Saptırma ancak bu kadar olur!

Ana muhalefet lideri, kendince farkındalık oluşturmak için baskına gittiği SADAT üzerinden iktidarı akıl mantık almayacak cümlelerle köşeye sıkıştırmak istedi ama yine mahcup olacak bir hamle yaptı

CHP yönetiminin muhafazakar kesime önyargılı davrandığını hatta karşı çıktığını dünya âlem biliyor.

Dindar insanlara, dindar insanların kurduğu kurum ve kuruluşlara ve oluşumlara önyargılı şekilde peşinen karşılar. Geçmişte TÜGVA, Ensar ve İlim Yayma hakkındaki tavır ve tutumlarının benzerini şimdi SADAT'a karşı alıyorlar.

SADAT ÖRGÜT DEĞİL ŞİRKET

SADAT'ın internet sayfasına(https://www.sadat.com.tr/tr/) girdiğinizde karşınıza şu üç cümle çıkıyor.

"SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek Türk şirketidir.

SADAT Savunma (E) Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ başkanlığında Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli birliklerinden emekli olan 23 Subay ve Astsubay tarafından kurulmuş ve Şirket Ana Sözleşmesi 28 Şubat 2012 tarihli ve 8015 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak faaliyetlerine başlamıştır.

SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Danışmanlık, Eğitim ve İkmal olmak üzere üç ana alanda hizmet sunmaktadır."

CHP BASKIN YAPMAYI SİYASET ZANNEDİYOR

CHP Genel Başkanı SADAT önüne yaptığı âni baskında şunları söyledi: "Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Ve düne kadar Erdoğan'ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var."

Bunun üzerine CHP destekçileri de desteksiz atıp tutmaya başladılar.

Bir siyasetçi hele de ana muhalefet lideri olan bir siyasetçi evhamlara ve kendisine sufle edilen bilgilere -doğruluğunu araştırmadan- dayanarak açıklama yapamaz, konuşamaz. Yaparsa ve konuşursa mahcup olur.

CHP Genel başkanı da bu konuda hem mahcup olacak hem de büyük ihtimalle mahkûm olacak. Çünkü SADAT bu akıllara durgunluk veren itham üzerine tekzip eden bir açıklama yaptı ve yargıya başvuracağını ilan etti.

EMEKLİ BİR GENERALİN DANIŞMANLIĞINDA NE MAHZUR VARDIR?

CHP Lideri bu açıklamasıyla kanunlara uygun biçimde kurulan ve denetlenen bir şirketi paramileterlikle yaftalıyor! Emekli bir generalin danışman olmasında ne mahzur varsa, Tanrıverdi'nin Başkan Erdoğan'a danışmanlık yaptığını hatırlatıp 2023 seçimlerinin kendince meşruiyetini sorguluyor!

Saptırma ancak bu kadar olur!

CHP Genel başkanının bu açıklaması okyanus ötesinden kulağına fısıldanan sonuçta mahcup olacağı bir adım gibi duruyor.

Şimdi tane tane yazalım.

SADAT PARAMİLETER BİR KURULUŞ DEĞİLDİR

BİR: SADAT bir paramiliter kuruluş değildir. Yukarda özetlendiği gibi üç alanda hizmet veren bir şirkettir.

Paramiliter güç ya da paramiliter örgüt, gönüllü kişilerden oluşan silahlandırılmış bir grup anlamına gelmektedir.

SADAT'ın böyle bir yapısı yoktur. CHP yandaşları Wagner yapılanmasıyla karıştırıyorlar.

İKİ: Türkiye'ye dost ülkeler meşru ordularını veya güvenlik güçlerini değişik alanlarda eğitmek istediklerinde, SADAT bu işe talip oluyor ve TC Savunma ve Dışişleri bakanlıklarının onayını alarak o ülkeye eğitmen gönderiyor. Özel harp eğitimi dâhil güvenlikle ilgili her alanda uzmanlar tarafından eğitim veriliyor.

CHP liderinin iddia ettiği gibi Türkiye'de kimseyi eğitmiyor, kimseye özel harp eğitimi vermiyor.

SADATIN TÜRKİYE'DE DA BAŞKA YERDE DE KAMPI YOKTUR

ÜÇ: Bu eğitimler Türkiye'de verilmiyor. SADAT'ın Türkiye'de ya da başka bir ülkede eğitim kampı bulunmuyor.

2018 yılında İYİ Parti genel başkanı tarafından da benzer bir iddia atıldı. Hatta benim memleketim Tokat dahili bazı illerde SADAT'ın bir eğitim kampı bulunduğunu iddia etti. Sorduk soruşturduk aradık araştırdık öyle bir kamp yoktu.

DÖRT: Bütün bu iddiaların arkasında PKK'yı FETÖ'yü besleyip büyüten ve ülkemizin başına bela eden emperyalist güçlerin bulunduğunu düşünüyorum. Çünkü ABD'de bu tür eğitim veren 50 tane şirket var ve SADAT bunların kimi ülkelerdeki çıkarlarını baltalamış oluyor.

SADAT BASKINI OKYANUS ÖTESİ KOKMAKTADIR

Kitle imha silahları, kimyasal silahları var gibi yalanlarla Irak'a saldırdıkları gibi şimdi de Başkan Erdoğan'ın şahsında Türkiye'ye saldırmak için bu yalana başvuruyorlar.

Üzücü olan tarafı ise iki muhalefet partisi liderinin bu oyunda rol alıyor görünmeleridir.

BEŞ: Yazıktır, iftihar edilmesi gereken bir şirketi bu şekilde yaftalamak ve seçim güvenliğiyle ilişkilendirmek bilmeden yapılıyorsa gaflet, bilerek yapılıyorsa ihanettir.

Bu iddia, 2023 seçimlerinde kullanılmak istenen çirkin, kirli ve ucu emperyalizme hizmete çıkan bir iddiadır.

CHP de İYİ Parti de bu oyunda rol almış görüntüsü vermektedirler!

SADAT ile seçim güvenliğini ilişkilendirmek ise Türkiye gerçekleriyle taban tabana zıttır, inandırıcılıktan uzaktır, verilen bir rolün temsilinden ibarettir!

Öyle görünüyor.