Çok da karmaşık değil aslında.
Türkiye'nin "endüstriyel" manadaki tek "dünya starı" sayılan Tarkan'ın son parçası muhalefet liderleri tarafından gasp edilmemiş olsaydı da gündem olurdu.
Bu popülariteye sahip bir şarkıcının çıkardığı her albüm öyle ya da böyle ses getirir çünkü.
Hatta müzik piyasasının diliyle söylersek "müzik listelerini sallar, altüst eder" falan.
Üstelik kaç zaman sonra yaptığı ilk şarkıymış Tarkan'ın.
Son zamanlarda yaptığı şarkıları bildiğimi söyleyemem ama ben de pek çok yaşıtım gibi Türk pop müziğinin en kral yılları olan 90'larda çıkış yapan diğer isimlerle birlikte Tarkan'ı da epeyce dinledim. Hala severim "asla vazgeçemem", "unutmamalı", "kış güneşi" gibi pek çok şarkısını.
İyi popçudur Tarkan. Buna zamanın ruhunu, piyasanın ritmini bilmesi de dahildir. 90'ların başından beri ortalarda (dedikodu sayfalarında, bar kapılarında) olmamasına rağmen piyasadan kaybolmamayı, ismini unutturmamayı başardı mesela. Bu uzun sürede pek çok yıldızın söndüğü, magazin muhabirlerinin maskarasına döndüğü düşünüldüğünde, kariyerini stratejik bir akılla yönettiği söylenebilir.
Dolayısıyla bunca yıl profesyonel ekiplerle kılı kırk yararak, konserleri medyayı ortamı bağlayarak albüm çıkaran bir profesyonel uzunca bir aradan sonra çıkardığı şarkının akıbetini tesadüfe bırakmış mıdır?
İki seçenek var gibi.
Tarkan perşembe akşamı şarkısını paylaşır paylaşmaz muhalefet havada kapıyor şarkıyı. Önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sonra pek çok CHP'li HDP'li İP'li milletvekili, siyasetçi, muhalefet destekçisi gazeteci, akademisyen, sanatçı şarkıyı aynı şekilde yorumlayarak sahipleniyor.
Birbirlerinden haberdar gibi, peş peşe.
Acıklı ve üzerine konuşulması gereken budur, Tarkan ya da şarkısı değil.
Bu histerik paylaşım Tarkan'ın bilgisi dahilinde ya da değil. Ama topluma umut vermek, ülkeyi düze çıkarmak için siyaset yaptığını iddia eden koca koca kadınların adamların bir pop şarkısından medet umması bir düzeydir. Hayli düşük bir düzey.
Siyasetçiler popçuyu referans göstererek "Erdoğan gitçek" diyorlar.
Bu tam anlamıyla bir trajedidir. Siyasi bir trajedi.
Son yirmi yılda girdikleri bütün seçimleri kaybettiler ve suçunu Erdoğan'a yıkmaya çalışıyorlar!
Tabanları oy verdikleri partilerin siyaset bilmezliğinden, kısırlığından, başarısızlığından bunaldı. Umut olamadılar. Bu bungunluğun kaynağı olarak hedef şaşırtıyor, Erdoğan'ı gösteriyorlar.
Tarkan kendi seçmenlerine terapi yapsın istiyorlar. Bedavadan.
Bedava ise tabii.
Öte yandan Tarkan bir profesyonel. Siyasi kampanyanın parçası, karşı ittifakın şarkıcısı olmayı tercih de edebilir. Kitleleri harekete geçirmesi, umut vermesi, oyları muhalefet lehine olgunlaştırması istenmiş, o da tamam demiş olabilir.
Ama akis oldu ise, onun bilgisi ve izni dışında şarkısı muhalefet liderlerince gasp edilmiş, sosyal medyada etiketlenmiş ise Tarkan bu oldu bitti karşısında "lütfen şarkımı siyasi emellerinize alet etmeyin" diyememiş olabilir.
Yaptığı açıklamada "pandemide evde bunaldım" diyor.
Siyasi amaçla yaptım ya da yapmadım demiyor. Daha doğrusu, Meral Hanım başta olmak üzere histerik biçimde paylaşmaya, zil takıp oynamaya kalkanların siyasi sahiplenişine dair olumlu olumsuz bir şey demiyor.
Diyebilir mi?
Zor.
Çiğ çiğ yerler onu.
Klipte siyasi bir vurguya rastlamadım ben. Sıradan bir klip. Sözler de öyle. Basit düz ve sıradan. Pop şarkısı işte. Zorlamaya gerek yok.
Buna rağmen muhalefet liderleri, siyasetçileri ve çevreleri şarkının sözlerinden siyasi mesaj çıkarıp yaygara koparıyorlar, (nasıl bir yokluk umutsuzluk özgüven yoksunluğu içindelerse artık).
