Önceki akşam Twitter'da İBB hesabında şöyle bir paylaşım vardı. İstanbul haritasının üzerinde 'halk ekmek', 'halk bakkal', 'anne kart', 'genç üniversiteli bursu', 'kent ormanı', 'halk süt', 'tramvay', '10 metro hattı', 'yuvamız İstanbul' yazılarının olduğu görseller yerleştirilmiş ve bunların CHP'li İBB yönetiminin 2 yıl içinde İstanbul'a yaptığı hizmetler olduğu ifade ediliyordu. Önce tek tek bunların aslını anlatalım.
'Genç üniversiteli bursu'ndan başlayalım. İBB, burs vermeye ilk olarak 1994'te Erdoğan'ın belediye başkanı seçilmesiyle başladı. 2004'te yüz binlerce yoksul öğrenci bu burstan faydalandı. İstanbul Belediyesi tarafından başlatılan öğrenci bursu programı, önce Refah Partili ardından da AK Partili başka pek çok belediye tarafından uygulandı. Ancak 2004'te CHP'li 141 milletvekili, belediyelerin burs vermesini engellemek için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. CHP'nin açtığı bu dava sonucunda burslar, 2008'de Anayasa Mahkemesi kararı sonucu iptal edildi.
Gelelim 'Halk Ekmek'e... Bu da tüm İstanbulluların bildiği gibi bugünkü ürün çeşitliliğine ve yaygın dağıtım ağıda AK Parti döneminde ulaşmış olan bir hizmet. Halk bakkal uygulaması ise AK Partili kimi ilçe belediyeleri tarafından yıllardır uygulanmakta. En son yine İBB Meclisi'nde, Halk Ekmek ürünlerinin vatandaş tarafından daha kolay erişilebilmesi için bakkallara dağıtılması önerisi yine AK Parti grubu tarafından getirildi.
Kent ormanı dedikleri şey, AK Parti döneminde oluşturulan Kemerburgaz Kent Ormanı. Yıllardır İstanbulluların nefes almak için kaçtıkları Millet Bahçeleri gibi bu da AK Parti projesi.
Alibeyköy-Cibali Tramvay Hattı, ihalesinden yapımına her adımı AK Parti döneminde tamamlanmış ve test sürüşlerine başlanmış bir iş.
İstanbul'daki tüm metro hatları, ihalelerinden yatırımlarına her aşaması AK Parti tarafından tamamlanmış ya da yapım aşamasındaki işlerdir. "Dünyanın aynı anda en çok metro yapılan kenti" sloganı dahil olmak üzere İstanbul'un tüm metro yatırımları AK parti dönemine aittir.
Halk süt diye listeye yazdıkları proje ise araç giydirmeleri ve dağıtım için harcanan para ile marketteki satılan sütün 1.5 katı fiyata çıkmaktadır. Süte verilenden fazlası reklamına verilen bir proje...
'Yuvamız İstanbul' da seçim öncesinde "150 mahalleye 150 kreş" sloganıyla anlattıkları ancak 2 yılda bir elin parmakları kadar bile açamadıkları çocuk bakım evleri.
Gördüğünüz gibi 2 yıllık karne gibi görücüye çıkarttıkları haritadaki hizmet ve icraatların neredeyse tamamı AK Parti dönemine ait. Başlayıp bitirdikleri ya da kendi akıllarıyla bulup uygulamaya koydukları tek şey yok.
Kendileri sıfırdan bir işe başlamadığı gibi Marmara denizindeki kirlilikle ilgili ölçümlerden hareketle İstanbul için öncelikli yatırım olarak planlanan biyolojik arıtma tesislerinin de yapımını durdurdular. Sadece temel atmama töreni yaparak yaprakları bile kendilerine güldürdükleri Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini kast etmiyorum. Bu şekilde 4-5 ileri biyolojik arıtma tesisi projesi, ihale ya da yapım aşamasındayken, İBB CHP yönetimine geçtikten sonra durdurulmuştur.
Bu vizyonsuzluklarını ve beceriksizliklerini AK Parti'nin büyük projeleriyle kıyaslayınca da kendilerinin dahi olmayan işleri "insana dokunan işler" diye mertebelendiriyor, AK Parti'nin büyük yatırımlarını da 'beton' diyerek aşağılamaya çalışıyorlar.
Kedi ulaşamadığı ciğere murdar der hesabı beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar.
Oysa siyaset hizmet için yapılır. Hizmet total bir şeydir. Acil ve öncelikli işleri belirler ve ona göre planlama yaparsınız. 1994'te İstanbul'un başta su, çöp, hava kirliliği gibi çok temel sorunları vardı. 2 yıl geçtiğinde bu sorunlarda çok ciddi rahatlama sağlanmıştı. Üstelik öz kaynaklar üretilerek. Bugün ise CHP'li İBB İstanbul'un öncelikli hiçbir sorunuyla ilgili parmağını oynatmıyor.
