Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Kader, kederden önce gelir…

Ýnsan, bir yakýnýnýn hastalýk veya kaza nedeniyle vefat etmesi veya uzun süre hastanede tedavi görmesi sebebiyle yaþanan süreçte yýpranma yaþar. Tabii ve insani bir durumdur bu, süreç yorar, yýpratýr.

Kimi insan ye'se düþer ve duçar kaldýðý durum için suçlu arar. Hassas bir dönemdir. Sebeplerin etkisini unutarak kendince delillerle hastane görevlilerini ya da doktorlarý suçlar. Yakýnýný kaybetmek üzeredir ve akli melekelerinin insicamý bozulmuþ olabilir.

Bu gibi hassas durumlar için düþünce ve tefekkür dünyasýnýn dengeli gitmesi icap eder ki kiþi onulmaz yanlýþlar içerisinde bulunmasýn.

Benzer bir duruma bizzat þahit olanlardaným. Bir yakýnýmýn korona sebebiyle tedavi gördüðü süreçte hastaneye gittiðimde; bir hasta yakýnýnýn yine korona tedavisi sonrasý vefat eden yakýnýnýn hastane görevlilerinin görevini aksatmasý nedeniyle öldüðünü iddia ederek hemþirelere darp uyguladýðýna þahit olmuþtum. Olay Saðlýk Bakaný tarafýndan basýn açýklamasýyla duyurulmuþtu.

Toplumun bu hassas sürecini kullanarak; doktorlar üzerinden tehlikeli bir oyun oynanýyor olduðunu bir önceki yazýmýzda söylemiþtik.

Þimdi söyleyeceklerimizi, oynanan bu oyuna dair deðil de salt bir imtihan olarak kaza ya da hastalýk nedeniyle zor süreçler yaþayan insanlarý düþünerek söyleyeceðiz.

Bayram arifesinde çalýþma arkadaþým aðýr bir imtihan yaþadý. Kýzýna cici elbiseler almak için Ýstanbul trafiðinde dur kalk ilerlerken önündeki arabaya hafif þekilde dokundurur. Dokundurmanýn þiddeti hafif olsa da anlýk panik yaþanýr ve bayram heyecaný yaþayan on bir yaþýndaki kýzýnýn korkuyla dili boðazýna kaçar. Ýlk yardým müdahalesi öndeki aracýn þoförüyle aralarýnda geçen münakaþadan dolayý akla gelmez ve çocuk bayýlýr. Acilen hastaneye götürülse de kýzýmýz arife günü vefat eder. Neþe içerisinde geçecek bayram, hüzün günlerine dönüþür.

Arkadaþýmýn bayram boyunca takipçisi olmaya çalýþtým. Metanet ve dirayetin imandan geldiðine þahit oldum. Ne bir doktoru ne de kendisini suçladý. Vicdan muhasebesi halinde süreci yaþamaya devam ediyor.

Hafta içerisinde dost meclisinde bu olaya benzer birkaç hadise anlatýldý. Arkadaþýmýn durumunu anlatarak kaderin kederden önce geldiðini izah etmeye çalýþtým.

Doktorlar üzerinden yapýlmaya çalýþýlan tehlikeli oyunu bozmak için olaylarý bu bilinç ve inançla karþýlamaya çalýþmamýzýn gerekliliðini ifade etmemiz gerekir.

Allah'a ve kadere iman noktasýnda eksikliklerimizi gidermiþ olmamýz durumunda sebepler alanýný isabetli okuyarak imtihan sürecini yönetebiliriz. Eðer bu konuda toparlanýp kendimizi güçlendirmezsek, biz üzüldüðümüz gibi baþkalarýný da üzmeye devam edeceðiz.

Dost meclisinde dinlediklerim ve yakinen þahit olduklarým beni tefekküre itti ve insanoðlunun aslýnda ne kadar aciz ve cahil olduðunu bize göstermeye yetti.

Küçük kýzýyla arabasýna binen baba, evin anahtarýný kapý üzerinde unuttuðunu hatýrlar ve kýzýndan onu getirmesini ister. Arabadan inmesiyle gelen arabayý fark etmeyen kýza araba çarpar, oracýkta vefat eder. Baba, kazadan kendisini sorumlu tutar, hayata küsüp depresyona girer, evlat katili olduðunu düþünür.

Oðullarý sara hastasý olan anne baba, on yedi yýl boyunca muhtemel bir sara krizinde yardým edememekten endiþe ettikleri için çocuklarý uyumadan uyumazlar. Bir gün çok yorgun olan baba, oturduðu yerde uyuyakalýr. Eþinin uyuduðunu gören anne de oðlunun odasýný kontrol etmeden "Oðlum uyumuþ ki eþim de uyumuþ." diye düþünerek yatar. O gece gelen bir sara krizi sonrasý oðul vefat eder. On yedi yýl boyunca bir asker gibi nöbet bekleyen anne-baba olaydan kendilerini sorumlu tutarlar ve hayata küserler.

Hani bir hikâye vardýr. Azrail, Allah'a: "Ruhlarýný alýrken insanlar bana küsüp benden þikayetçi olurlar." der. Allah da: "Senin vazifene hastalýklarý ve musibetleri perde yapacaðým; insanlarýn þikayetleri sana deðil onlara gidecek." buyurur.

Aslýnda insanlarýn þikâyet ve isyanlarýnýn Allah'a yönelmemesi için Azrail de perdedir. Kur'an'ýn çeþitli yerlerinde belirtildiði gibi:

"Yaþatan da öldüren de Allah'týr."

"Sizi yaratan, sonra rýzýklandýran, sonra öldüren, sonra tekrar yaratacak olan Allah'týr."

Bu gerçekleri unutan insanoðlu Allah'a ve kadere iman noktasýnda eksiklik yaþayýp ölümlerden sorumluymuþ gibi büyük kederlerin içinde ya kendini helak ediyor ya da doktorlarý suçlu görüp cezalandýrmak istiyor.

Oysa; kader, kederden önce gelir. Ve kadere inanan kederden emin olur.

Yeter ki kaderi Cebriler gibi, her þey Allah yazdýðý için öyle olur, buna bizim hiçbir dahlimiz olamaz, diye yanlýþ anlamayalým.