Bir balonun sönüþünü izlediniz!

Yalan siyaseti de bir yere kadar. CHP'nin "Çok büyük bir yalan söyleyeceksin, basit olacak, sonra da sürekli o yalaný tekrarlayacaksýn" taktiðiyle yürüttüðü siyaset, yalancýnýn mumu misali sönüyor.

Yalanýn çok güçlü bir tarafý var, çok hýzlý dolaþýma giriyor, ýþýk hýzýyla yayýlýyor ve doðrusunu ne kadar hýzlý ortaya çýkartýrsanýz çýkartýn asla yalanýn ulaþtýðý etki gücünü yakalayamýyor.

Yalan siyaseti de zaten gücünü buradan alýyor.

Muhatabýnýz sizin gibi yalan söyleyemiyorsa, zaten baþtan galipsiniz.

Ýftirayla itham ettiklerinizin yalan konusunda sizinle yarýþmasý imkansýz olduðuna göre her halükarda kazançlýsýnýz yani.

CHP'nin uzunca bir süredir yürüttüðü siyasetin temelinde iþte bu var. Özellikle de son yerel seçimlerde Ýstanbul özelinde yalan siyasetinin adeta suyunu çýkardýlar. Üstelik o dönem yalanlarýnýn ortaya çýkartýlmasý dahi neredeyse onlarýn iþine yaradý. Oradan da bir maðduriyet kampanyasý yürüttüler çünkü. Ama seçimi aldýklarýnýn üzerinden neredeyse iki yýl geçti ve artýk çok net anlaþýlýyor ne olduklarý.

Vaatlerinin tamamýnýn yalan, iddialarýnýn iftira, yaptýklarýnýn ise bir çökme ve icraat çalma üzerine kurulu olduðu...

Yalanlarý tek tek býkmadan ifþa edildi. Balonu usanmadan patlatýldý.

Son zamanlarda abandone oldular. AK Parti Ýl Baþkaný, Osman Nuri Kabaktepe ve AK Parti ÝBB Grup Baþkanvekili Tevfik Göksu'nun performanslarý karþýsýnda Ekrem Ýmamoðlu çuvalladý. Adeta yalan siyasetiyle þiþirilmiþ bir balonun sönüþünü izledik geçen akþam.

Demek ki neymiþ; yalanla abad olunmuyormuþ. Yalan ne kadar büyük olursa olsun...

Adýnýz yalancýya çýktýktan sonra söylediðiniz yalanýn büyüklüðü, basitliði ve ha babam o yalaný tekrar etmeniz ancak ve ancak size bir 'etiket' olarak geri dönüyormuþ.

Millet niyetinizi ve kumaþýnýzý anladýktan sonra artýk sizi hiçbir yalan kurtaramaz.

Söner kalýrsýnýz böyle...

***

HDP'NÝN ÞERÝKLERÝ NEDEN SESSÝZ?

ABD Baþkaný Biden'ýn 1915 olaylarýný "soykýrým" olarak tanýmladýðý gün, Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkanlýðý, Los Angeles ve Ýstanbul'da eþzamanlý olarak ASALA ve JCAG gibi terör örgütleri tarafýndan suikasta uðrayarak þehit edilen diplomatlarýmýz anýsýna bir sergi düzenledi. Geçmiþteki acýlarý bugün siyasi bir silaha dönüþtürmek isteyenlerin evvela þunun hesabýný vermesi gerekir; 1970 ve 1984 arasý Ermeni terör örgütleri tarafýndan düzenlenen saldýrýlarda 31'i diplomat ve onlarýn aile mensuplarý olmak üzere 58 Türk vatandaþý, toplam 77 kiþi katledilmiþtir. 1984'ten sonra da zaten ASALA'nýn JCAG'ýn terör saldýrýlarýný PKK devam ettirmiþtir. Bugün de iþ birlikleri devam etmektedir. HDP'nin, Biden'dan önce "soykýrým" paylaþýmý yapmasýný ve CHP ve Ýyi Parti gibi müttefiklerinin Biden'a yalandan tepki koyup þerikleri HDP'ye ses çýkarmamalarýný da millet not etmiþtir.

1915 olaylarýnýn ülke parlamentolarýnda "soykýrým" olarak kabul ettirilmesi, uzun süredir siyasi bir proje olarak dayatýlmaktaydý. Her 24 Nisan öncesinde Türkiye'ye bir sopa olarak gösterilen bu tarihi çarpýtma ve bunu geriye doðru siyasi maliyete dönüþtürme çabasýnýn Türkiye'den çok Ermenistan'a zararý olduðu muhakkak. Ne var ki bu takýntýdan, geleceklerini rehin alan bir kadere dönüþtürme pahasýna vazgeçemiyorlar. Diasporadaki Ermeni lobilerinin Ermenistan'a yaptýðý çok büyük bir kötülüktür bu.

Bu siyasi kararlarýn Türkiye için hukuki bir yaptýrýmý olmayacaðý ifade ediliyor. Çünkü BM kararýna göre 1915'in soykýrým sayýlmasý imkansýz. Ayrýca Türkiye'nin bu konuda eli oldukça güçlü. Yeter ki Ýletiþim Baþkanlýðý'nýn hýz verdiði þekilde kamu diplomasini iyi yapalým.

Türkiye konuya baþýndan beri çok yerinde bir tavýrla yaklaþtý. "Arþivlerimizi açtýk, herkes açsýn ve bir tarih kurulu kurulsun, oradan çýkacak karara evet demeye hazýrýz" dedi. Bunun gereðini yapmayanlar, tarihi çarpýtarak siyasi kazanç elde etmeye çalýþýyor ve en büyük zararý da kendilerine veriyorlar.