Kemal Bey hello! Ajansınız üretmiyor, AK Parti'den araklıyor!

Cumhuriyet Halk Partisi ve onun eteğinde, HDP'nin gölge liderliğinde siyasi varlık gösteren partiler için 2023 stratejisi iyice belli oldu. Birkaç başlığı var hepi topu.

AK Parti'nin yaptığı iyi işleri, büyük hizmetleri "inkar".

Hiç olmamış yahut kasten çarpıtılmış şeyler üzerinden "karalama", "şeytanlaştırma".

Ve 15 Temmuz sonrası kullanmaya başladıkları "yansıtma" var bir de.

Son örneği Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği "Erdoğan bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir" lafı.

Yeni, özgün ve parlak bir tespitmiş gibi. Ettiği lafı beğendiği de her halinden belli.

Lakin...

Kemal Bey af edersiniz ama argüman üretsinler, kampanya hazırlasınlar diye kim bilir ne kadar para ödediğiniz ajansınız sizi resmen "kekliyor".

Kandırmışlar sizi.

Bu tez ne doğru, ne tespit yeni, ne de özgün çünkü.

AK Parti'yi öyle hayranlıkla izliyor ve öykünüyor olmalılar ki argüman yürütmekten bile çekinmiyorlar.

AK Parti sözcülerinin daha önce yaşanan gelişmelerin ardından CHP ve Kılıçdaroğlu için haklı olarak dediği "CHP, Kılıçdaroğlu bu ülke için milli güvenlik sorunu haline gelmiştir" tespitini yürütüp orijinalmiş gibi dolaşıma sokuyorlar.

O yüzden çiğnenmiş bir sakızın başka bir ağıza transferi nasıl bir etki yaratırsa öyle bir etki yaratıyor Kılıçdaroğlu'nun sözleri.

Nitekim ajans oradaysa, arşiv burada:

26 Kasım 2016 – O tarihte AK Parti Genel Sekreteri olan Abdülhamit Gül:

"Teröre destek verenlerle Kartal mitinglerine katılan Kılıçdaroğlu ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir. Türkiye'de milli güvenlik sorunu olarak Kemal Kılıçdaroğlu sorunu yaşanmaktadır. HDP eş başkanları cezaevindeler ama Kılıçdaroğlu HDP eş başkanı gibi siyaset yapmaktadır. Atatürk'ün kurduğu CHP sırtımızı teröristlere dayadık diyenlerin destekçisi ve onların dublörlüğünü yapan bir parti haline gelmiştir".

8 Mart 2019 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal:

"CHP 15 Temmuz olmamış gibi, İskandinav ülkeleri gibiymişiz gibi konuşuyor. CHP son iki yılda aldığı pozisyonla milli güvenlik sorunu haline dönüştü".

MHP cephesinden de gelmiş benzer tespitler:

1 Aralık 2020 – MHP'nin TBMM grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli:

"CHP, Türkiye'ye cephe almış bir siyaset ayıbı, bir siyaset defosu, bir siyaset falsosudur. Bizim CHP'yle sorunumuz, Türkiye'yle sorunu olduğu içindir. Çıkar örgütü haline gelen CHP, bir milli güvenlik meselesine dönüşmüştür."

21 Şubat 2018: MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk:

"Biz CHP'nin ana muhalefet partisi olmasını, milli birliğe katkı yapmasını, alternatif üretmesini, çözüm geliştirmesini beklerken, onlar gererek, karıştırarak, öteleyerek, bölerek ve yıkarak ana ihanet olmayı tercih ediyorlar. Bir taraftan Zeytin Dalı Harekatı'nı sulandırmak ve içini boşaltmak için birbirleriyle yarış ediyor, diğer taraftan yalan, iftira ve hakaretlerle milli birliğin değişmez adresi olan partimize saldırıyorlar. CHP giderek ağırlaşan ciddi bir milli güvenlik sorunu olmaya devam ediyor."

CHP ile İyi Parti, AK Parti ile MHP tabanına şirin görünmek için hoşgörülü, çoğulcu, inançlara ve değerlere saygılıymış pozları keserken Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı inanılmaz derece saldırgan ve hakaretamiz konuşuyor.

Bunun arkasında da çalıntı söylemler, kendilerine söyleneni yansıtma taktiği var. Nasıl yaptıklarına dair bir haber 26 Nisan 2021 tarihinde şöyle yansımıştı Milliyet gazetesine:

"CHP'den "rakip analizi" çalışması

CHP'li üst düzey yetkililer, CHP'nin yeni seçim kampanyası stratejilerine ilişkin bir grup gazeteciye değerlendirmelerde bulundu. Partinin bir ajansla çalıştığı iddialarına ilişkin bilgi veren parti kaynakları, "CHP stratejik olarak olayları analiz eden, ölçen ve bu ölçümlerini bizimle paylaşan iki farklı grupla çalışmasını sürdürüyor. Bu grupların içerisinde bazı MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz var. Bunların çalışması, günü anlama ve günden çıkarttığı malzemeyle geleceğe dönük bazı sloganlar, fikirler, stratejiler üretmek. '128 milyar dolar' stratejisi de böyle doğmuş bir strateji. Fikir hepimizden çıktı. Profesyonel bir ajans, bir anlaşmamız yok. Anlaşmalı olduğumuz iki grup var, biri İbrahim Uslu ve arkadaşları, bir diğeri de Bekir Ağırdır, Âli Kiremitçioğlu ve arkadaşları" dedi."

İşte böyle...

Kemal Bey hello!

"Profesyonel bir ajansla anlaşmamız yok" deyip anlaşmalı olduğu iki ajansın ve üç profesyonelin adını verecek kadar da zekiler, sizinkiler...