Televizyondaki darbe

Toplumda oluşan tepkiler neticesinde televizyon kanallarından evlilik programları 3 yıl önce kaldırılmıştı. Evlilik programları kaldırılmasına kaldırıldı ama evlilik programlarından daha sakil olan programlar yayınına devam ediyor.

Kayıp kaçakları arama bahanesiyle televizyon kanallarında yapılan programlar gündüz vakti tüm melânetleri evlerimize taşıyor.

Sapığından katiline, yollusundan deyyusuna, toplum içinde ne kadar ruh hastası, ahlâk düşkünü varsa bu programlarla önümüze konuluyor.

Sanki toplum bu kişilerden ibaretmiş gibi hava oluşturuluyor.Sesleri kesilmesi gereken bu ruh hastası ve ahlâk düşkünü tipler bu programlar sayesinde sapıklıklarını, ahlâksızlıklarını rahatlıkla anlatabiliyorlar. Kendilerini ve yaptıklarını meşrulaştırıyorlar.

Her toplumda bu tiplerden vardır. Ben, bizim toplumumuzda bunlar yokmuş gibi davranmayalım demiyorum. Maalesef varlar. Lâkin, varlar diye de toplumun önüne çıkarmanın faydası yok zararı çok.

İslâm'ın mensuplarını mükellef kıldığı bir vazife de "Emr-i bi'l marûf ve nehy-i ani'l münker". En genel mânâsıyla, iyiliği-güzelliği emretmek ve kötülüklerden sakındırmak. Başta kendi nefsimiz olmak üzere aile ve çevremize iyiyi, güzeli, doğruyu söylemeye ve yapmaya yönlendirip kötülüklerden men etmeliyiz.

Mezkûr televizyon programları "Emr-i bi'l marûf ve nehy-i ani'l münker"in tam tersini yapıyorlar. İyiyi, güzeli, doğruyu değil kötüyü, çirkini, yanlışı yayıyorlar. Müsbetin değil menfinin sesi oluyorlar.

Her gün belediyeni çöp kamyonu evinizin önüne çöp dökmesiyle bu programların yaptıkları arasında bir fark yok. İstediğimiz kadar "Ben etkilenmiyorum" diyelim, hiçbir şey olmaza bile o çöpün kokusu üstümüze siner!..

Kötüyü, çirkini, yanlışı yayan bu programlar şuurlara alternatif oluşmasına da sebep oluyor; hani eskilerin deyimiyle, eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüyorlar.

Bu programlar menfiyi halkan telkin etme görevini de yapıyor. Kötüyü, çirkini, yanlışı her gün insanların gözüne sokarak ortadan kaldıramazsınız; adli vakaların artmasından da kalkmadığı belli. Sürekli iyiyi, güzeli, doğruyu anlatarak, göstererek toplumda menfilikler en aza iner.

Darbe marbe derken en büyük darbeyi buradan yiyoruz ve ne yazık ki bu darbeyi kanıksadık!