Hariri

Yaser Arafat'ýn ölümü üzerine 9 Ocak'ta Mahmud Abbas, Filistin Devlet Baþkaný seçilmiþtir. 8 Þubat 2005 tarihinde Baþbakan Ariel Sharon, Filistin Yönetimi Baþkaný Mahmud Abbas, Mýsýr Cumhurbaþkaný Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralý Abdullah'ýn katýlýmýyla Þarm el-Þeyh'te bir zirve toplantýsý yapýlmýþtýr. Filistinlilerin Ýsraillilere karþý bütün þiddet eylemlerini býrakmalarý ve Ýsrail'in bütün Filistinlilere karþý askerî faaliyetlerine son vermesiyle Filistin þehirlerinden çekilmesi konusunda Abbas ve Þaron anlaþmýþtýr. Orta Doðu'da dengelerin deðiþmesinde etkili suikastlerden biri de 14 Þubat'ta Eski Lübnan Baþbakaný Refik Hariri'nin ölümüne neden olan suikasttir. Suriye suçlamalarýn odaðý olmuþtur. Olumlu bir geliþme Ürdün Ýsrail büyükelçisinin, 2005 Mart'ýnda da Mýsýr, Ýsrail büyükelçisinin görevine iade edilmesidir. 10 Mart tarihli Sason Raporu'nda Ýsrail hükûmetinin üst düzeyinin yerleþimler ve yerleþim ileri karakollarý hususunda destek verdiði ve çeþitli þekillerde kanunsuzluklar olduðunu belirtmekteydi.

Ýsrail-Filistin sorunu konusunda aktörlerin faaliyet alanlarý içinde önemli deðiþimlerden biri de HAMAS'ýn 12 Mart 2005 tarihinde Filistin Yasama Konseyi seçimlerine katlýma niyetini açýklamasýdýr. Bu, HAMAS'ýn Þeyh Yasin'in ölümünden sonra geçirdiði deðiþimlerin ve seçimleri kazanmasý sonrasýnda daha fazla tartýþýlýr hâle gelen yönelimlerinin baþlangýcýný oluþturmaktadýr. 19 Mart tarihinde Filistinli örgütler, 2005 yýlý boyunca tek taraflý ateþkes taahhüdünü ve seçimlerin gecikmeden yerine getirilmesini içeren Kahire Deklarasyonu'nu imzalamýþtýr. 1996 yýlýndan beri yapýlmayan seçimlerin yapýlmasýna karar verilmesi, Filistin için önemli bir geliþmedir. Nisan ayýnda ise Orta Doðu'daki önemli geliþmelerden biri olan Suriye'nin Lübnan'dan çekilmesi tamamlanmýþtýr.