Bu yazı sadece hatırlatma yazısı, unutmayı tercih edip hafızadan firar eden beyin olmayı tercih ettiğimiz günlerdeyiz. Fazlaca çamur var, fazlaca garabet...
Dün mesela bir tanesi saman aşımına fazlaca uğramış olabilir, insanların kimlik bilgilerinin sızdırıldığı yalanını yazdı. Devletin resmi kaynaklarından yalanlama geldi, bunu niye yaptıkları çok aşikar, yıkamayacağınızı anladığınız bir şeyi yıkılmış gibi gösterme acizliği.
Bunun adı zangalaklık, FETÖ'nün müfteri temsilciliği, giderine bırakılmış tufeyli zigotluk değilse nedir ? (Asalakların oluşum hikayeleri yoktur akışına bırakılmışlardır, nereye tutunurlarsa orada döllenirler)
Bu yazıyı küçük kahkahalar eşliğinde yazıyorum. Kahkaha ruhun şarjörüdür çünkü hedefi ciddiye almamak en büyük intikamdır.
Kimseden intikam almadım, ütü gerektiren zihniyetin kirli sepetimde bile yeri yoktur. Dönüp bakarak da ön görümün şerefiyle oynayamam o derece.
Muhalif olacağım diye muhallebi olan organizmalar yağıyor üstümüze. Öyle bayat sebeplerle yağıyorlar ki tazeliğini koruyan sadece sefaletleri.
Hatırlar mısınız? Bir kadın vardı. Hala var olduğunu Halkalı'dan konum istediğimizde anlıyoruz.
Ben hiç tanımıyorum. Hoş bazen tanıdıklarımı da tanıyamıyorum o ayrı ama bu başka. Seyrek zekasının gür sesi. Bebek arabasında taşıdığı zekasıyla espri yapmaya çalıştı güldük evet ama esprisine değil acizliğine.
Kulağının arkasından dalgalanan maskesi de yüzünden firar etmiş yandan yandan sallanıyordu
Şöyle haber yapmışlardı.
Çin'e doğru yola çıkan TCDD'nin ilk ihracat treninin Halkalı'dan geri döndüğünü söyleyen Sözcü Yazarı Özlem Gürses alay konusu oldu.
Türkiye'den Çin'e gönderilen ilk ihracat treninin yolda kaldığı yalanıyla bir süre eğlenmişti hatırlayın... Sonra anladık ki bunların bakamayacağı kadar hızlı tren yapmışlar.
Buradan nereye varacağım?
Muhalefet yoktur bitmiştir. Muhalefet saman aşımına uğramıştır. Sözleri sadece hamamda yankı bulan şeyler için cümle kurmaya çalışmanın vebali kimin olsun?
Bakın bunların muhalefeti bu işte.
Market arabası sürecek ehliyetleri yoktur ama size liyakat diye diye söverler.
Hep söylüyorum yine söyleyeceğim tek eksiğimiz milli muhalefet. Yapıcı muhalefeti de biz yapmak zorundayız.
Milli hamleleriniz sekteye uğradığı anda, çamurda köçek eteğine dönüşerek sevinç naraları atacak bu şeylerin hainliğinden, binlerce kez evladır milli muhalefet.
Bakın bu oyuncak torbalarının yaptıklarına gülüyoruz evet ama onların algı zaferini de ancak böyle tarumar edebiliriz.
Kadının trene bakma arzusuyla yalan atma arzusu kapışıyor.
Sizce hangisi kazandı?
