Türkiye Mýsýr yakýnlaþmasý doðru bir adýmdýr

Apartheid rejiminin günümüzdeki temsilcisi Ýsrail, her Ramazan'da yaptýðýný yine tekrarladý. Filistinlilerin meskenlerine el koymakla kalmadý doðrudan Mescid-i Aksa'da namaz kýlanlara saldýrdý.

Kahredici manzaralar!

Ýsrail'in bu terör eylemini dünya canlý yayýnda seyretti.

Evet seyretti.

Tepkiler resmi açýklamalardan ibaret.

Oysa Ýsrail býrakýn resmi açýklamayý BM kararlarýný bile yok sayan tavrýyla dünya ile adeta dalgasýný geçiyor.

Tabii ki, Mescidi Aksa'ya yapýlan saldýrý sebebiyle kurulan ve ilk hedefi Filistin'i özgürleþtirmek olan Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý ile de dalgasýný geçiyor.

Evet,8 milyonluk Ýsrail 2 milyarlýk Ýslam dünyasýyla dalgasýný geçiyor.

Dahasý son birkaç yýl içerisinde kendisini düþman ilan eden ülkeleri normalleþme adý altýnda doðrudan kontrolü altýna alýyor.

Ýslam dünyasý bir kenara, sadece Ortadoðu'daki Ýslam ülkeleri birlikte hareket etseler, Ýsrail nefes bile alamaz. Ama Siyonizm'e hizmet eden emperyalizmin kontrolündeki Ortadoðu ülkelerinin bir kýsmý þimdilerde doðrudan Siyonizm'in kontrolüne geçiyor.

Bu ortamda verilen tepkilerin bir kýymeti de kalmýyor.

Batýnýn Arap Baharý adýný verdiði silkiniþ hareketine batý müdahale etmeseydi, bugün Ýsrail býrakýn Filistinlilerin meskenlerine el koymayý eskiden el koyduðu mülklerini de iade ediyor olacaktý.

Mýsýr'daki darbe ve Suriye'de Esed'i korumaya alma hamleleri Ýsrail'in güvenliðine yönelik hamlelerdi.

Siyonizm'e 'van minut' çeken Türkiye'ye de boyun eðdirmek isteyen emperyalizm, Mýsýr'ýn seçilmiþ ilk cumhurbaþkaný Mürsi'ye uyguladýðý yöntemin aynýsýný Baþkan Erdoðan'a uygulamak istedi. Gezi eylemleri, 17/25 Aralýk yargý ve 15 Temmuz kanlý darbe giriþimleri baþarýsýz olunca kurduklarý tuzak boþa çýktý.

Þimdi apartheid rejimini emniyete almak ve bölgedeki senaryolarýný tatbik etmek için Baþkan Erdoðan'ý 'muhalefeti destekleyerek seçimlerde düþürme' operasyonu çekiliyor!

Ýsrail ne BM kararlarýndan ne de yapýlan kýnamalardan zerre kadar korkmuyor. Korktuðu tek þey kuvvettir.

Onun için Filistinlilerin kuvay-ý milliyesi olan HAMAS'dan korktuðunun binde biri kadar bile bölge ülkelerinden korkmuyor.

Korktuðu tek ülke de her geçen gün güçlenen Türkiye'dir.

Türkiye'nin savunma sanayiinde attýðý dev adýmlar ve bölge ülkeleriyle kurduðu/kuracaðý güçlü iliþkiler Ýsrail'i çileden çýkartýyor.

Bu baðlamda Türkiye'nin Mýsýrla iliþkilerinin düzelmeye baþlamasýndan rahatsýz olan ilk ülke Ýsrail'dir. Ýsrail'e en büyük tehdit, Türkiye ile anlaþmýþ bir Mýsýr'dýr.

O sebeple de kimi çýkarlarýný korumak için Türkiye ile iliþkileri normalleþtirmek isteyen Mýsýr yönetimi Siyonizm'in hizmetkârý emperyalizmin baskýsýna maruz kalacaktýr.

Bu baskýlarýn Mýsýr'ýn Ýsrail güvenliðini tehdit etmemesini garanti altýna alacak boyutta olacaðýný tahmin etmek zor olmasa gerektir.

Dolayýsýyla da Türkiye Mýsýr yakýnlaþmasý doðru bir adýmdýr, ama oradan çok fazla þey beklememek gerekir.

Mýsýr tarafýnýn ön þartlarýna bakýlýrsa beklentinin çok yüksek olmamasý gerektiði de rahatlýkla anlaþýlýr.

Ancak sadece Libya konusunda bile ortak bir noktada buluþulmasý, sorunun barýþçý yollarla çözülmesine önemli katkýsý olacaktýr ki, fevkalade önemlidir.

Baþlamak iþin yarýsýdýr derler, iliþkilerin yeniden tesisi baþlý baþýna olumlu bir adýmdýr.

Ýki ülkedeki devlet aklý, ihtilaflý konularý buzdolabýna koyup karþýlýklý çýkarlarý korumayý ve bölge sorunlarýný çözmede dayanýþmayý ön plana çýkarmayý baþarabilirse önemli bir eþik aþýlmýþ olur.

Türkiye Mýsýr yakýnlaþmasýnýn Filistinliler lehine atýlacak adýmlarýn da baþlangýcý olmasý temennisiyle leyle-i kadrinizi tebrik ederim.