Sedat Peker'in o saçma sapan videolarını izleyip bunlar üzerinden ahkam kesen Kemal Bey, Meral Hanım ve benzeri meşrubata yanıt, New York'ta, beş Mafya ailesinin bir araya gelmesiyle kurulan Şirket'in Yönetim Kurulu Başkanı Don Sabatini'den gelsin:
"...bizim de patronumuz vardır elbet. Kim midir bu patron? İstihbarat örgütleri.. Başta da CIA. Onlar bize özel görevler verir biz de kolları sıvarız. Öyle adam madam öldürmeyiz. Bilgi kirliliği yaratırız! Bize ya da efendilerimize karşı en etkili kişi ya da kişileri seçer, yanlış bilgilerle halkın ve devleti oluşturan diğer birimlerin onlara karşı savaş açmalarını sağlarız!"
Sedat Peker bir Mafyacık. Bu kez ona verilen görev, örneğin, Süleyman Soylu'ya kara çalmak onun devlet ve milletin gözünden düşmesini sağlamak. Ne yapmış Soylu, yüzlerce PKK/YPG'linin dünya değiştirmesini sağlamış. Ülke topraklarını terör örgütlerinden temizlemiş. Uzun yıllardır hiç bir İç İşleri Bakanının yapamadıklarını yapmış. Bu da, örneğin Kemal Bey'imizin, iktidara birlikte yürüyeceğini ilan ettiği bazı dostlarını ciddi anlamda rahatsız etmiş.
Şimdi, Peker, bir milletvekilinin ayda on bin dolar rüşvet aldığını söylüyor ama adını vermiyor. Böylece TBMM'deki bütün iktidar milletvekiller, hem AK Partili hem MHP'liler, zan altında kalıyor. Adam olan o milletvekilinin adını açıklar! Peker'in o dilinden düşürmediği raconda kara çalıp kaçmak var mı ?
Bu videoların belirli bir amaca yönelik olduğunu anlamamak mümkün değil. Muhalefet bir yandan erken seçim diye naralanırken, Sedat Peker bu videoları yayınlıyor. Tabii amaç milletin gözünde Tayyip Erdoğan'ı küçük düşürmek ve onun bir daha seçilmesini engellemek. Doğru dürüst bir aday belirlemekten aciz bu tayfa Tayyip Beyin karşısına kimi çıkaracak acaba? Kılıçdaroğlu Kemal Bey'i mi? Güldürmeyin insanı. Meral Hanımı mı? Geçin bir kalem. Geriye belediye başkanları kalıyor ki, Kemal Bey onlardan birinin seçimi kazanması halinden o canından çok sevdiği ve mabadını uhuyla yapıştırdığı koltuğundan da olacağını biliyor. Onun için ölür de ne Mansur Yavaş'ı ne de Ekrem İmamoğlu'nu aday gösterir. Geriye hiç kimse kalmadığına göre, acaba kendisini o çok sevdiği koltuğuna oturtanlar bir aday çıkarabilir mi? Ve de bu aday Tayyip Beyi seçimde yenebilir mi? Ne demişti rahmetli Süleyman Demirel?
Gayri mümkünü mümkün kılmak mümkün değildir!!