Adını salt O.G. olarak bildiğimiz 27 yaşında bir genç İzmir HDP İl Binasına girdi, günü birlik, annesinin yerine işe gelen Deniz Poyraz'ı öldürdü, İlk ifadesinde kimseyi tanımadığını, PKK'ya duyduğu nefret nedeniyle böyle bir işe kalkıştığını söylemiş...
Buraya kadar tamam da, o gün HDP İzmir İl Başkanlığına kırk küsur kişinin bir toplantıya katılacağını ama toplantının son anda ertelendiğinden haberi olup olmadığından söz etmemiş. Eğer o toplantı yapılmış olsaydı, o zaman tam bir faciayla karşı karşıya olacaktık.
Bütün siyasi partiler, HDP'nin hiç de alışık olmadığı bir şey yaptı: Cinayeti kınadı! HDP bir gün olsun PKK'yı, işlediği nice cinayetten, kanlı baskından dolayı kınamadı tabii. Nasıl kınasın ki? Kandil'in yasal yüzü değil miydi? Burada üzülmemiz gereken tek kişi hayatını yitiren Deniz Poyraz'dır aslında.
Türkiye siyasi cinayetlerin yabancısı değildir. Kanlı 1 Mayıs'tan, Hablemitoğlu cinayetine, ondan Uğur Mumcu'nun alçakça öldürülmesine kadar nice rezillikle yüz yüze gelmiştir. Ne var ki her seferinde toplumsal sağduyu üstün çıkmış, beklenen sokak olayları, toplumsal kargaşa çıkmamıştır. Bu sefer de acaba beklenen halkı sokağa dökmek, Türk-Kürt kavgası çıkarmak mıydı amaç? Yani, beklenen olmadı, katil kıskıvrak yakalandı.
Her neyse gerçek olan şudur: HDP Türk siyasetinde kanserli bir tümörden farksızdır; bir an önce Türk siyasetinin HDP'den kurtulması şarttır. Bu gün HDP'nin tek işlevi vardır o da Kılıçdaroğlu'na ve onun Yeni CHP-sine koltuk değneği olmak. Bu görevi de ona veren PKK'dır.
Yargının bir an önce harekete geçip HDP'yi kapatması, üyelerinin de, milletvekilleri başta olmak üzere, siyasetten men edilmesi gerekir. Başka türlü Türk siyaseti ve de Türk toplumu rahat bir soluk alamaz.
