‘Zillet Ýttifaký'nýn kilit taþý, ‘HDP'ye bakanlýk' mý?

"Alýþtýra alýþtýra" dedikleri bu iþte!

Biz "Ýttifakýn asýl ortaðý HDP'dir", dediðimizde inkar ediyorlardý ancak Kandil'deki teröristler HDP'ye "Ne ödünç oyu, seçimi siz mi kazandýnýz ki" diyerek yerlerini hatýrlattýðýnda iki kelime edemiyorlardý.

Murat Karayýlan, Duran Kalkan gibi PKK elebaþlarý, "Demokratik laik unsurlarla güç birliði yapacaðýz, seçimlerde onlarý destekleyeceðiz" dediðinde derin bir sessizliðe gömülüyor, HDP'lilerden azar iþittiklerinde görmezden, duymazdan geliyorlardý.

Kemal Kýlýçdaroðlu "PYD'ye terörist diyemeyiz, onlar topraklarýný savunuyor" diyerek PKK propagandasý yaparken PKK da Avrupa'da PYD üzerinden meþruiyet devþiriyordu.

Avrupa parlamentolarýndaki PKK-PYD'li vekiller CHP'liler tarafýndan ziyaret ediliyor; CHP, Erdoðan'ý devirmek için Biden'dan medet umuyor; sahillerde mukim eski model CHP'lilerin bir ucunda PKK öteki ucunda FETÖ olan bu zillet ittifakýný sorgulamasý ise laiklik hassasiyeti ile engelleniyordu.

ÝYÝ Parti'nin misyonu ise ittifakýn milliyetçi kanadýný temsil etmekti. Bu anlamda en pis iþ onlara düþüyordu. O kadar ki HDP'nin sözde "Ermeni soykýrýmý ile yüzleþme" çaðrýsýný "ahlaksýz teklif" olarak nitelendirerek "Eðer yüzleþmeden bahsedecekseniz önce PKK denilen alçaklýkla yüzleþeceksiniz" diyen ÝYÝ Partili Aðýralioðlu'na HDP'li Ali Kenanoðlu "Yavuz it havlamýþ" karþýlýðýný veriyor fakat buna raðmen Ýyi Parti'den HDP ile ittifaka dair en ufak bir rahatsýzlýk beyaný gelmiyor.

Çünkü FETÖ'nün icadý olan ÝYÝ Parti'nin varlýk nedeni bu. Milliyetçi oylarý MHP'den CHP-HDP ittifakýna taþýmak.

Nitekim nasýl ki bu ittifak, Ýstanbul'u HDP ile kazandý, Ankara'yý da milliyetçi bir aday çýkartarak ÝYÝ Parti sayesinde aldý.

Yerel seçimlerde illere, ilçelere göre yapýlan ittifak hesaplarý iþe yaradý. Ýstanbul'da seçim dönemi sahada hiç gözükmeyen Canan Kaftancýoðlu arkada HDP teþkilatlarýyla koordinasyonu saðlýyordu, ÝBB'nin ekran yüzü olan Ekrem Ýmamoðlu da çarþý pazar dolaþýyordu.

Þimdi sýra bu planý genel seçime adapte etmeye geldi.

Uzunca bir süredir devam eden "alýþtýra alýþtýra" stratejisinin önemli bir etabýný geçen akþam bir tv kanalýnda izledik. CHP'li Dursun Çiçek, ikinci turda HDP'lilerin tamamýnýn oyunu almak için HDP'ye birkaç bakanlýk verilebileceðini söyledi. "PKK ile hiç iliþkisi olmamýþ kiþilere tabii" diye de ekledi.

"PKK ile iliþkisi olmamýþ" derken HDP'nin PKK ile olan iliþkisini kabul ediyor ve buna raðmen HDP'li kiþilere bakanlýk verilebileceðini söylüyor.

"Alýþtýra alýþtýra" stratejisi böyle çalýþýyor.

Bir el "alýþtýra alýþtýra" CHP'yi bu hale getirdi. ÝYÝ Parti'yi kurup yanýna kattý. Ayný el AK Parti'de siyaset yaparken Abdullah Gül'ün muhalefetin adayý olmasý için çalýþan Ali Babacan'a ve asla ihanet etmeyeceðine dair þerefi namusu üzerine yeminler eden Ahmet Davutoðlu'na parti kurdurdu.

Alýþtýra alýþtýra geldik bugünlere.

Hele bakalým bu iþin sonu nereye?

***

FÝLÝSTÝN'ÝN ÖZGÜRLEÞMESÝ BOYNUMUZUN BORCU

Filistin, Osmanlý hakimiyetindeyken üç dinin mensuplarý için de bir barýþ yurduydu. Yarým milyon Müslüman'ýn, 50 bin kadar Hristiyan ve onun yarýsý kadar da Yahudi'nin yaþadýðý Osmanlý himayesinde bir barýþ yurdu...

Osmanlý Ýmparatorluðu'nun çekilmek zorunda kaldýðý her yerde olduðu gibi Filistin'de de Müslümanlarýn baþý dertten hiç kurtulamadý. Önce sömürge haline getirildiler sonra da sömürgecilerin atadýðý krallarýn ya da Baas rejiminin kontrolü altýnda halklarýn iradesinin yok sayýldýðý bir zillet düzenine mahkum edildiler.

Filistin ise sistematik þekilde Siyonizmin iþgaline uðradý.

Avrupa kendi Yahudilerini katlederken Osmanlý nüfusundaki Yahudileri himaye etme politikasý güttü ve sonra da Filistin'i iþgal etmelerini destekledi.

Yahudilerin Filistin topraklarýna yerleþmesini amaçlayan Siyonist planlardan Sultan Abdülhamit'in Filistin politikasýna, Yahudi soykýrýmýndan sonra Filistin'de nasýl olup da bir Ýsrail devleti kurulduðuna dair Prof. Dr. Mim Kemal Öke'nin Ýngiliz arþivlerinden faydalanarak hazýrladýðý doktora tezinden oluþan Siyonizm ve Filistin Sorunu kitabý çok deðerli bir çalýþma. Filistin'de çocuk ve kadýn demeden yüzlerce sivilin uluslararasý dünyanýn gözü önünde Ýsrail terörüyle katledildiði bugünlere nasýl gelindiðini anlamak adýna okumakta fayda var.

Tarihin kýrýlma noktalarýný anlayabilirsek bugün Türkiye'nin neden bu kadar hedef alýndýðýný da anlayabiliriz. Mescid-i Aksa'nýn neden hala tek ümidinin Türkiye olduðunu da. Türkiye'ye düþen tarihi misyon ve o misyonun Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn omuzlarýna yüklediði aðýr yükü de...