M. Yalçýn Yýlmaz
M. Yalçýn Yýlmaz
Tüm Yazýlarý

Türkiye'nin 2023 vizyonu ve Yök

Günümüz akademi dünyasýnýn en revaçta olan konularýndan bir tanesi uluslararasýlaþma.

Yüksek Öðrenim Kurulu (YÖK) öðrencilik yýllarýnda hepimizin karþý çýktýðý merkeziyetçiliðin ve daha da ötesi 12 Eylül darbesinin bir sonucuydu.

Tepeden inmeci anlayýþlarla kararlar alýndýðýnda ve öðretim elemanlarýnýn görüþlerini hiçe sayan uygulamalara imza atýldýðýnda, YÖK'ün ve üniversitelerin ne kadar anti-demokratik olduðuna bizzat tanýk oldum.

28 Þubat döneminde meþ'um Rektör Kemal Alemdaroðlu ve yardýmcýsý Nur Serter bana parmak sallayarak soruþturma açmakla tehdit ettiklerinde seçimle fakülte temsilcisi olmuþ 4. sýnýf talebesiydim. Öðrencilerin oyuyla seçilmiþ fakülte temsilcilerinin konuþma hakký gasp edilmiþti akademik özerkliðin sembolü olan senato odasýnda. Postal yalayýcýlarý o makamlarýn esiri olmuþ ve üniversiteleri hapishaneye çevirmek için hararetle çalýþýyorlardý. Senato odasýnda ikisine de geldikleri gibi gideceklerini söylediðimde 21 yaþýndaydým.

Üniversitede geçen 20 yýlým boyunca ise demokratik bir yaklaþýmla yönetildiðinde YÖK'ün deðiþtiðini, asli görevini yerine getirdiðini, yani bir koordinasyon ve planlama birimi olarak katký saðladýðýna tanýk oldum.

Türkiye'nin normalleþmesiyle birlikte üniversite yöneticilerinin kimlik siyaseti yapmak yerine liyakate önem verebildiðine, en azýndan kendi üniversitemde, tanýk oldum. Özlük haklarýna dönük kýsýtlamalarý daima eleþtirdim ve farklýlýklarýn birer zenginlik olduðunu bulunduðum akademik çevrelerde dile getirdim.

YÖK'ün en önemli adýmlarýndan biri özlük haklarýný engelleyen ve kadrolarý ilan etmeyen yöneticilere karþý öðretim üyelerinin önündeki engelleri kaldýrmasý olmuþtur. Dosyasýný hazýrlayan öðretim üyesinin önü açýktýr ve hiçbir yönetici bunu engelleyemez.

Üniversitelerimiz uluslararasýlaþma çerçevesinde uluslararasý öðrenci ve misafir öðretim üyesi sayýlarýnda her geçen gün önemli artýþlar yaþanmasý YÖK'ün diðer bir baþarýsýdýr. Dünyanýn her yerinden öðrenci kabul eden üniversitelerimiz þehirlerimizi dünyaya açýyor. Mesela Kayseri, Konya, Sakarya, Sivas gibi þehirlerimizde Afrikalý, Uzak Doðulu, Güney Amerikalý öðrenciler eðitim alýrken bu þehirlerin sanayi ve ticaret aðýný küresel talebe de hazýrlýyorlar. Savaþ nedeniyle ülkemize gelecek Ukraynalý öðrenci ve öðretim üyeleri YÖK'ün üniversitelerimiz için gerçekleþtirdiði yeni bir kazaným olacak.

Türkiye'nin 2023 vizyonu akademiyi dünyaya açarken YÖK'ün bu anlamda kolaylaþtýrýcý adýmlarý olmalý elbette. Dünyada SAT gibi yabancý öðrenci alýmýnda yaygýn sýnavlar tercih ediliyor. Biz ise YÖS sýnavýný gerçekleþtiriyoruz. Yýllar önce merkezi sistemle yýlda bir kere yapýlan sýnav uzun bir süredir üniversitelerimiz tarafýndan yapýlýyordu. Gelecek yýl YÖS'ün yeniden merkezileþtirileceði duyurusu bizleri üzmüþtür. Merkeziyetçi uygulamalar ülkemizin dünyaya açýlmasýnýn önündeki en büyük engeldir. Sýnavýn içeriði ve ölçme deðerlendirme standartlarýný akademik olarak belirlemeniz ve sýnýrlý sayýda üniversitenin bu sýnavlarý yýlýn farklý tarihlerinde farklý ülkelerde yapýlmasýný teþvik etmeniz daha doðrudur.

