''Yer yüzünde bir tek Türk bıraksak fazladır!'' (1)

Ta 19. yüz yılın başlarından günümüze dek uzanan bir "Büyük Oyun" oynanmaktadır ki, amacı yer yüzünde bir tek Türk'ü sağ bırakmamaktır. Birçok siyaset bilimciye göre, İngiltere'nin sömürgeleri üzerinde kayıtsız şartsız egemenliğini sağlamlaştırmak amacıyla kurguladığı Büyük Oyun'un amacı Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya'nın parçalanmasını sağlamaktı.

Bunu yapmak için Osmanlı'yla Rusların birbirleriyle, bitip tükenmek bilmeyen bir dizi savaşın içine çekilmesi gerekiyordu. Savaşlar sürüp giderken iki dev imparatorluğun topraklarında yaşayan halkların kışkırtılması şarttı. Bunun doğal sonucu olarak da isyanlar birbirini kovaladı! Birleştikleri anda İngiltere'nin karşısında çok büyük bir güç olabilecek Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu hem içten hem dıştan kuşatılmış, yavaş yavaş çökertilmiş ve ortaya çok parçalı bir Balkanlar, Orta Asya ve Ortadoğu haritası çıkmıştı.

Resmi rakkamlara göre 10 milyon insanın öldüğü Birinci Dünya Savaşı gerek Osmanlı'yı gerekse de Rusya'yı paramparça ederken, yüz binlerin topraklarını terk etmek zorunda kaldığı, yüz yıllardır bir arada yaşayan insanların arasına dikenli tellerin çekildiği, sonu gelmeyen kardeş kavgalarının şiddeti beslediği bir coğrafya ortaya çıkarmıştı.

Büyük Savaş sonrası masaya çöküp yeni haritalar çizen İngiltere bir bakmışınız Komünistlerle kol kola, bir bakmışınızın Faşistlerin en yakınında olmuş. Ama İngiliz'in en büyük hüneri, kendine uşaklık edecek maşaları bulmak olmuşlur hep! Bu maşalar kimi zaman kendi vatanına ihanet eden insancıklar, kimi zaman Darwinistler, kimi zaman ırkçılar kimi zaman da radikaller olmuş. Her biri aynı el tarafından beslenmiş, büyütülmüş, güçlendirilmiş ve işleri bitince de çöpe atılmış.

Son dört yıl içinde Suriye'de yaşananları bu tarihsel gerçekler ışığında değerlendirdiğimizde , dönemin Rusya'sının ifşa ederek açığa çıkardığı Sykes-Picot anlaşmasını yapanların gene masa başında olduğu görülecektir. Diğer bir deyişle İngiliz Derin Devleti 200 yıl önce kendi çıkarları doğrultusunda belirlediği, onlarca küçük parçadan oluşan Ortadoğu'yu oluşturmak için bir kez daha kollarını sıvamıştır. Bir kez daha masa başında haritalar çizilmekte , yapay sınırlar oluşturulmakta bunun için Suriye, İran, Türkiye, Irak başta olmak üzere bölge ülkeleri parçalara ayrılmakta ve ortada bir enkaz kalmakta. Bu enkazın da ortaya çıkardığı bir çok terör örgütü bölgede cirit atmakta. Bunların en dehşet verici örgütlerinden biri DAEŞ olmuş. Ve İngiliz derin devleti, ABD'yi yönlendirerek DAEŞ'in güç kazanmasındaki yolu sonuna kadar açmış.

"İngiltere Rusya'ya karşı oluşturmak istediği duvarı Kürtlerle tamamlamak ve onları Türklere, Arablara ve İran'a karşı kullanmak istiyordu. KÜRTLERİ İNGİLTERE İÇİN ÖNEMLİ KILAN IRAK PETROLLERİYDİ! British Petroleum (BP) üzerinden bütün Orta Doğu petrollerini yalayıp yutmak için yapmayacağı hiç bir şey yoktu İngiltere'nin!!

(2) Böl, Parçala, Yönet!