15 Temmuz Anadolu’yu iþgal teþebbüsünün öncesini hatýrlayalým. O dönem Baþbakan olan Recep Tayyip Erdoðan, devlet kayýtlarýnda henüz “Paralel Yapýlanma” denilen Fethullahçýlar için “Bunlar teröristtir” dediðinde, baþta en yakýn çalýþma arkadaþlarý olmak üzere FETÖ’yle irtibatlý veya onlardan medet uman çevrelerden tepki gördü. Terör örgütüne ait medyanýn önünde Ak Partilisinden CHP'lisine sýraya girip “Cemaat terör örgütü deðildir.” deme yarýþýnýn yapýldýðý ve bir Baþbakan’ýn Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantýsýnda milletvekillerinin yüzlerine “Yalnýzým” dediði dönem.
Evet, Baþbakan Erdoðan partisinin milletvekillerine “FETÖ ile mücadelede beni yalnýz býraktýnýz” diyordu!
Ün sahibi yazarlar FETÖ’nün televizyon kanallarýnda “Erdoðan gidecek ama nasýl gidecek? Bir þekilde gidecek!” konuþmalarý yapýyorlardý. Týpký bugün birilerinin söylediði üzere!
O günlerde benim gibi “FETÖ darbe yapacak. Hatta FETÖ kullanýlarak ülke iþgal edilecek” diyenlerle alay ediliyordu. 15 Temmuz’dan tam 10 ay önce, 15 Eylül 2015 tarihindeki yazýmýn baþlýðý: “Batý’nýn son hamlesi Türkiye’yi iþgal olabilir mi?”
“Darbe olacak” diyenin linç edildiði bir vakitte benim için riskli bir baþlýktý.”Darbe olacak” diyeni linç edenler “Ýþgal olacak” diyene neler yapmazlardý! Hele de þu satýrlarý yazaný; mezkûr yazýdan: “... Ýncirlik’ten kalkacak ABD savaþ uçaklarýnýn Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi’ni bombalamasýyla ancak soðuyacak!”
Anlaþýlan 15 Temmuz gecesi Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi’nin bombalanmasý birilerinin, Baþkan Erdoðan’a öfkelerinden yanýk kokan ciðerlerini soðutmamýþ ki tekrar darbe hayaline kapýldýlar.
15 Temmuz öncesini yaþýyoruz. Birileri imalarla darbeyle tehdit ediyor, birileri de “Ne darbesi, AKP’nin gündemi deðiþtirme çabalarý” diyor. Bizleri komploculukla, kuþkucu olmakla suçluyorlar. Oysaki biz kuþkucu deðiliz ama sizler darbecisiniz. Hiçbir þey bilmesek de sizlerin darbeci olduðunuzu çok iyi biliyoruz. Bizler tedbirimizi alalým da velev ki darbe olmasýn, zararý yok faydasý var. Hususiyetle de siz darbecilere çok faydasý var.
Bugün bizleri “Ne darbesi, darbe marbe olmaz. Böyle þey olursa ilk biz karþý koyarýz” sözleriyle Türkiye’de birilerinin darbe hazýrlýðý içinde olmadýðýný inandýrmaya çalýþanlarla 17/25 yargý darbesinin “Yolsuzluk operasyonu” olduðuna, Batýcý Gezi ayaklanmasýnýn “Çevreci bir eylem” olduðuna, 15 Temmuz Anadolu’yu iþgal teþebbüsünün “Tiyatro” olduðuna inandýrmaya çalýþanlarýn ayný güruh olmasý ne kadar ilginç bir tevafuk deðil mi!..