"Geçmiş olsun efendim.."
Kılıçdaroğlu Kemal Bey, gözlerini fincan fincan açarak yardımcısına baktı:
" Ne oldu ne var? Ben uyurken kötü bir şey mi oldu??"
"Yok efendim hayır da... Sizi CB adayı gösterecekler...miş!"
"Kim?? Neden?? Niçin?!"
"Bülent Kuşoğlu Bey söylemiş..."
"Ona n'oluyor ki?? Allah Allah!!"
Kemal Beyfendi için CB adayı olmak o dört elle, sıkı sıkıya yapıştığı CHP Genel Başkanlık koltuğundan olmak demekti, her şeyden önce. Tayyip Erdoğan'a karşı seçim kazanmak ihtimali yok denecek kadar azdı anketlere göre. Bırakın Cumhurbaşkanlığı, mahalle muhtarı seçimlerini bile kazanmasından kuşkuluydu anketçiler!
Kuşoğlu, Kemal Beyfendinin ta memurluk günlerinden bu yana arkadaşı. Onu alıp CHP MKYK'ya sokan sonra da Genel Bşk Yardımcısı yapan hep Kılıçdaroğlu. Aralarında su sızmıyor. Yani? Demek ki, Kılıçdaroğlu'nun CB adayı olup olmayacağını en iyi bilmesi gerekenlerden biri ya da başlıcası o.
Kemal Beyin Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu'nun adaylığına yeşil ışık yakması mümkün değil. Çünkü bunlardan birinin seçim kazanması demek, CHP Genel Başkanlık koltuğuna da oturması anlamına gelir ki...yandı gülüm keten helva!
Ancaaak! Kemal Beyin aday olmamak gibi bir seçeneği de yok. Yani kendisine, "gel adayımız sensin" derlerse, kaçacağı, saklanacağı hiç bir yer kalmadı. Tek ciddi rakibi Meral Hanım. Ne var ki, HDP, ölse Akşener'e oy vermez. Karamollaoğlu da. Onun adayları Babacan ya da Davutoğlu.. Bu iki kişinin adaylıklarına CHP ve İP yeşil ışık yakmaz kolay kolay.
Uzun lafın kısası, Kemal Bey kürek iriliğindeki ellerini sallaya sallaya CB seçim kampanyasına başlayacak gibi görünüyor. Ne diyelim? Hayırlı uğurlu olsun diyelim mi? Diyelim!
