Yatsıya kadar

Büyüksünüz...

Atalarım, dedelerim gerçekten büyüksünüz...

Bize en değerli mirasınız olan sözlerinizden biri sekse ya...

Bütün hepsi cuk oturuyor ve hiçbir atasözü asla şaşmıyor.

Ne demiştiniz...

"Bir adam 7'sinde ne ise 70'inde odur."

İnanmadık, zorladık, acaba Özgür Özel değişti mi diye sınadık.

Ama olmadı.

Boyumuzun ölçüsünü aldık ve kazanan yine siz oldunuz.

Normalleşme, Bahar Havası...

Bu hava estirildiği an henüz erken olduğunu bahar esintileri için Özgür Özel'in üç konuda tepkisinin görülmesi gerektiğini ifade etmiştim.

Neydi o konular...

Demirtaş, Kavala ve Teskere...

Çünkü bu üç kritik konuda olumlu bir gelişme yaşandığı takdirde bir değişim ve dönüşümden söz etmek mümkün olacaktı.

Sağ olsun Özgür Özel lafı ağzımıza tıkadı ve ilk sınavda lastiği patlattı.

Neydi Yaşananlar...

Yargı uzuncaaaaa bir aradan sonra nihayet, kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen dava ile ilgili kanaate vardı ve cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişiminin faillerine cezaları verdi.

Buna göre; davanın öne çıkan isimlerinden HDP eski eş başkanları Selahattin Demirtaş 42 yıl, Figen Yüksekdağ 30 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bir diğer isim Ahmet Türk ise 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Milletin artık varlığını unuttuğu davanın eli kanlı sanıklarının çağrısıyla birbirine giren sokaklarda ikisi polis 37 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Devleti milyarlarca lira zarara uğratan ve otuz yedi insanımızı katleden bu katillere verilen ceza bu mu olmalıydı tartışılır.

Haydeeee....

Ancak bu verilene bile karşı çıkan, tepki gösteren vatanseverlerimizi(!), Atatürkçülerimizi(!) görünce buna da şükür dedim.

Öyle ya tam on yıldır hasretle beklediğimiz anı tamamen kaybetmekte vardı işin içinde.

Maske düşüren cezalara bir tepkide Özgür Özel'den geldi.

Neler dedi Özel Özgür;

" Dava, siyasi bir dava."

"Selahattin Demirtaş'a ve Figen Yüksekdağ'a verilen cezalara baktığınızda kabul edilebilir bir tarafı yok."

"Kim ne derse desin bu davada hukuk yok."

"Dava, iddianamesi de doğrudan bir partinin genel başkanı tarafından yıllarca yazıldıysa, sonra da dava açıldıysa bu dava siyasi davadır.

Özel Özgür'den Kurtulamadın...

Takip edenler hatırlayacaktır.

Geçtiğimiz günlerde normalleşme adı altında bahar havasının estiği günlerde Özgür Özel hakkında "Özgür Özel Özel Özgür'e karşı" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Kıymetli okurların yazıya bir kez daha göz atmalarını tavsiye ederim.

Ne demekti bu?

Eğer Özgür Özel kendisini ve partisini milli yapmayı başarırsa tarihe Özgür Özel olarak geçer, eğer yine başa döner bildik siyasete devam ederse de tarihe Özel Özgür olarak geçer demiştim.

Özgür Özel maalesef fırsatı tepti ve bu söylemleriyle ben Özel Özgür olarak anılmaktan keyif duyuyorum dedi.

Bir Şans Daha...

Herkes ilk seferde anlayamayabilir, zira bu yetenek kişiden kişiye farklılık gösteren bir yetenektir.

Bu nedenle teslim olmayacağım ve konumu nedeniyle Özel Özgür'e bir şans daha vereceğim;

Sayın Özel;

Savunduğun Selahattin Demirtaş 47 ayrı deve dişi suçtan ceza almış bir katildir.

Savunduğun Selahattin Demirtaş bebek katili terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın heykelini yapmaya kalkan bir heykeltıraştır.

Savunduğun Selahattin Demirtaş halkı devlete karşı isyana, ayaklanmaya çağıran bir vatan hainidir.

Savunduğun Figen Yüksekdağ sırtını PKK/YPG dayayan bir örgüt militanıdır.

Son İkaz...

Bak yarın seçmenin bugün Demirtaş'a özgürlük diyen, onun gibi bir teröriste selam gönderen yarın döner bebek katili Apo'ya da aynı şeyleri söyler der.

Aman haaaa maazallah bunlar çok tehlikeli işler, bunlar tehlikeli söylemler, benden söylemesi.

Ben kim miyim...

Bir dost...