Yılmaz Özdil'den Uğur Dündar'a ve dahi Hande Fırat'a!!

Ben Uğur Dündar'ı yarım yüz yıla yakın bir süredir tanırım. Bu ülkede ender yetişen iyi habercilerden biridir. Hataları yok mudur? Vardır elbet. Hangimizin yoktur ki! İlk aklıma gelen Kemal Kılıçdaroğlu'na ,CHP Genel Başkanlığına giden yolda verdiği, akıllara zarar destektir. Uğur, KıIıçdaroğlu'yla, hepi topu on kelime Türkçe bilen, Kürt aşiret reisi Dengin Mir Fırat'ı ekrana çıkardı. Kemal Bey koltuğunun altında onlarca dosyayla geldi ve Fırat'ın üzerinden silindirle geçti. Laf aramızda, bu, Kılıçdaroğlu'nun ekrandaki son zaferi olacaktı. Ondan sonra ne zaman televizyonlarda boy gösterse saçmalayıp duracaktı. Uğur'un yaptığıysa tarafsız bir habercinin yapacağı bir iş değildi kesinlikle ama inançları doğrultusunda hareket etmiş yansızlığı rafa kaldırmıştı. Bunun karşılığında bir tek kör kuruş almamıştı.. Ama yaptığı yanlıştı, ayıptı.

Uğur'a zamanında Samsun'lu hayali ihracatçı Hasbi (?) Ağa 1 milyon dolar rüşvet teklif etmişti ama Uğur elinin tersiyle o parayı geri çevirmiş, Samsunlu salyangoz ihracatçısı Hasbi Ağa'nın foyası ortaya çıkmış, vergi iadesinden aldığı milyonları geri vermekle kalmayıp hapishaneyi de boylamıştı. Bu haberi kimsenin ruhu duymamıştı ta ki Uğur ortaya çıkarıncaya kadar. Yani Uğur istese 1 milyon doları cebine atar, kimsenin de haberi olmazdı. Kısacası, Uğur'un rüşvetle falan işi olmaz.

Yılmaz Özdil'iyse hiç tanımam. Ama bildiğiniz, iktidarın her yaptığına kara çalan, muhalefetiyse yere göğe sığdıramayan, ta 1950'den bu yana gözlemlediğimiz gazeteci örneğidir. Neden Uğur'a kara çalmış, sonra çark etmiş, "değerli ağabeyinden" aman dilemiştir, bilemem. Ama özür dilemiş, yanlış anlaşıldığını (?) söylemiş ve mesele kapanmış.. Hayırlı uğurlu olsun!!

Gelelim Hande Hanım'a. FETÖ darbe girişiminde CB Tayyip Erdoğan'ın sözlerini anında yayınlayan ve halkın sokağa çıkıp bu felaketi önlemesini sağlayan kişilerden biridir. Şimdi birilerinin çıkıp Hande Hanımın eşini Suriye'deki sanayi kuruluşlarını yağmalayıp Türkiye'ye taşıdığını söylüyor. Bu, tam da FETÖ'cü yöntemidir. Çal karayı, pislik gitse de izi kalır!! Hande Fırat'ın kendisine yönelik atacak pislik bulamayınca bu kez kocasına saldırıyorlar! Geçiniz; kimse yemez, kimse inanmaz!! Peki bu iş burada biter mi? Bitmez! Devamı gelecektir daha nice gazeteciye, iş insanı, yüksek bürokrat, milletvekiline pislik atılacaktır. Bu, FETÖ'nün insanları itibarsızlaştırma yöntemidir ki, ta Ergenekon rezilliğinden bu yana sürmektedir. Ama inanların sayısı da her geçen gün azalmaktadır Allah'tan!