Yazýn sýcak günlerinden daha sýcak günlerine geçileceðini gösteren emareler adýný bile anmaktan imtina ettiðimiz o duruma adým adým yaklaþýldýðýna iþaret ediyor: Nükleer 'Apocalypse' yani Nükleer Kýyamet.
Sýrbistan Devlet Baþkaný Vucic, 'Temel ihtiyaç maddelerini stoklamaya baþladýk. Üç-dört ay içinde kaçýnýlmaz, durdurulamaz bir savaþa sürükleniyoruz' derken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yaklaþan 75. Yýl Zirvesi öncesinde 'NATO, caydýrýcý olmasý için nükleer silahlarýný aktif etmeyi düþünüyor' diyerek 'baklayý' aðzýndan çýkarýyor.
Bitti mi, tabii ki bitmedi. Avrupa'daki seçimlerde bir yandan aþýrý sað oylar artýþ gösterirken bir yandan da devletin en üst kademelerinden tedirginlik verici açýklamalar gelmeye devam ediyor.
Fransa Cumhurbaþkaný Emmanuel Macron 'Fransa nükleer bir güç' deyip 20 bin muharip askeri zýrhlý birliklerinin ile destekli Ukrayna'ya gönderirken. Almanya da 20 bin Alman askerini Litvanya'da konuþlandýrýyor.
Dünyanýn batýsýnda bu geliþmeler yaþanýrken doðusunda da sularýn pek durgun olduðu söylenemez. Çin ordusuna ait nükleer denizaltýlar Tayvan boðazýnda görüntülenirken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 'Çin, Ýkinci Dünya Savaþý'nýn ardýndan Avrupa'daki en büyük çatýþmayý körüklüyor' diyerek, ihtiyaç duyulmasý halinde NATO müttefiklerinin, Çin'in faaliyetlerini maliyetli kýlmaya hazýr olmasý gerektiðini söylemesi ilginç.
Dýþiþleri Bakanýmýz Sayýn Hakan Fidan'ýn 'Rusya-Ukrayna savaþý, coðrafi olarak Ukrayna'nýn da ötesine geçebilir' ifadesi yanýnda Rusya'nýn nükleer kapasiteli denizaltýsýnýn hem Küba hem de Ýngiltere sahillerinde dolaþmasý düþündürüyor. Stratfor Baþkaný George Friedman, 2011 yýlýnda yazdýðý 'The Next Decade' (Önümüzdeki 10 Yýl) adlý kitabýnda, Rusya ve Avrupa Birliði'nin arasýnýn Ukrayna ve Polonya üzerinden açýlacaðýný yazdýðýný da hatýrlatalým.