Suriye konusunda tüm tezlerimizi, argüman ve verilerimizi dünya kamuoyuna sunmak durumundayýz. Türkiye'nin gerçekçi ve haklý taleplerini "anlatabilmek"; yapýlacak "operasyon" kadar anlamlý ve önemlidir.
Baþkan Erdoðan'ýn NATO üyeliði konusunda, Ýsveç ve Finlandiya özelinden hareket ederek ürettiði argümanlar ve içerik o kadar etkileyici oldu ki; þu anda Ýsveç ve Finlandiya kamuoyunda ciddi tartýþma konusu olarak karþýmýza çýktý.
Özellikle Ýsveç kamuoyuna, yeniden ve ciddi analizlerle, içlerindeki "özgürlükçü" kýlýflý terör destekçilerine, yeniden ve doðru noktadan bakmalarýný saðladý.
Demek ki adýmlarýmýzý atmadan önce, en az kendi içimizde olduðu kadar; uluslararasý kamuoyunda da tezlerimizi, gerekçelerimizi anlatmak ve aktarmak, sahadaki fiili mücadelemiz kadar gerekli ve önemlidir.
Yunanistan üzerinden yapýlmak istenen oyunu da anlatmak ve insan hak ve özgürlüðü konusu da Batý Trakya Türklerine yýllardýr uygulanan ýrkçý temelli, asimilasyon içerikli baskýlarý da dile getirmek ve konuyu hem de bu boyuttan ele almak gerekmektedir.
Suriye topraklarýnda "Kürdistan" kurma planlamalarý ve buna destek verenlerin esas gayelerini anlatmadan, bu konuyu "Türklerin, Kürtlere karþý savaþý" olarak anlatmak isteyenlere; malzeme vermiþ oluyoruz.
Bu sebepten hedefimiz sadece devletleri yönetenler deðil, devletlerini yönetmek için hükümetler seçen, oy kullanan seçmenler yani "halklar" olmalýdýr. Yalnýz bu taktirde devleti yönetenler kamuoyu ile sorgulanýr ve algý boþa çýkmýþ olur.
Rusya meselesinde yapýlan hata, býrakýlan boþluklar, bize yapýlmamasý gerekenleri göstermektedir.
Yunanistan Baþbakaný ile Ukrayna Baþkaný arasýndaki söylem benzerliklerinin olmasýna, tesadüf olarak bakabilmemiz, fazla naiflik olurdu...
Suriye konusunda bu kadar hayati bir dönemden geçerken, Suriye kökenli vatandaþýn, her hangi bir olumsuz eylemi veya eylemlerinin, siyasi malzeme olarak kullanýlmak için yapýlabileceði gerçeðini unutmamak için, ne gibi vasýta kullanmalýyýz? Bunlara bakmamýz gerekiyor!
Türkiye içinde olmasý için gayret edilen ve biraz da baþarýlý (!) olunan ýrkçý söylemlerin, zemin bulmasýna neler sebep oldu?
Neden bu gibi siyasi söylemler, bazý noktalarda karþýlýk buldu? Gibi sorulara, net yanýtlarýmýz olmalý. Ve sadece yanýt deðil, mevcut durumun tedavisi için, ilacý da devreye sokmak zorundayýz.
Bizi biz yapan en önemli deðerlerin, elimizden alýnma gayreti de var ortada. Bizim deðerlerimizin sarsýlmasý demek, temelimizin sarsýlmasý anlamýný taþýmaktadýr hiç kuþkusuz. Çünkü bu sarsmalar sonucunda oluþan deliklerden, baþlar manevi istilalar.
Düþman içimizden sarsýlma olduðu taktirde, kendisi için olumlu zemin bulmayý hedeflemektedir.
Bunu unutmadan geleceðimize bakmak durumundayýz. Aile, din, milli deðerler anlayýþý; eðer temel dayanak olarak eðitim kanallarýmýza hakim olmaz ise, kaybettiðimiz nesiller deðil; geleceðimiz olacaktýr.
Bugün temel ve deðer dediðimiz her þey ile oynama çabasý varsa. Bu dalga üzerine inþa edilmek istenen bir düþmanca gelecek planý olduðunu da, göz önünde bulundurmak elzemdir...