Yaratýldýðý andan itibaren insanoðluna düþman kesilen ve onu doðru yoldan çevirmek için türlü türlü tuzaklar kuran þeytan, günümüzde de vazifesini yerine getirmek için bütün gayretini gösteriyor. Ýnsan ise bu tuzaklara yakalanmada bazen çok basiretsiz olabiliyor.
Ýnsaný yoldan çýkarmanýn en kolay yolunun "yaratýcýsý olan Allah'a þirk koþmasýna sebep olmak" olduðunu bilen þeytan, planlarýný bunun üzerine inþa etmiþtir. Ýblis ve ordusu bu planlarý gerçekleþtirmek için varoluþundan bu yana insanoðlunun yoluna tuzaklar kurmuþ ve onu Allah'tan uzaklaþtýrýp þirke götürmek için bütün zayýf noktalarýný kullanmýþtýr.
Þeytan'ýn bu planýnýn özünü þöyle hülasa edebiliriz: Allah'tan uzaklaþtýrmak, O'na ait olan sýfatlarý bir baþkasýna veya bir nesneye atfettirmek, O'na ortak koþturmak, kutsal kitaplarý tahrif etmek, din adý altýnda safsatalar uydurtmak, Allah dýþýnda, insan da dahil, pek çok þeyi tanrýlaþtýrmak...
Kendi çapýmda bu alanda küçük ölçekte de olsa bazý okumalar yapmaya çalýþtým. Bu okumalar beni yalýn bir tanýmlamasý olan bir kavramla karþýlaþtýrdý: Türevleriyle geniþ bir uygulama ve inanç alanýna iþaret eden ve alternatif ruhsal hareketlerin çýkýþ noktasý olan, þeytanýn sinsi planý; New Age!
Þamanizm, totemizm, mistisizm, spiritüalizm, Budizm, Brahmanizm, paganizm, materyalizm ve daha niceleri þeytanýn bu sinsi planýnýn bir parçasý aslýnda.
"Yeni Çað Dini" olarak da isimlendirebileceðimiz New Age, kendisine albenisi çok yüksek olan bir perdeleme de bulmuþ: Ýnsaný sevmek ve deðer vermek.
Oysaki bunun arkasýnda varýlmak istenen gerçek hedef bambaþkadýr: Ýnsanýn tanrýlaþtýrýlmasý!
New Age adý altýnda pazarlanan ve merkezinde insan sevgisi olduðu iddia edilen ancak asýl amacý insaný tanrýlaþtýrmak olan "sevgi dini", küresel gücün Ýblisten aldýðý ilhamla uydurulmuþ yeni dinlerinden.
Elif Þafak'ýn Aþk isimli kitabýndan ilhamla baþlatýlan, Mesnevi'nin özüne yapýlan zulümle Mesnevi'den çýkarýlan -Kuantum gibi- "yeni Ýslam" modeliyle ýlýmlaþtýrma sürecinde gördüðümüz, renkli giysileriyle, bol makyajlý örtünme þekilleriyle ortada dolaþan "sevgi pýtýrcýklarý" gibi.
Bir bilim dalý olan, bu alanda çok büyük bir bilgi birikimi ve tecrübe isteyen, belki de çok az insanýn hakkýnda bir þeyler bildiði Kuantum maalesef bugün ayaklar altýna düþürülmüþtür ve gerçek anlamý dýþýnda kullanýlarak insana yeni bir tuzak olarak sunulmaktadýr.
Ýslami yaþam tarzýný, Yeþilçam filmlerinde þahit olduðumuz hoca profili üzerinden yürütülmüþ softalaþtýrma operasyonlarýna; Tuðçe Iþýnsu, Zeynep Büyükbay ve Eylem Amine Altunkaynak baþta olmak üzere mütemadiyen piyonlar ekleniyor.
Bu isimlerin "Kuantum Felsefesi" adý altýnda anlattýklarýna bakýldýðýnda ise görebileceðimiz þey insaný kutsamak, insaný yüceltmek, onun; içinde var olan enerjiyle her þeyi yapmaya muktedir olduðunu, gerçek gücün içimizde olduðunu söylemek, insanýn isterse yapamayacaðý þeyin olmadýðýný anlatmak yani bir nevi "insaný tanrýlaþtýrmak" olduðu görülecektir.
Tabii ki bunu yaparken rijit bir þekilde Allah'ý inkâr ederek yapmýyorlar. Þeytani planlarýný perdelemek için yine -güya- Hakký ve hakikati anlatýyorlar ama insanýn nefsine ektikleri þirk tohumlarýyla, hiç farkýna bile varmadan þirk deryasýnýn içine daldýrýyorlar.
Aslýnda yapýlan þey bu deðerleri kullanarak cahil insanlar üzerinden haksýz paralar kazanmak. Günümüzde büyük bir inanç boþluðu yaþayan insanlar bu tuzaða düþmekte çok istekliler.
Kendi elleriyle kazandýklarýný vererek ve ayaklarýyla koþa koþa giderek içlerindeki boþluðu doldurmak için þeytanýn allayýp pulladýðý tuzaða düþüyorlar.
Kuantumu iðfal etmeye çalýþan "sahte peygamberlere" bakýldýðýnda bu insanlarýn alelade insanlar olmadýðýný söyleyebilirsiniz. Bu insanlar özenle seçilmiþ ne yapacaklarý ne diyecekleri ne giyecekleri ne yiyecekleri kendilerine "sufle" edilmiþ kendini bilmezlerden baþka bir þey deðil.
Kuantum Felsefesi ve türevlerinin þeytanýn yeni bir tuzaðý olduðunu insanýmýza anlatmak ve onlarý düþtükleri þirk dünyasýndan çýkarmak aklý baþýnda olan bütün Müslümanlarýn vazifesidir.