ABD Genel Kurmay Baþkaný George C. Marshall'ýn adýyla anýlan, II. Dünya Savaþý sonrasýnda ABD'nin müttefiklerine yaptýðý, yýllar yýlý da reklamýný sürdürdüðü yardým dillere destan olmuþtur. Marþal Yardýmý nedeniyle ABD dünyada müthiþ bir kültürel hegemonya kurdu. Örneðin bizimle imzalanan sözleþme gereði ABD filmlerine gösteri özgürlüðü verilmiþti! Ne bir vergi ne bir rüsum, ne de bir kýsýtlama söz konusuydu.
Bu filmler aracýlýðýyla çiklet, kola, Amerikan cýgarasý, jean, "loafer" denen mokasen ayakkabýlar, v-yaka süveterler günlük yaþamýmýza balýklama daldý. Dahasý bu karar Türkiye'de konuþlanmýþ, p-x denen askeri depolardan alýþ veriþ yapabilen askerleri zengin etti. Örneðin p-x'den 65 TL'ye satýn aldýðý bir mokasen ayakkabýyý Amerikalý er Türkiye'de el altýndan 450 TL'ye satýyordu. Paketi 15 TL gibi akýllara zarar fiyatlara kara borsada ya da o günkü adýyla Amerikan Pazarlarýnda satýlan cýgaranýn Amerikalý er Coni'ye maliyeti neredeyse yok denecek kadar azdý!
Bu arada dönemin CB'ný Celal Bayar ABD'yi ziyaret etmiþ, Washington'da Baþkan Eisenhower'la 10 dakika, Hollywood'da Miki Fareyle 2 saat, Vak Vak Amcayla 2.5 saat, diðer çizgi film kahramanlarýyla da bütün bir gün geçirmiþ, Türkiye'ye dönünce hemen Taksim Parkýna çýkýp Küçük Amerika olacaðýmýzý müjdelemiþti halkýmýza! Dönemin ünlü Yeþilçam oyuncusu Turhan Seyfioðlu "Bu nasýl iþ! Kendi ülkemizde bir Clark Gable kadar sevilemedik gitti!" demiþti.
Sonra ne oldu?
Sonra haritada yerini bile doðru dürüst gösteremediðimiz Kore diye bir yere gönderdik Mehmet'i. Kore'de 741 þehit verdik, 2 binden fazla da yaralý. Karþýlýðýnda da NATO'ya giriþ vizesini kaptýk!!
Peki Kore'ye gitme kararýný kimler aldý? CB Celal Bayar, BB Adnan Menderes, TBMM Baþkaný Refik Koraltan ve Genel Kurmay Baþkaný Nuri Yamut'un yaptýðý bir toplantýda bu karar alýndý. Gerekçe olarak da NATO'ya giriþimiz ortaya sürüldü.
Kore'ye asker gönderme kararý, Stalin vs SSCB'nin bizden Doðu illerimizi istediði, sürekli düþmanca bir tutum sergilediði günlerde alýndý. Sonradan denize düþenin yýlana sarýlmasý olarak" da tanýmlandý. Kore'ye asker göndermemizin ardýndan Marþal Yardýmý hýzlandý. Battaniyeden nevresime, konserve meyve sularýndan iç çamasýrýna kadar bizim hiç de ihtiyacýmýz olmayan bir çok þey gökten yaðdý. Ama ne geldiði önemli deðildi; önemli olan SSCB'ye karþý ortak bir kalkan oluþturmaktý. Biz NATO'ya girdikten sonra, Stalin bir daha Türkiye'den bir çöp bile isteyemedi; konu da böylece kapandý, ve unutuldu...