YÖK'ün geçtiðimiz hafta yayýnladýðý karar beni ve bilim dünyamýzý þaþýrttý: "Öðretim dili Türkçe olan lisansüstü programlarda danýþmanýn gerekçeli görüþü, ilgili Anabilim Dalý Kurul kararý, ilgili Enstitü Yönetim Kurulu'nun onayý ile tezlerin geniþ bir Türkçe özet verilmek kaydýyla, Ýngilizce de yayýlabilmesi uygun görülmüþtür."

Bu karar YÖK'te ve üniversitelerde hangi düzeylerde tartýþýldý? Karara giden süreçte öðretim üyelerinin görüþleri niçin alýnmadý? Ýngilizce tez meselesi üniversitelerin beklentileri ve öðretim üyelerinin gündeminde kaçýncý sýrada yer alýyor?

Ben bu karara karþý olduðumu þimdiden ifade edeyim. Üniversitelerimizin uluslararasýlaþmasý ve bilimsel yayýnlarýn dünyada görünür olmasý elbette önemli; ancak tam tersi olmalýydý. Tezler geniþ ve açýklayýcý bir özetin (yabancý dilde) ardýndan Türkçe yazýlmalý. Konuya politik yönüyle bakmýyorum. Bilimsel yayýnlar anadilde yapýlmalýdýr ve yabancý dillerde geniþ özetiyle birlikte yayýnlanmalýdýr. Konuya meraklý yabancý sizin bilimsel verinizi biraz zahmet ederek tercüme ettirmeli yahut sizin dilinizi öðrenmeli. Dolayýsýyla bu karar doðrudan Türkçe'nin bir bilim dili olarak kabulü ile iliþkili.

Türkçe'nin bilim dili olmayacaðýný iddia edenler artýk tarihte kaldýlar. Oysa bugün, artýk biz Türkçe'nin bir dünya dili olmasýna dönük çalýþmalarýn içindeyiz. Tez çalýþmalarýmýzýn çeþitliliði ve içeriðine baktýðýmýzda bu kadar hazýr bilginin, verinin yabancý ülkelere kolayca hizmete sunulmasý doðru deðil.

Kararýn uluslararasý öðrencilerin faydasý göz önünde tutularak uygulamaya koyulduðunu varsayalým. Hazýrlanacak tezlerin dil kalitesi ne oranda saðlanabilecek? Savunma hangi dilde yapýlacak? Tezlerde intihal ve mahkeme süreçlerinde bilirkiþi, hakim kararýný nasýl verecek? Eðitim dili Türkçe olan programlarda Türkçe eðitim veren öðretim üyelerinin Ýngilizce yazýlan tezleri anadilleri olan bir dil gibi anlamalarý ve tartýþmalarý mý beklenecek? Ayrýca niçin Ýngilizce? Alman Dili ve Edebiyatý, Arap Dili ve Edebiyatý, Rus Dili ve Edebiyatý kürsülerimizde tezler Türkçe yazýlýrken, 'Irak'ta demografik yapý' üzerine yapýlan bir doktora tezi Ýngilizce yazýlýrsa bunun nereye katký saðlayacaðýný þimdi tartýþmayacaksak ne zaman tartýþacaðýz?

Türkiye'nin yoðun gündeminde tartýþýlmayan ve aniden önümüze düþen bu kararý çok ciddi bir bilim insaný olan YÖK Baþkaný Prof. Dr. Erol Özvar'ýn yeniden deðerlendireceðine inanýyorum.

Cumhur Ýttifaký'nýn politik deðerleri ve muhafazakarlýðý Türkiye'yi kendine ait deðerleri ile dünyaya taþýmak ve özgül aðýrlýðýný hissettirmek üzerine kurulu. Meseleye politik yönüyle bakmasak bile bilimsel boyutlarýyla sorunlar çýkaracaðýný baþka tartýþmalar doðuracaðýný þimdiden öngörebiliyoruz.