Ali Koç ve Aziz Yýldýrým'ýn arasýndaki suni buzlarý parçalayýp abi kardeþ hukukuna geri dönmeleri, camiadaki bölünmüþlüðün izi olarak gösterilen fay hattýnýn, aslýnda ulu çýnardaki iç içe geçmiþ köklerinin hatýrlanmasý ile Fenerbahçe iki üç þampiyonlukla elde edemeyeceði büyük manevi kazanýmlarý bir anda elde etmiþ oldu. Camianýn, Aziz Yýldýrým ve Ali Koç'a bu konuda büyük bir teþekkür borcu var. Özellikle Aziz Yýldýrým son 24 saat içinde camianýn büyüðü, sýðýnýlacak emin limaný hatta Fenerbahçe'nin Süleyman Seba'sý olduðunu herkese kabul ettirdi. Umarýz Aziz Yýldýrým ve Ali Koç'un çevresindeki kiþiler de kendi konfor alanlarýný sürdürmek adýna Fenerbahçe'nin bu manevi kazanýmlarýný harcamazlar. Acun Ilýcalý'nýn genel kurul sonrasýnda "samimiyet" üzerinden Aziz Yýldýrým ile ilgili yaptýðý gereksiz açýklama, Erol Bilecik'in 47/47 gibi sandýk sonuçlarý üzerindeki absürt deðerlendirmesi bu muhafazanýn esasen çok da kolay olmayacaðýný bizlere gösteriyor. Camianýn iki lideri son altý yýlýn en büyük sorununu 24 saat içinde bitirmiþler. Bölünmüþlüðün kutup baþlarý olarak gösterilen bu iki lider birbirlerine kenetlenmiþ, birleþmiþken sizler neyin derdinseniz beyler? Artýk çok saydam olan, adeta bir cam fanusa benzer bir camia yapýsý var. Bu yapýda kimin ne yaptýðý belli. Her þey transparan, her þey ortada. Kimse bir þeylerin arkasýna saklanarak camiayý karýþtýrmaya, bölmeye kalkmasýn bundan sonra. Buna cesaret eden varsa, benden söylemesi, cascavlak ortada kalýrsýnýz.
Aman ha.
Gelelim Aziz Yýldýrým ve Ali Koç nefreti üzerinden kendisine alan açanlara. Hanýmlar, beyler, size kötü bir haberim var. Ýþsiz kaldýnýz. Diyalog kanallarý kapandýðý için ilk duyduðuna inanan Ali Koç artýk yok. Ali Koç, kendisi hakkýnda ortada dolaþan dedikodularý, yalanlarý, -mýþ -miþleri Aziz Yýldýrým'a sorabilecek. Aziz Yýldýrým da Ali Koç'la aldýðý duyumlarý paylaþacak. Büyük eseriniz paranoya çaðý sona erdi. Artýk Aziz Yýldýrým'ýn ve Ali Koç'un arasýnda doðrudan iletiþim kanallarý var. Yalanlarýnýz, dedikodularýnýz bir saniyede çürüyebilecek. Getir götür ile yarattýðýnýz psikolojik harp hali sona erdi. Size gerek kalmadý. Artýk "Baþkan, biz senin adýna bu zihniyetle mücadele ediyoruz, bize maddi manevi destek ol" dönemi bitti. Ýþsiz kaldýnýz iþsiz. Trol ordularý siz de öyle. Yönetime yanaþan, 6 yýl bir defa bile lig þampiyonu olamamýþ, 6 yýlda bir Türkiye Kupasý kazanabilmiþ baþkana "gitme sana muhtacým" diyenler "Ali Koç Baþkan Fenerbahçe Þampiyon" diye çýðýrtkanlýk edenler ve kendilerini Fenerbahçe Baþkanýnýn koruyucularý olarak görenler, siz de iþsiz kaldýnýz. Benden söylemesi. Ali Koç ve Aziz Yýldýrým tekrar abi/kardeþ hukukuna döndüðünde Fenerbahçe'nin yönetsel gücü en az 2 Temmuz 2011 gecesi kadar güçlü olur. Bunu unutmayýn. Bu iki baþkan bir araya gelir konuþur, eski günlerine dönerler diye ödünüz patlýyordu. Korkunun ecele faydasý yok. Ýki baþkan bir araya geldi. Sizin devriniz bitti. Þimdi Fenerbahçe çaðý baþlýyor. Sizin bu çaðda yeriniz yok. Bir baþkana yaranýp diðerine çakarak kendinize konfor alaný yaratamayacaksýnýz.
