Emekli amirallerin muhtýrasýna gözaltýyla verilen cevap oldukça tesirli oldu. 1 gün gecikmeyle de olsa, yeni bir darbenin habercisi olan mezkûr muhtýranýn hazýrlanmasýný organize ettiði tespit edilen 10 emekli amiral evlerinden alýndý ve Ankara Terörle Mücadele Þubesi'nde hâlen sorgulanýyorlar. Yazýyý yazdýðým sýralarda, soruþturmayý yürüten Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý 10 amiralin sorgulanmasýnýn devamý için mahkemeden ek süre talep etti, mahkeme de savcýnýn istemiþ olduðu ek süreyi verdi. Yaþlarýndan dolayý gözaltýna alýnamayan 4 amiral de ifade için çaðrýldý.
Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý soruþturmayý, Türk Ceza Kanunu'nun 316/1 maddesinde yer alan "Devletin güvenliðine ve anayasal düzene karþý suç iþlemek için anlaþma" suçu kapsamýnda yürütüyor.
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan bu haftaki Ak Parti grup toplantýsýnda muhtýra için, "Buram buram darbe kokuyor" dedi. Muhakkak ki Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn muhtýra için yaptýðý bu tanýmlama, bizim þu an için mâlik olamadýðýmýz bilgiler doðrultusunda yaptýðý bir tanýmlama.Bizler tecrübelerimiz neticesi muhtýra için "Darbenin habercisi" derken Cumhurbaþkaný Erdoðan, yýllarýn tecrübesinin yanýna kendisine verilen istihbarat notlarýndan süzdüðü bilgileri de koyup "Buram buram darbe kokuyor"diyor; anlayan anladý!..
"Buram buram darbe kokan" muhtýra internette yayýnlanýr yayýnlanmaz Müslüman Anadolu halkýnýn darbe teþebbüsünü boðan tepkisi ve ardýndan, yukarýda da belirttiðim üzere 1 gün gecikmeyle bile olsa muhtýraya önayak olan emekli amirallerin gözaltýna alýnmasý mâlûm güruhu telaþlandýrdý. Tevil üzerine tevil yapýyorlar.
Neymiþ, bunlar emekliymiþ de ellerindeki beylik silâhýyla mý darbe yapacaklarmýþ...
Neymiþ, Denizciler darbe yapamazlarmýþ...
Mýþ da mýþ...
Bu ahmakça tevillerine kendileri inanabilir, benim zaviyemden sakýncasý yok, mâzur görürüm!
Size kim dedi ki, emekli amiraller ellerine beylik tabancalarýna alýp darbe yapacaklar?
Kimse...
O kýt akýllarýyla karartma yapmaya çalýþýyorlar ama artýk karanlýkta bile kahpeliði görecek göz keskinliðine sahibiz elhamdülillah. 28 Þubat ve 15 Temmuz'dan þerbetliyiz.
Sabah Gazetesi'nden Ýsa Tatlýcan'a konuþan Tarihçi Cemil Koçak, "Tüm cuntalarýn arkasýnda emekli subaylar vardý" diyor ve tarihi sýralamasýyla anlatýyor. Röportajý internetten bulup okuyabilirsiniz. Ben sadece, karartma için kullanýlan söylemlere cevap olacak mahiyette mezkûr röportajdan kýsa iktibasla yazýmý noktalayacaðým. Sabancý Üniversitesi Öðretim Üyesi Cemil Koçak anlatýyor: "27 Mayýs'ýn ardýndan darbeye ihanet edildiðini düþünen Albay Talât Aydemir, ilk darbe giriþiminden sonra yardýmcýlarý ile birlikte emekli edilmiþti. Aydemir, emekli albay olarak Ankara'da Kýzýlay'da Orduevi'nde oturup çay kahve içerken, izinli çýkan Harp Okulu öðrencileri de, onun önünden selâm vererek geçerlerdi. Bunda ne var ki diyenler çýkabilir. Netice ikinci darbe giriþimine vardý. O gece Aydemir, eski üniformasýný giyip, Harp Okulu'na yani darbe karargâhýna geldi. Zaten Harp Okulu'nda muvazzaf subaylar da, onu bekliyorlardý. Emekli ve muvazzaf subaylar, 21 Mayýs 1963 darbe giriþiminde omuz omuzaydý yani!
(...)
Anlaþýlan Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý, çok daha eski tarihlerde 'karargâh' olarak seçilmiþ ve darbenin ana gövdesini oluþturmak üzere tasarlanmýþ. 28 Þubat dönemi ve sonrasýnda da kadrolarý buna uygun olarak gözden geçirilmiþ belli ki. Bu dönemlerdeki terfi ve tayinlerle halihazýrdaki emekli amirallerin bir karþýlaþtýrmasý, eminim ilginç sonuçlar verecektir. Ayrýca, 15 Temmuz gecesinde Deniz Kuvvetleri'nin aldýðý rol de yeniden hatýrlansa iyi olur."