ByLock şifreli haberleşme programı, FETÖ terör örgütü üyeliği bakımından tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir delil olma özelliği taşıyor.. Kimin telefonunda ByLock varsa o bir FETÖ'cüdür.. Nokta... Bakmayın 15 Temmuz sonrası bazı isimlerin birilerini korumak adına yaptığı tezvirata.. Telefonuna ByLock yüklü olan kişi, FETÖ terör örgütü üyesidir.. Ben demiyorum... Yargıtay 16. Ceza Dairesinin (24.04.2017 tarih gün ve E.2015/3, K. 2017/3 sayılı) kararında yazıyor; "... haberleşme içeriklerine ulaşılamasa bile, 'ByLock' programının cep telefonuna yüklenip kullanılması FETÖ/PDY üyeliği için yeterlidir. ... Bu programla yapılan görüşme içeriklerine ulaşılması halinde ise, görüşme içeriklerine göre sanığın örgütte sahip olduğu konumun, sıfatın, yönetici mi yoksa üye mi olduğunun tespit edileceği, bu tespitin yapılamadığı yerde üyeliğin kabul edileceği görüşü benimsenmiştir..." ... Kararın tek istisnası, dairenin verdiği bir bozma kararı.. (25.06.2020 tarihli) .. Orada da daire, bir kişinin telefonuna, örgüt üyesi bir başkası tarafından programın yüklendiğini söylüyor.. Fakat bu da çok istisnai bir durum..
**
ByLock kullanan herkes FETÖ'cüdür.. Bu kadar net.. Şimdi ise bu yazılımın lisans sahibi olan Tarık kod adlı Alparslan Demir isimli FETÖ'cü Türk adaletinin elinde.. ABD'ye kaçtıktan sonra adını Keynes olarak değiştiren FETÖ'cü, her şeyi tek tek anlatıyor.. Ne anlatıyor peki?.. İşte orası çok önemli.. Çünkü FETÖ davalarına bakan savcılar-hakimler de bu 'itirafçı' diye gelip de, ".. Gülen şizofren bir adamdı, donlarını koklardık, geceleri kalkıp beddua seansı yapılırdı..." falan türü beş para etmez laflardan sıkıldı.. Bunlar itiraf falan değil.. Bunlar düpedüz aldatmaca.. Kandırmaca.. Yüce Türk yargısını oyalamaca.. Başka bir şey değil..
**
Artık itirafçılardan gerçek bilgiler istiyoruz.. Mesela şu anda bülbül gibi öten bu arkadaşın vereceği ilk bilgi şu olmalı; İsmail Saymaz üzerinden korumaya çalıştığı kişiler kimlerdi.. Hatırlayın biz bu FETÖ'cüyü ilk olarak, 15 Temmuz'dan 3 ay sonra (23 Ekim 2016) Hürriyet gazetesinde yayınlanan mülakatta tanıdık.. İsmail Saymaz adını ve tipini gizledi.. Ve onun üzerinden yargıya bir mesaj taşıdı.. (26 Ekim 2016) Gelin hafızamızı tazeleyelim şimdi.. Bu Fetöcüyle görüşmek için on binlerce kilometre yol kat ederek ABD'ye giden İsmail Saymaz şu bilgiyle dönmüştü;
- ByLock 600 Bin kişi tarafından indirilmiş..
- Bu 600 Bin kişinin %90'ı Cemaat (terör örgütü) Mensubu..
Buradaki 'cemaat' Saymaz'ın kullandığı ifade.. Kendisinin 'cemaat' diye tanımladığı yapıyla ilişkisine bir kaç örneği aşağıya bırakıyorum..
İsmail Saymaz bu bilgileri İstanbul'da savcıya verdi. Ve böylece 60 Bin kişinin, telefonunda ByLock çıktığı halde FETÖ'cü sayılmaması gerektiği yönünde bir veri oluşturmuş oldu.. 60 Bin kişi ... Bu sayıyı (kendi ifadesiyle) 15 Temmuz'a kadar yazılımının FETÖ terör örgütü tarafından kullanıldığını bilmediğini söyleyen David Keynes uyduruk isimli FETÖ'cü terörist nereden biliyor?.. Yani indirilme sayısını biliyor elbette fakat indirenlerin kim olduğunu, kim olmadığını nereden biliyor?... 60 Bin kişi... Bu adamın 23 Ekim 2016'daki tek mülakatıyla derin bir nefes alan o 60 Bin kişi kim?... Bu sayıyı kendisine kim telkin etti?.. ABD'de bir temsilcileri olmasına rağmen, İsmail Saymaz'ı muhabir olarak yollayan motivasyon neydi?.. Bunlar çıkacak ortaya kimse kusura bakmasın.. Türkiye Cumhuriyeti devleti, öyle zannettiğiniz gibi at koşturacağınız bir yer değil.. Şimdi itirafçı olan bu arkadaş çıkacak ve her şeyi tek tek anlatacak.. Biz de öğreneceğiz..