Yoğun bakımdaki rezalet bize ders olsun!

İstanbul Ataşehir'deki Özel Bayındır Hastanesi yoğun bakımında yatan 79 yaşındaki annemiz Nermin Zeren'e yapılanları izlemek hepimizi şok etti. Kanımız dondu, içimiz öfkeyle doldu.

Yaşlı ve yatalak bir kadına yapılanın adı zulümdür çünkü. İşkencedir.

Olayın ortaya çıkmasının ardından faaliyeti durdurulan Bayındır Hastanesi'nin eski çalışanlarından olan ve yoğun bakım ünitesindeki rezalete, insanlık dışı pisliğe dair yaşananları aktaran Murat Yıldırım'a büyük bir teşekkür borçluyuz.

Bizi olası ve yakın bir gerçeğe uyandırdığı, düşünmeye, fikretmeye, tedbir almaya zorladığı için borçluyuz.

Çünkü düşünün.

Sürekli yatan, bir yanından bir yanına yardım almadan dönemeyen, belki kendi başına kımıldayamayan, kişisel ihtiyaçlarını ve kişisel hijyenini kendisi sağlayamayan bir hastaya yapılanlar bu kadarla sınırlı kalmış mıdır sizce?

Emanetimize, narin annemize, kıymetli büyüğümüze sadece para fırlatıp hakaret ederek eziyet etmekte yetinmiş midir bu caniler?

Hayır bence...

Hayır.

Maalesef banyosunu yaptırırken, yemeğini yedirirken, giydirirken, hijyen bakımını verirken daha beterini yapmışlardır. Bu vicdansızlık orada kalmamıştır çünkü.

İhmalden dolayı hayatını kaybeden hastalar olduğunu, ailelere gerçek dışı bilgiler verildiğini de söylemiş zaten Murat Yıldırım. Eminim öyledir.

Lütfen daha fazla vakit kaybetmeden bu konu üzerine düşünelim.

Yaşlı nüfusumuz artıyor, demans hastalarının sayısı artıyor, onların bakımını ve tedavisini nasıl vereceğimiz konusunu düşünmeli ve hastanelerde, yaşlı bakım merkezlerinde, evde bakım hizmetlerinde nasıl bir iyileştirme yapılacağını konuşmalıyız.

Hem fiziki şartları hazırlamalı hem vicdan sahibi uzmanlar yetiştirmeliyiz.

Ben aklıma gelenleri şöyle not ettim.

1) Yaşlı ve engelli bakımıyla ilgili devletin verdiği maddi desteğe mutlaka manevi destek kalemleri de eklenmeli.

2) Yaşlıların bakımı çok gerekmedikçe profesyonellere terk edilmemeli, yaşlılar toplumdan ve ailelerinden soyutlanmamalı. Aksi bizim inancımıza geleneğimize fikrimize ve tezlerimize aykırı olur. Bu açıdan artan yaşlı nüfusun bakımı, sağlıklı yaşlanma, yaşlılarla bir arada yaşama konularına hazırlanmalıyız.

3) Annemin hastalığı döneminde gördüm ki yaşlı /hasta bakımı konusunda büyük açık var. Hasta bakıcısı yetiştirmek; var olanlara profesyonel teknikler öğretmek; yoğun bakım ünitesi, doktoru hemşiresi hastabakıcısı olan yaşlı bakım evlerinin sayısını artırmak;

4) Ailelerin kapı komşusu olacağı aynı katta 3+1 yanında 1+1 dairelerin de olacağı konutlar inşa etmek;

5) Yaşlı bakım evlerinde dileyenler için süit oda gibi aile odaları yapmak;

6) Devletin yaşlı bakımında ücretsiz karşılayabileceği kalemleri artırmak;

7) Hasta yakınlarına hasta bakımıyla ilgili ücretsiz dersler vermek;

8) Şehir planlarımızı, kaldırımları, merdivenleri yaşlı ve özürlü vatandaşlarımızın işini kolaylaştıracak şekilde gözden geçirmek...

Özetle alzheimer, demans, beyin sisi hastalıkları çok arttı, Covid-19 etkisiyle belki daha da artacak.

Öngörülü olmalı, tedbir almalıyız.