Sözcü gazetesi yazarý Aytunç Erkin'in TBMM baþkanlarýndan Cemil Çiçek Bey'le yaptýðý telefon görüþmesi üzerin kaleme aldýðý yazý gündemin ilk maddesine yerleþti.
Cumhurbaþkaný seçimi konusunda Cemil Bey'in yüzde 50 artý 1'in sýkýntýya sebep olacaðý fikri yeni deðil ki.
Yeni olan bu düþüncenin Sözcü gazetesinde yer almasýdýr.
Ýktidar partisinde bulunmuþ herhangi bir ismin farklý bir fikri gündeme gelince muhalif çevreler hemen iktidar cenahýnda kavga var dercesine yorumlar yapmaya baþlýyor.
Ýþte 50 artý 1 tartýþmasý da bu kabilden bir tartýþma.
Ýktidara muhalif çevrelerin bir de þöyle bir ezberleri var. Zannediyorlar ki iktidar partisinde görev alanlar ve iktidar partisini destekleyenler hiçbir farklý fikir beyan etmiyorlar, doðru yanlýþ her uygulamaya her teklife ve her karara körü körüne teslim oluyorlar.
Oysa gerçek öyle deðil. Ýktidar partisi içinde görevli olanlar ve destekleyenler gördükleri bir yanlýþý yahut ikna olmadýklarý bir teklif veya kararý ilgili mercilere bir þekilde ulaþtýrýyorlar. Mesela partinin basýna kapalý toplantýlarýnda eleþtiriler gündeme gelir, herkes fikrini serbestçe açýklar. Ya da heyetler halinde yapýlan özel görüþmelerde bizzat parti genel baþkanýna doðrular da yanlýþlar da açýklýkla ifade edilir. Yahut ilgili mercilere bizzat þifahen ya da yazýlý olarak farklý düþünceler iletilir.
Bunlar gazetelerde veya televizyonlarda açýkça yapýlmadýðý için muhalif çevreler iktidar mensuplarýný körü körüne itaatle itham ederler.
Ya da benzer toplantýlardan dýþarýya farklý bir þey sýzýnca kraldan fazla kralcýlar o farklý fikri tartýþmak ve düþünmek yerine sahibini tartýþmaya baþlarlar.
Cemil Bey'in yüzde 50 artý 1 konusundaki fikrinin basýnda yer almasý tam da bu kabilden bir tartýþmadýr.
Temel Karamollaoðlu'nun Baþkan Erdoðan ile görüþmesi sonrasýnda 'yüzde 50 artý 1'den Erdoðan da rahatsýz' kabilinden söylediði sözler geçen hafta tartýþýlmýþtý.
Temmuz ayýnda yapýlan anayasa toplantýlarýndan birinde Cemil Bey bu konuda fikrini söylemiþ ve yüzde 50 artý 1'in sýkýntýya sebep olacaðý düþüncesini açýklamýþtý.
Aytunç Erkin de bunu duyduðu için konuyu Cemil Bey'e sormuþ.
Cemil Bey de o konudaki düþüncesini söylemiþ. Kendine göre de gerekçeleri var.
Bence parti içinde farklý düþüncelerin bulunmasý zenginliktir. Herkesin o fikre katýlma mecburiyeti yoktur. Ama farklý fikirlere tahammül etmek de çok önemli bir erdemdir.
Muhalif çevrelerin bunu iktidar içinde bir çatlak olarak deðerlendirmeleri fýrsatçýlýktýr, ucuz siyasettir.
Kraldan fazla kralcýlarýn fikir yerine þahsý tartýþmaya açmalarýnýn da iktidar cenahýna zarar vermekten baþka bir sonucu olmaz.
Cemil Bey yarým asrý aþkýn bir zamandýr siyaset yapan bilgi birikim ve tecrübesinden istifade edilmesi gereken önemli bir þahsiyettir. Herkesin sevmesi, beðenmesi fikirlerini onaylamasý þart deðildir. Lakin hakaret olmadýðý sürece farklý fikir beyan etmesini zenginlik olarak deðerlendirmek gerekir.
Fazladan bir oy alabilmek için yaz kýþ demeden dað taþ demeden mahalle mahalle köy köy ev ev dolaþmayý ilke edinmiþ bir siyasi hareketin binlerce insaný etkileme gücüne sahip deðerleri farklý fikirleri sebebiyle tartýþmak ve dýþlamak da siyaset deðil tam tersine siyasetsizliktir.
Her fikrine katýlmýyorum ama Cemil Çiçek Bey konusunda ben böyle düþünüyorum. Kaldý ki Cemil Bey böyle bir tartýþma açmamýþ aksine yapýlan bir tartýþma üzerine fikrini söylemiþtir. Söylediði þey de AK Parti ile doðrudan iliþkili bir husus deðil seçim sistemiyle ilgili teknik bir konudur.
Muhalif çevrelerin iddia ettiði gibi bir çatlak söz konusu deðildir. Cemil Bey gündelik siyasetle ilgilenmediðini meselelere particilik gözüyle deðil objektif olarak baktýðýný ama Baþkan Erdoðan'ýn da yanýnda olduðunu ve fikirlerini ilgili mercilere lisan-ý münasiple ilettiðini söylüyor.
Keþke farklý düþünen herkes böyle yapsa.