PKK'nýn kurduðu, APO'nun genç ordusu diye anýlan, Yurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi (YDG-H) kurucularýndan Kerem Berti, "PKK Ýngilizlerin kurduðu bir örgüttür..." itirafýnda bulundu. Ýngiliz Derin Devletinin kuruluþu Chatham House'a gelince; Türkiye'nin bölünmesi tasarýmýný bundan bir yýl önce, þöyle açýklamýþtý:
"Türkiye'nin son hali Osmanlý'nýn yýkýldýðý dönemi hatýrlatýyor. PKK'ya özerklik verilmesini tartýþmamalýyýz. Türkler buna mecbur. Anadil, güvenlik birimleri gibi konular gündemin ilk sýrasýnda deðil. Özerk PKK Devletinin sýnýrlarý belirlenirse anadil, güvenlik yargý birimleri gibi konular zaten arkadan gelir. PKK Yönetimi Batý'yla benzer görüþlere sahiptir.
"TC isteneni (PKK'ya özerklik vermek) yapmak zorunda. Yapmazsa uluslararasý hukuk devreye girer. PKK, Batý'da artýk resmen tanýnýyor. Türkiye itiraz ederse, yaptýrýmlar gündeme gelir... Hatta yaptýrýmlarýn eþiðindeyiz."
Bugünse artýk ayný fikirde deðil. Bunu da Tayyip Erdoðan'ýn kararlý ve dik duruþuna baðlýyor. "Erdoðan Türkleri uykudan uyandýrdý. Artýk onlarla baþa çýkmak hiç de kolay olmayacak." Chatham House, bir zamanlar, Sevr gibi sýnýr belirlemek peþindeydi: "Artýk geri adým söz konusu olamaz. Sýnýr çizilmesi aþamasýndayýz. PKK/YDP/HDP sýnýr çizilmesi koþuluyla bazý tavizler verebilir. Sýnýrlarýn çizilmesi ve bölgenin, 'Kürt Bölgesi' olarak tanýnmasý olmazsa olmazýmýzdýr." Chatham House bu tür telkinleri býraktý artýk. Ancak þunun þurasýnda 1 yýl öncesine deðin, Öcalan da Ýngilizleri yere göðe sýðdýramýyordu:
"Bizim konumuza en akýlcý yaklaþan Ýngiltere'dir. Bazý lordlar, 'sizi destekliyoruz' dediler açýk açýk... Gizli olarak en büyük destek hep Ýngilizlerden gelmiþtir." (H.Attila Uður, Abdullah Öcalan'ý Nasýl Sorguladým adlý kitabý)
Yörede olan biteni ve de yeni yeni oluþan hal ve gidiþi biraz inceler ve de 'The Economist' gibi Ýngiliz istihbaratýnýn en gözde yayýn kuruluþunda 15 Temmuz darbe giriþiminden önce yayýnlanmýþ bir yazýda 'Ýslam bombalanarak deðiþtirilemez, yeniden yapýlandýrýlamaz. Ama içeriden deðiþtirilebilir,' diyerek bu deðiþimi yapacak kiþiler olarak Sisi ve Fetullah Gülen'i gösteriyordu. Ýngiliz Ýstihbarat Örgütü MI6'nýn CIA'yle birlikte, yöredeki bazý Kürt oluþumlarý Ýran ve Türkiye'ye yönelik istihbarat çalýþmalarý için kullandýðýný Ýran'da yayýn yapan Tabnak adlý internet sitesi, Kuzey Irak'taki kaynaklarýna dayandýrdýðý haberinde, MI6'nýn Ýran kökenli bazý muhalif Kürtleri Devrim Muhafýzlarýyla ilgili istihbarat toplamakla görevlendirdiðini duyurdu. Bu arada CIA Ermeni devletinin istihbarat ve kimi komutanlarýný eðitiyordu. Macron, iktidar koltuðuna oturunca Fransýz Ýstihbaratý Surete'yi de MI6 ve CIA'nin yanýna yolladý. Bütün bunlar Putin'i çileden çýkarmaya yetti de arttý bile. Onun için bugün, Ermenistan saldýrýsýnda Erivan'ýn yanýnda durmuyor.
Tabnak adlý Ýran "derin devletinin" internet sitesi, ABD istihbaratýnýn çeþitli siyasi ve toplumsal birimleri paravan olarak kullanarak Ýran ve Türkiye gibi bölge ülkeleri aleyhine bir çok giriþimde bulunduðunu açýk açýk söyledi. Bu günse kendini ikinci Napolyon sanan Macron, Ýngilizlerin yerini aldý. Ne var ki Trump, Macron'a hiç de sýcak bakmýyor. Sonunda Macron kapýya konacak ve ABD Türkiye'yle oturup Azerbaycan konusunda pazarlýða soyunacak.