Cumhur Ýttifaký'nýn ana omurgasýný oluþturan AK Parti ve MHP iki faklý siyasi partidir.
2018 seçimlerinden önce YSK'ya verilen protokolde bu husus, 'Milletin sesine kulak vererek uzlaþan ve bu uzlaþýsýný Cumhur Ýttifaký ile taçlandýran AK PARTÝ ile MHP, Cumhur Ýttifaký unvaný ile farklý siyasi partiler olarak hükmî þahsiyetlerini muhafaza ederek seçimlere girecekler.' þeklinde ifade edilmiþtir.
Ayný protokolde ittifakýn kuruluþ sebebi olarak, '15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün teþebbüs ettiði hain darbe ve iþgal hareketi sonrasýnda, Türkiye'nin maruz kaldýðý saldýrýlara karþý yerli ve milli bir duruþun doðal bir sonucu olarak ortaya çýkmýþtýr.' ifadesi ye almýþtýr.
Ayný protokol 'Cumhur Ýttifaký sadece bir seçim ittifaký olmayýp, Türkiye'ye yönelik iç ve dýþ kaynaklý hasmane giriþimler karþýsýnda, millî ve ahlâkî bir duruþ ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir.' ifadesiyle de sadece bir seçim ittifaký olmadýðýna vurgu yapmýþtýr.
Ayný protokol, 'Türkiye'yi hedef alan saldýrýlar karþýsýnda parti çýkarlarý ve günlük siyaset hesaplarý yapmaksýzýn ortak bir duruþ ortaya koymaya ve Türkiye'yi zayýflatarak uluslararasý operasyonlara açýk hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karþýsýnda yer almaya kararlýdýr. Bu kararlýlýk ve iþbirliði ile ittifakýmýz Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleþtirmenin yaný sýra, Ý'la-yý Kelimetullah uðruna asýrlarca dünya barýþýnýn ve adaletinin teminatý, Ýslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun altyapýsýný adým adým inþa edecektir.' paragrafýyla da hedefini netleþtirmiþtir.
2023 seçimlerinden önce YSK'ya verilen protokolde ise, "milli bekayý esas alan 'ahlâkî ve siyasî uzlaþma'" ya vurgu yaparak, geçen 5 yýl içinde gerçekleþtirilen 'Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifi ibadete açýlmasý, Karabað'ýn Ermenistan iþgalinden kurtarýlmasý, Kýbrýs'ta kapalý Maraþ'ýn açýlmasý' hedeflerine iþaret edilmiþ; devletin bekasý ve milletin refahýný temin, deprem yaralarýný sarmak, lider ülke Türkiye'nin inþasý, 2053 ve 2071 vizyonu ve yüzyýlýn gücü Türkiye baþlýklarý altýnda geleceðe yönelik hedeflerin tespiti yapýlmýþtýr.
Her iki protokol de göz önünde bulundurulduðunda AK Parti ile MHP arasýndaki ittifakýn ne denli saðlam olduðu görülür.
Ancak unutmamak gerekir ki ilk protokolde de açýkça belirtildiði gibi her iki parti de farklý siyasi partilerdir.
Dolayýsýyla da her iki partide de diðerinin tasvip etmeyeceði fikirler ve söylemler olabilir.
Ýttifak farklýlýklar deðil benzerlikler üzerine kurulmuþtur.
Her iki partiye mensup þahsiyetler, faklý fikirler açýklayabilirler. Önemli olan bu farklý görüþlerin ittifaký bozacak etki ve yetkiye sahip olup olmamalarýdýr.
MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli beyin ve AK Parti sözcüsünün daha sonra Baþkan Erdoðan'ýn Ýtalya dönüþünde yaptýðý açýklamalar da ittifakýn köklerinin saðlam olduðunu göstermektedir.
Ne var ki, MHP Genel baþkanýnýn açýklamasýndaki, '"AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlý suyu bulandýrmasýný da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasýnda geniþ tabanlý bir ittifakýn vücuda gelmesi, buna da altýlý masanýn diðer unsurlarýnýn desteði Milliyetçi Hareket Partisi'nin samimi dileði ve temennisidir.." ve "MHP geniþ ittifakýn önünde bariyer olarak görülüyorsa her türlü fedakârlýðý yapmaya hazýrýz." ifadeleri ittifakýn daðýlacaðý istikametinde yorumlara neden olmuþtur!
