Türk aile düzeni (1)

Eðer bir toplumu tanýmak istiyorsanýz önce o toplumdaki aile düzenini incelemeniz gerekir. Bütün mirasýný devraldýðýmýz Osmanlý aile düzenini tanýmaz, bilmezsek bu günü, Cumhuriyet ailesini anlamakta zorlanýrýz.

Osmanlý aile düzeninde yaþamýn çok büyük bir bölümü ev çatýsý altýnda geçerdi. Yaþam ve ölümün insan ömrünün iki kaçýnýlmaz sonucu olmasý inancýyla yaþlýlar, yeni yetiþenlere armaðan edecekleri en deðerli varlýðýn, yaþama deðer katan, renklendiren, anlam veren telkinler, gelenekler ve görenekler olduðunu bilir, bunlarýn üzerinde titrer, kendilerinden sonrakilerin de doðruluðuna ve iyiliðine inandýklarý duygulara sahip olmalarý için çýrpýnýrlardý.

Özetle çocuk, ailenin sadece umudu deðil avunma nedeniydi de. Evlat, nimet ve bereketti Ýslam imanýna göre. Her doðanýn rýzkýný Allah verirdi. Bu nedenle çocuk düþürmek ya da aldýrmak çok büyük günahtý. Çocuðu olmasýna karþýn mutluluðu evinde aramayan, alýnterini ailesinden esirgeyen ayýplanýrdý.

Kahveler vardý ancak mahalle kahvelerine zamansýz gelen delikanlýlar ayýplanýr, yaþlýlar onlara dönerek:

"Ailen ve çocuklarý ekmek bekler. Sen zamanýný onlarýn rýzký için çabalayarak geçirmelisin. Burada ne iþin var?!" derlerdi.

Ýþ bulamayanlarý, hatta elinde sanatý olmasýna karþýn sermayesi olmayanlarý çalýþtýrmak mahallelinin manevi göreviydi. Ýmam, muhtar ya da mahallenin en yaþlýsý mahallenin zenginlerine haber salar ya da onlarý ziyaret eder Allah rýzasý için gerekli sermayeyi saðlardý. Elinde sanatý yoksa, katip sýnýfýndansa, hemen hemen her mahallede bulunan ve Bab-ý Ali'yle baðlantýsý olan bir Paþaya ya da Beye baþvurur, bir kalemde iþe girmesini saðlardý. Harcanan bunca çaba, evdeki kadýn ve çocuklar içindi. Çünkü ÇOCUK Osmanlý aile düzeninde, toplumun ortak varlýðý sayýlýr, sevilir ve korunurdu.

ÇOCUK BÜYÜRKEN:

Çocuðun büyümesiyle ilgili her olay ailenin baþlýca konusuydu. Çocuðun diþleri çýkmaya baþlayýnca, aile içinde diþ buðdayý töreni yapýlýrdý. Haþlanmýþ buðday üzerine toz þeker, mevsimine göre nar, incir kurusu parçalarý konur, üzerine gül suyu serpilir, yeni diþ aile ve yakýn dostlar arasýnda kutlanýrdý. Dedeler, nineler, büyükbaba ve büyükanneler torunlarýnýn diþ çýkarmaya baþladýðýný müjdeleyenlere hediyeler alýrlardý. Diþ çýkmaya baþlayýnca çocuklarýn boynuna kurdeleyle çoðunlukla fildiþi, maddi gücü olmayanlardaysa kemik halkalar takýlýrdý. Genç anne nazara karþý bu halkalarý mavi-yeþil, kýrmýzý kurdelelerle süsler, çocuðun boynuna takar, aile büyüklerini ziyarete giderdi.

(Yarýn: Çocuk Doktoru Çýkýkcý Hafize Haným)