Bu yazýyý yazabilecek miyim, emin deðilim.
Nereden baþlasam, bilmiyorum.
Yazmalý mýyým, ondan da emin deðilim.
Anlamý var mý, bir iþe yarayacak mý kurduðum cümleler...
Belki bana iyi gelir.
Belki iki kiþi okur da þu içinden geçtiðimiz insanlýk halini tahlile yarayacak bir cümle ile döner bana.
Yazacaðým belli ki. Yazýyorum iþte...
En azýndan sosyal medyadan iyidir burasý.
Soðukkanlýlýðýmý koruyacaðým. Oturduðum sýcak odamdan yazý yazarken duyar kasmayacaðým. Efendi efendi bir iki hususa dikkat çekip sessizce çekileceðim köþeme.
Aðzýmý bozmayacaðým, insanlýktan çýkmayacaðým. Sakin kalacaðým.
Depremi fýrsata çeviren fýrsatçýlarýn sözünün çoðalmasýna vesile olmayacaðým.
Zifiri karanlýktan seslenenlerin karanlýðýna karþý ýþýklarý açýk tutacaðým.
Enkazýn altýnda meleklerin kucaðýnda bakýlan bebeklerin tekbirlerle bu dünyaya yeniden geliþlerinin hürmetine; elimdeki kesici, yaralayýcý ne varsa bir kenara koyarak bir iki cümle edeceðim ve sessizce köþeme çekileceðim...
Allah büyüktür.
Ýnsan böyledir iþte; aþaðýlarýn en aþaðýsýdýr, þereflilerin en þereflisi. Depremde görmedik mi? Caný pahasýna günlerdir enkazdan can kurtarmaya çalýþanlar da insan, baraj depremde zarar görmüþ diyerek belki de yüzlerce canýn kurtarýlmasýna engel olan da insan.
Gelen yardýmlarý baþkalarýna kalmazsa diyerek ihtiyatla kullanalar da insan, depremi fýrsat bilim yaðmaya çýkanlar da insan.
Deprem haberlerini toplumsal dayanýþmayý bozmayacak þekilde ve yüksek bir titizlikte verenler de insan, verdiði haberin yalan olduðu anlaþýlmasýna raðmen "Ne fark eder, kafa bu kafa" deyip yalan ve hakarete devam eden de.
Bir þeyi karýþtýrýyoruz; AFAD bir sivil toplum kuruluþu deðildir.
AFAD, ne kuruluþ tarihi çok daha eski olan ÝHH ile ne de son yýllarda adýný duymaya baþladýðýmýz Ahbap giriþimi ile karþýlaþtýrýlabilir. AFAD devletimizin doðal afetlerde görev ve vaziyet alan bir kurumudur. 1999 depreminde böyle bir kurumumuz yoktu. Ýmkanlarýmýz azdý. Devletin maddi ve operasyonel kabiliyeti bu kadar iyi deðildi. Artýk AFAD var, iyi ki var. Devlet yangýnda, selde, depremde vatandaþýn yaralarýný sarýyor, evini yurdunu imar ediyor. Bu büyüklükte, bu geniþlikte ve bu þiddette bir depremle ilk kez sýnanmýþ olmamýza raðmen AFAD'ýn koordinasyonu sayesinde sivil toplum kuruluþlarýmýz sahada etkin çalýþabilmektedir.
Sivil toplum kuruluþlarýný biz yarýþtýrmayalým. Ama onlar daha iyisini yapmak için yarýþsýnlar. Gün birbirini itibarsýzlaþtýrmak günü deðil. Þu günde bile bu kadarcýk hassasiyet göstermeyenlerin iyi niyetinden þüphe edilir.
Hiçbir duanýn karþýlýksýz kalmadýðý gibi hiçbir iyilik de karþýlýksýz kalmaz. Bu sadece insanlar için deðil ülkeler, milletler için de geçerlidir. Türkiye 12 yýldýr varýyla yoðuyla yaný baþýndaki savaþ maðdurlarýna kucak açtý. Öncesi de var, Ýran-Irak savaþýnda da aynýsýný yaptý. Afrika'ya sömürmek deðil balýk tutmayý öðretmek, kýtanýn kendi öz kaynaklarýyla kalkýnmasýna yardýmcý olmak için giden tek ülke oldu. Türkiye ABD'den sonra dünyanýn en çok yardým yapan ülkesi. Ekonomik büyüklüðe nispet edildiðinde ilk sýradayýz. Bugün tüm dünya Türkiye'ye yardým için sýraya girmiþse hamiyetperver bir millet olmamýzýn da etkisi var.
Hiçbir iyilik karþýlýksýz kalmaz.
Allah büyüktür, baþýmýza bir felaket geldiðinde, güzel bir haberle müjdelendiðimizde Allah büyüktür deriz. 15 Temmuz gecesi de tekbir sesleriyle inledi semalarýmýz. Savaþa da biz böyle gideriz. Namaza da böyle dururuz. Düðünümüze de cenazemize de tebrik eþlik eder. DEAÞ gibi Ýslam ümmetinin lanetlediði terör örgütleri de Allah kelamýný kullanýyor diye onlara mý terk edeceðiz tekbirimizi.
Enkazdan canlý çýkartýlan vatandaþlarýmýzý tekbirlerle karþýlayanlardan rahatsýz olanlar var. Anlamak mümkün deðil. Enkazdan beþinci günde kurtarýlan Allah kullarý da tekbir getiriyordu, bildiði sureleri okuyarak Allah'tan yardým diliyordu.
Ancak Allah'tan korkmayanlar Tekbir'den korkarlar.
Tekbirden korkmayýn. Tekbir Allah'ýn büyüklüðünü tasdiktir. O sarsýntý gelip sizi bulsa siz de tekbir getireceksiniz.
Allah büyüktür!