Yöneticiler de artýk eski yönetim, eski baþkan, bölünmüþlük gibi elle tutulmayan, ispatý olmayan, hamasi mazeretlere sarýlamayacaklar. 622 milyon Euro borç, enkaz edebiyatý, beþ para etmez taþýnmazlar söylemleri bitti. Saha içinin hesabýný, elle tutulur, akla mantýða uygun gerekçelere dayalý þekilde vereceksiniz artýk. Kimse sizin 47 sandýðýn 47'sinde de kazanmýþ olmanýza bakmýyor. Bunu sizin dýþýnýzda bir yönetim baþarýsý olarak gören, camiada tek bir kiþi bile yok. 6 yýlda elde edilebilen bir tek kupaya, rakibinizin uzun yýllar gerisinde kalmanýza raðmen þampiyonlar þampiyonu olmuþ kulüp yöneticisi gibi gülerek, latif bir surat ile açýklama yapmanýz sizden baþka kimseyi mutlu etmiyor. Önünüzde sadece bir sezon var. Ýþinizi ciddiyetle yapýn. Bu takým þampiyon olsun. O vakit dilediðiniz kadar güler, eðlenirsiniz. O ana kadar ciddi olun, ciddi kalýn. Sanýrým bunu yapabilirsiniz.
DEMOKRASÝ ÞÖLENÝ (!)
Deðinmeden geçemeyeceðim. Son genel kurulun toplantý divanýný resmi sitede görünce "tarafsýzlýðýn" ve "demokrasinin" nasýl bir þey olduðunu sonunda bende anladým. Þimdi size 8/9 Haziran'da yapýlan Fenerbahçe genel kurulunu yöneten divanýn üyelerini ve mevcut görevlerini yazayým. Divanýn baþýnda Ali Koç'un tüm seçim etkinliklerinde bulunan Vefa Küçük var. Vefa Küçük çok tarafsýz (!) olduðu için divan heyetinde oðlu (ayný zamanda disiplin kurulu üyesi olan) Cenk Küçük de bulunuyor. Divan heyetinin diðer üyelerinin tamamý ise Ali Koç'un kurullarýnda baþkan ya da üye olanlar. Dýþarýdan tek bir kiþi bile yok. Divan Heyeti seçimine iliþkin onlarca video ve yüzlerce fotoðraf geldi. Orta zekada bir kiþi bile Fethi Pekin tarafýndan yapýlan divan seçimi oylamasýnýn usulsüzlüðünü rahatça söyleyecektir.
Ben sadece sizlere tarafsýzlýk ve demokrasi gibi üstün deðerlerin salt kiþiler için deðil, herkes için ayný derecede önemli olduðunu gösterebilmek adýna bunlarý yazýyorum. Bugün sizin tasarladýðýnýz düzende, sadece size yarar saðlayan "adalet", "demokrasi" gibi kavramlara yarýn siz ihtiyaç duyarsýnýz. Ama kiþiye özgü düzeniniz buna olanak saðlamaz. O vakit baðýrmayýn. Sadece geçmiþte inþa ettiðiniz kendi eserinize dönün bakýn. Sorun ordadýr. "Tarafsýzlýk" ve "demokrasinin gereklikleri" gibi çok çok önemli kavramlar, 2024 seçimlerinde ülkenin en önemli hukukçularýndan birinin elinde tarih olmuþtur. Allah rahmet etsin.
HAYDÝ MÝLLÝ TAKIM
Avrupa Þampiyonasý elemeleri ile ilgili de birkaç kelam edelim. Tarihin en iyi jenerasyonlarýndan birine sahip olduðumuz söyleniyor. Bence de öyle. Ancak benim dikkatimi çeken, futbolcularýn adýna, þöhretine, oynadýklarý takýma göre oluþturulan milli takým. Oysaki büyük federasyonlarýn milli takýmlarýnýn hepsinin bir sistemi var. Sistemin gerektirdiði futbolcular öncelikli olmak üzere milli takýmlar kuruluyor. Yýldýz oyuncular, çalýþan makinaya eklemlenerek milli takým son halini alýyor. Hýrvatistan maçýndan beri oynanan 3 hazýrlýk maçýnda milli takýmýmýz sadece bir gol atabilmiþ. Hala "Arda oynar mý?" tartýþmasý sürüyor. Kalecimiz kim belli deðil. Stoper tandeminin Abdülkerim dýþýndaki ikinci ismi kim olacak belli deðil. Takýmýn santrforu yok. Orta saha tek bir kesici ile mi oynayacaðýz, bilen yok. Kanatlarda kim 11'de baþlayacak? Ferdi bek mi kanat mý oynayacak? Saðda mý solda mý oynayacak? Hiçbir þey belli deðil. Sanýrým son dakikada belli olacak. Umuyorum ki grup aþamasýndan eve dönmeyiz. Bu turnuvalara katýlma sürekliliði çok çok önemli ama grup aþamasýndan dönüp figüran da olmamak gerekiyor. Ýnþallah dertler bir an önce çözülür ve haziran, temmuz ayýnda televizyon baþýndan kalkmadan milli takýmýmýzý izleriz.
Baþarýlar milli takým.