Þuþa beyannamesi

Tarihi bir sürece þahitlik ediyoruz, hiç kuþkusuz. Ýþgal edilmiþ topraklarýn iþgalden kurtulmasýnýn ardýndan, Azerbaycan'ýn kültür baþkenti olarak tanýmlanan ve stratejik ehemmiyeti yüksek olan Þuþa kentinin tarihi anlaþmalar listesine dahil edilmesiyle birlikte, yeni sürecin baþlandýðýnýn ilanýna tanýk oluyoruz.

Þuþa beyannamesinin içerdiði maddelerin anlamýna bakýldýðýnda, özellikle 1921 Kars antlaþmasý ile kýyaslanarak tanýmlanmasý ise, kendi baþýna tarihi derin sürecin bir parçasý olaydan bahsedildiðini görmemiz mümkündür.

Bugüne kadar Azerbaycan ile Türkiye arasýndaki tüm anlaþmalarýn devamý olarak Þuþa kentinde daha üst düzeye çýkartýlan anlaþmalar silsilesinin þaheseri ile dünyaya, bölgesel iþbirliðinin yeni formatýnýn ilan edildiðinin ve yeni sürecin Kafkasya'daki yeni dönemin baþlangýcý olarak tanýmlanmasý da tesadüf deðildir.

Türkiye ile Azerbaycan arasýndaki ekonomik, kültürel, stratejik, askeri, enerji ve tüm boyutlardaki anlaþmalara Þuþa kentinden yeni þaheseri anlaþma metninin çýkýþýnýn siyasi manasý ve dünyaya mesaj anlamýnda, gücünün boyutunu iyi görmemiz gerek.

Þuþa, Karabað'ýn iþgalinin simge ismi idi. Zafere giden yolda da Þuþa'nýn özgürlüðü, yeni siyasi durumun boyutu için simge olarak tarihe not düþtü.

Beyannamenin maddelerine ve verilen mesajýn içeriði özellikle Türkiye'nin garantör olarak görülmesi olayýn jeostratejik boyunu ve bu boyutun küresel çapta göstereceði etkisini bize izah etmektedir.

Azerbaycan'ýn BM tarafýndan tanýmlanan toprak bütünlüðü çerçevesinde korunmasý ve her türlü müdahale karþýsýna Türkiye ile ortak çýkýlacaðýna iþaret eden bu beyannamenin siyasi etkisi ve gücü tartýþýlmaz derindir.

Azerbaycan'a her hangi bir devlet tarafýndan ihlal söz konusu olursa, buna Türkiye silahlý kuvvetleri ile birlikte karþý koyulacaðýný açýktan iþaret eden bu beyannamenin mesajý sadece Ermenistan'a deðildir.

Zengezur koridorunun açýlmasý ve bölgesel istikrarýn korunmasý, barýþýn temelli kalýcý durum olarak tanýmlanmasýnda da rolü inkar edilemez. Her ne kadar da halen Ermenistan ve Gürcistan'da olumlu yanýt söz konusu olmasa bile, bölgenin bu proje ile alakalý esas güçlerinin olumlu bakmasý ile sürecin, artýk sadece baþlamadýðý artýk bitmesine az kaldýðýna dair bize iþaret vermekte.

Þuþa beyannamesinde buna da atýfta bulunmasý, bize konunun sýnýrlarýnýn belirlendiðinin boyutunun geniþletildiðini ve siyasi baðlayýcý belge haline gelmesi ile beraber start için düðmeye basýldýðýný anlatýyor.

Bu beyanname ile birlikte biz ileride Türkiye-Azerbaycan arasýndaki farklý boyutta ortaklýða þahitlik edeceðiz anlaþýlan. "Tek millet, iki devlet" boyutunun ve sýnýrlarýnýn geniþletileceði bu ittifaka, yeni ortaklarýn dahil olacaðý ve bu ortaklýklarýn yeni siyasi merkezin oluþacaðýna, bizi götürmekte olduðunu da buraya not düþeyim.

Zengezur koridoru ile alakalý medyada çeþitli olumsuz yazýlarýn olmasýna gelince ise, Baþkan Erdoðan'ýn net yanýtý gerçek tabloyu bize iþaret etmektedir. Rusya'nýn konu ile alakalý olumsuz bakamadýðýný, tam tersi bu yoldan menfaatinin olduðunu defalarca yazmýþýmdýr. Þuþa beyannamesine bakýldýðýnda da, maddeler içerisinde yer alan Zengezur koridoru konusunun ana baþlýk olarak dahil edilmesi de, bize büyük ölçüde meselenin sorunsuz çözüleceðini bize izah ediyor. Gürcistan'ýn kendine has sorunlarýnýn olmasý da var iþin bir tarafýnda. Ve tabii ki Ermenistan'ýn konu ile alakalý direnmesi! Tabii ki Ermenistan'daki seçimlerin sonuca ulaþmasý ile birlikte yeni siyasi dönemin baþlamasýna da tanýklýk edeceðiz. Esas mesele ise, burada belirleyici gücün kimin olmasýdýr? Þuþa beyannamesi ve içerdiði maddeler, Türkiye ve Azerbaycan iþbirliðinin ve ortaklýðýnýn esas belirleyici güç olduðunun kanýtý gibi karþýmýzda durmaktadýr.