:
Türkiye koalisyonlarla yönetilemiyor
"Parlamenter sistemde ortaya çýkan koalisyon tablolarý yüzünden Türkiye yönetilemiyor. Türkiye tekrar koalisyonlara emanet edilmemeli. Bu koalisyonlarýn nelere mal olacaðýný yaþayarak gören birisiyim."
Çocuklarým ve eþimle tehdit ettiler
"28 Þubat'a gelmeden önce hükümetten ayrýlmam için tehditler aldým. Bize sadece 'Partiniz parçalanýr' demediler. Ýki evladým ve eþim üzerinden tehdit edildim. Bunlar demokrasiyle baðdaþýr þeyler deðildi."
Otel odalarýnda milletvekili transferleri yapýldý
"DYP'yi parçalamak üzere bizden ayrýlanlarla derleme toplama partisi olarak isimlendirdiðimiz Demokrat Türkiye Partisi (DTP) kuruldu. Milletvekillerimiz Anavatan Partisi'ne transfer edildi. Otel odalarýnda milletvekili transferlerini yaþadýk. O kadar ki 'aman yapmasýnlar' demesi için yolladýðým milletvekili bile onlara katýldý. Çünkü gidenin önüne de bir dosya konuluyor, tehdit ediliyordu ya da bir menfaat teklif ediliyordu."
Netice itibariyle milletin çoðunluk olarak yolladýðý irade azýnlýk yapýldý, demokrasi katledildi.
Demokrasi milletin iradesidir, eðer milletin iradesi baþka bir iradeye teslim edilebiliyorsa, çoðunluk azýnlýk yapýlýyorsa, adý demokrasi deðil darbedir."
Erbakan'a hakaretler edildi
"28 Þubat 1997'de gerçekleþen Milli Güvenlik Kurulu toplantýsý sadece sözle deðil, vücut diliyle idare edilen bir toplantýydý. Erbakan'a kelimelerle olmasa, vücut hareketleriyle saygýsýzlýk yapýldý. Milletin seçtiði deðil, atanan kadronun hâkimiyetiyle devam etti. Cumhurbaþkanýmýz da (Demirel) o bürokratik grubun siyasilere karþý çýkýþlarýna müsaade etti."
Menderes'i asanlar, Erbakan'a da ayný karaktersizliði, alçaklýðý yaptýlar.
Parlamenter sistemi güçlendireceklerini söyleyenler, millet iradesinin yeniden gasp edilmesi için zemin hazýrlamak istiyorlar.
Parlamenter Sistem bir maskedir. Bu maskenin ardýndaki kirli yüzü biliyoruz artýk.
Türkiye, Cumhur Ýttifaký yolundan döndürülemeyecektir.