Doðrusu, açýklama sadece bu ifadelerden ibaret olsaydý o yorumlar isabetli olurdu.
Devlet beyin açýklamasý bir bütün olarak ele alýndýðýnda Cumhur Ýttifaký'yla ve hedefleriyle bir sorun olmadýðý; MHP'nin son günlerde bir cinayet davasý üzerinden töhmet altýnda býrakýlmasýna karþý bir tepki olduðu görülür.
Bu hususta MHP adeta yalnýzlaþmýþ ve bir operasyonun hedefi haline gelmiþti.
CHP dâhil altýlý masanýn kimi bileþenlerinin Sinan Ateþ'in eþi Ayþe Ateþ ile görüþmüþ olmasýnýn ve son olarak da Cumhurbaþkaný tarafýndan kabul edilmesinin MHP'yi rahatsýz ettiði anlaþýlýyor.
Devlet beyin, "Türk Siyasetinde Normalleþme ve Yumuþama Ýddialarýyla Milliyetçi Hareket Partisi'ne Düzenlenen Siyasi Operasyonlar" açýklamasý da bu kabulden sonra gelmiþtir.
Açýklama, AK Parti ile MHP arasýna nifak sokma çabalarýna karþý bir tepki olarak da yorumlanabilir.
Ama Devlet beyin bu ironi, sitem ve ince ayar içeren açýklamasýndan yola çýkýlarak ittifakýn daðýlacaðý, erken seçime gidileceði, AK Parti ile CHP arasýnda geniþ tabanlý ittifak veya koalisyon olacaðý yorumlarý tamamen abesle iþtigaldir.
Devlet beyin, "Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan'ýn da þartlar ne olursa olsun sonuna kadar yanýnda ve arkasýnda olacaðýmýzý, kesinlikle yalnýz býrakmayacaðýmýzý herkes çok iyi bilmelidir." cümlesi ve Baþkan Erdoðan'ýn, 'Biz Cumhur Ýttifaký olarak ayný duruþumuzu ayný dayanýþmamýzý devam ettireceðiz. Cumhur Ýttifaký bir altýlý masa deðildir. Altýlý masa içinde yer alanlar bildiklerini okusunlar.' açýklamasý ittifakýn devam ettiðinin müþahhas tezahürüdür.
Erken seçim tartýþmasýnýn ise bir anlamý yoktur. Zira kim isterse istesin erken seçim kararý AK Parti'nin onayýna baðlýdýr.
Çünkü erken seçim için 360 milletvekilinin oy vermesi gerekir.
265 milletvekili bulunan AK Parti karþýsýnda, bütün partiler bir araya gelse toplamý 335 vekil eder. Dolayýsýyla erken seçim kararý AK Parti'nin onayý olmadan alýnamaz. Baþkan Erdoðan 4 sene seçimsiz süreçten bahsettiðine göre erken seçim sözleri dedikodudan ibarettir.
CHP ile ittifak ise tam bir ironidir.
AK Parti'nin MHP ile farklýlýklarý az, ortak noktalarý çoktur. O yüzden ittifak vardýr, devam eder.
CHP ile AK Parti'nin ortak noktalarý yok denecek kadar azdýr, ittifak imkânsýzdýr.
31 Mart seçimlerinden sonra siyasetteki yumuþama/normalleþme devam ederken, CHP Genel Baþkaný Özgür Özel beyin birdenbire bu süreci baltalayan suç ortaðý açýklamasý düþündürücüdür!
Özgür Özel, 31 Mart'tan sonra bir genel baþkan aðýrlýðýyla ve ciddiyetiyle makul ve mantýklý bir siyaset yolu izledi.
Ancak, MHP'yi ve AK Parti'yi suç ortaðý ilan etmesi o makul siyasi çizgiyi ortadan kaldýrdý.
Bu üslup, Kýlýçdaroðlu yönetimindeki eski CHP üslubudur!
Normalleþmeye/yumuþamaya CHP'nin koyduðu son dinamit ise MHP'ye yönelik tehditleri oldu!
Baþlattýðý yumuþama/normalleþme sürecini bizzat Özgür Özel'in ve arkadaþlarýnýn sabote etmesi gerçekten düþündürücüdür!
Bu hamur daha çok su kaldýrýr!
Not:
Bugün idrak etiðimiz Kurban Bayramý'nýn tüm Ýslam dünyasý yönetimleri için bir uyanýþa vesile olmasý dileðiyle hayýrlý bayramlar. RT